30 liradan satışa sunulan kitapla ilgili Prof. Dr. Şirin önsözünde "11 Eylül 2001 sabahı Boston College’de ders veriyordum. O gün derse gelen az sayıda öğrenci bir taraftan Boston’dan hareket eden uçakların akıbetini soruyor, bir taraftan da bu olayların arkasında kimlerin olduğu hakkında hüküm yürütüyordu. Akla gelen ilk zanlılardan biri maalesef “Müslüman teröristler”di. Müslüman ve terörist kavramlarının bu kadar kolay arka arkaya sıralanması zoruma gittiği için o tarihe kadar 5 yıl yaşadığım Amerika’da daha önce hiç yapmadığım bir şeyi yaptım o derste. Öğrencilerime uzun uzun kendimi de içine katarak Müslümanları anlattım. Terör denince akla Müslümanların gelmesinin sakatlığını anlattım. Çağdaş değerlere bağlı babamı, beş vakit namazı kaçırmayan başı örtülü annemi anlattım. O gün derste başlayan bu anlatma ihtiyacının 10 yıllık bir bilimsel projeye dönüşeceğini sonradan anlayacaktım. Elinizde tuttuğunuz bu kitap işte o çabanın bir ürünü.Amerika’daki Müslümanlar Türkiye’de pek bilinmiyor. Oysa dünyada Mekke ve Medine dışında bulabileceğiniz en zengin çeşitliliğe sahip Müslüman nüfus Amerika’da yaşıyor. Dünyanın hemen her ülkesinden gelen göçmenlerin çoğunluğunu oluşturduğu bu grubun içinde hatırı sayılır bir Afrikan Amerikan nüfus da var. Göçmenler içinde dinlerini yaşayamadıkları için ülkelerini terk edip gelenler de var, cinsel kimliklerinden dolayı ülkelerinde baskıya uğrayıp Amerika’ya göç edenler de. Bu denli birbirinden farklı bir kesimi tek bir kimlik altında toplamak ancak 11 Eylül gibi tarihsel bir kırılma ile mümkün. O nedenle bu kitap sadece Müslüman Amerikalıları anlamak için değil, kimlik kavramının ne kadar kırılgan ve tarihsel bir kavram olduğunu göstermek için de yazıldı.
Kitapta okuyacağınız Müslüman gençlerin hikayesi aslında dünyanın herhangi bir noktasında ya da Türkiye’de kimliklerinden dolayı hor görülen gençlerin hikayesi. Bu gençler bir gece Amerikan olarak uyudular ve ertesi sabah uyandıklarında herkes onları önce Müslüman olarak gördü. 11 Eylül günü bu gençler, ülkelerindeki en büyük terör saldırısını yaşadılar ve ölenlerin ardından tüm Amerikalılar gibi yas tuttular. Ama olayların arkasında Müslüman olduğunu iddia eden terörist bir grup olduğu anlaşıldığı andan itibaren, Amerikalı Müslüman gençler aynı zamanda bu terörist saldırıyı yapanlara benzedikleri için ağır bir baskıya maruz kaldılar. Kitapta, bu baskı altında yetişen çocuk ve gençlerin hikayesini okurken dünyanın herhangi bir yerinde benzer baskılar altında yetişen çocuk ve gençlerle de empati kurma fırsatı bulacaksınız.
Bu kitap aynı zamanda bir araştırma yöntemi kitabıdır. Dünyada sosyal bilimlerin geldiği şu noktada artık tek başına nitel ya da nicel araştırma yapmak yetmiyor. Çoklu yöntem (mixed methods ya da multiple methods) olarak tanımlanan karışık araştırma yöntemleri hızla yaygınlaşıyor. Harvard Educational Review’in değerlendirmesine göre bu kitap çoklu yöntem uygulamalarına çok iyi bir örnek sunuyor. O nedenle kitabın ek kısmına saha araştırmasında kullandığımız nicel ve nitel araştırma yöntemlerinin tüm unsurlarını örnekleriyle birlikte koyduk. Amacımız, yapılacak benzeri çalışmalarda araştırma kapasitesini artırmak, veriye dayalı karar verme kültürüne katkıda bulunmak.
Son olarak, evet ben Amerika’daki Müslüman çocuklar üzerine onlarca bilimsel makaleyi ve bu kitabı Amerikan kamuoyu için yazdım. Herkesin sustuğu bir dönemde meslektaşım Dr. Michelle Fine ile belli bir risk de alarak bu konuya gündeme taşıdık. Gerek bu kitap, gerek diğer çalışmalarım bilim dünyasında geniş bir kesime ulaştı ve Amerikan Bilimler Akademisi komitesine davet edilmeme yol açtı. Bir anlamda, ben Amerika’da bu proje için koyduğum hedefe ulaştım. O nedenle Türkçe baskı için farklı bir temennimi müsaadenizle paylaşmak isterim. Umuyorum ki bu kitap, Türkiye’de kimliklerinden dolayı ötekileştirilmiş gençlerin daha iyi anlaşılması için yeni çabaların başlamasına esin olur. Kitapta geliştirdiğimiz kuramsal çerçevenin ve kullandığımız özgün araştırma yöntemlerinin Türkiye’de ötekileştirilmiş çocukların ve gençlerin anlaşılmasında kullanılması beni son derece mutlu edecektir.
Son olarak, kitabın Türkçe baskısının hazırlanmasında her türlü desteği sunan ve Batıda Müslümanların daha iyi anlaşılması için sayısız projeyi destekleyen Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Sayın Enver Yücel’e, kitabın Türkçe’ye çeviri sürecini yöneten sevgili arkadaşım Nilsun Biçer’e ve kitabın Türkçe çevirisini gözden geçiren, her daim Türkçe’sine müracaat ettiğim değerli araştırmacı meslektaşım Yeliz Düşkün’e teşekkürlerimi sunuyorum." dedi.
Kitapta okuyacağınız Müslüman gençlerin hikayesi aslında dünyanın herhangi bir noktasında ya da Türkiye’de kimliklerinden dolayı hor görülen gençlerin hikayesi. Bu gençler bir gece Amerikan olarak uyudular ve ertesi sabah uyandıklarında herkes onları önce Müslüman olarak gördü. 11 Eylül günü bu gençler, ülkelerindeki en büyük terör saldırısını yaşadılar ve ölenlerin ardından tüm Amerikalılar gibi yas tuttular. Ama olayların arkasında Müslüman olduğunu iddia eden terörist bir grup olduğu anlaşıldığı andan itibaren, Amerikalı Müslüman gençler aynı zamanda bu terörist saldırıyı yapanlara benzedikleri için ağır bir baskıya maruz kaldılar. Kitapta, bu baskı altında yetişen çocuk ve gençlerin hikayesini okurken dünyanın herhangi bir yerinde benzer baskılar altında yetişen çocuk ve gençlerle de empati kurma fırsatı bulacaksınız.
Bu kitap aynı zamanda bir araştırma yöntemi kitabıdır. Dünyada sosyal bilimlerin geldiği şu noktada artık tek başına nitel ya da nicel araştırma yapmak yetmiyor. Çoklu yöntem (mixed methods ya da multiple methods) olarak tanımlanan karışık araştırma yöntemleri hızla yaygınlaşıyor. Harvard Educational Review’in değerlendirmesine göre bu kitap çoklu yöntem uygulamalarına çok iyi bir örnek sunuyor. O nedenle kitabın ek kısmına saha araştırmasında kullandığımız nicel ve nitel araştırma yöntemlerinin tüm unsurlarını örnekleriyle birlikte koyduk. Amacımız, yapılacak benzeri çalışmalarda araştırma kapasitesini artırmak, veriye dayalı karar verme kültürüne katkıda bulunmak.
Son olarak, evet ben Amerika’daki Müslüman çocuklar üzerine onlarca bilimsel makaleyi ve bu kitabı Amerikan kamuoyu için yazdım. Herkesin sustuğu bir dönemde meslektaşım Dr. Michelle Fine ile belli bir risk de alarak bu konuya gündeme taşıdık. Gerek bu kitap, gerek diğer çalışmalarım bilim dünyasında geniş bir kesime ulaştı ve Amerikan Bilimler Akademisi komitesine davet edilmeme yol açtı. Bir anlamda, ben Amerika’da bu proje için koyduğum hedefe ulaştım. O nedenle Türkçe baskı için farklı bir temennimi müsaadenizle paylaşmak isterim. Umuyorum ki bu kitap, Türkiye’de kimliklerinden dolayı ötekileştirilmiş gençlerin daha iyi anlaşılması için yeni çabaların başlamasına esin olur. Kitapta geliştirdiğimiz kuramsal çerçevenin ve kullandığımız özgün araştırma yöntemlerinin Türkiye’de ötekileştirilmiş çocukların ve gençlerin anlaşılmasında kullanılması beni son derece mutlu edecektir.
Son olarak, kitabın Türkçe baskısının hazırlanmasında her türlü desteği sunan ve Batıda Müslümanların daha iyi anlaşılması için sayısız projeyi destekleyen Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Sayın Enver Yücel’e, kitabın Türkçe’ye çeviri sürecini yöneten sevgili arkadaşım Nilsun Biçer’e ve kitabın Türkçe çevirisini gözden geçiren, her daim Türkçe’sine müracaat ettiğim değerli araştırmacı meslektaşım Yeliz Düşkün’e teşekkürlerimi sunuyorum." dedi.