Bu kararın, kısa vadede bir çatışmanın patlak vermesi
ihtimalinin ortadan kalkmasına yardımcı olabileceği ve Kore yarımadasındaki
nükleer krize barışçıl çözüm bulmak için perde arkasında yürütüldüğü rapor
edilen çabalara yeni ivme kazandırabileceği yorumları yapılıyor.
Başkan Donald Trump’ın geçen hafta Kuzey Kore’ye
yönelttiği “ateş ve öfkeyle karşılaşacaksınız” tehdidinin ardından iki taraf
arasındaki gerilim tırmanmıştı. Kuzey Kore, Guam’ın etrafına füzeler fırlatmak
için hazırlık yapıldığı şeklinde yanıt vermişti. Trump da daha sonra, Amerikan
ordusunun, topraklarına herhangi bir saldırı durumunda “hedefe kilitli ve atışa
hazır” olduğunu belirtmişti.
Kuzey Kore devlet ajansı KCNA’nın bugün bildirdiğine göre
Kim, Guam bölgesini hedef alan füze denemesini icra etmeden önce, “Yankee’lerin
aşırı tehlikeli ve pervasız eylemlerinde ısrar edip etmeyeceğini” bekleyip
göreceğini söyledi.
Kim ayrıca ABD’yi, “Kore yarımadasında gerilimleri
yatıştırmak ve tehlikeli bir askeri çarpışmayı önlemek istiyorsa bunu
eylemleriyle göstermeye” çağırdı.
Arka plan diplomasisi
Trump yönetiminin Kuzey Kore’yle perde arkasında
görüşmeler yaptığına dair haberler ise, olası bir diplomatik açılım umutlarını
doğurdu.
Başkan Trump, Kuzey Kore rejiminin Amerikan topraklarını
vurabilecek uzun menzilli nükleer füze geliştirmesini önlemek için ABD’nin
gerektiği takdirde güç kullanabileceğini vurgulayan sert bir dil kullandı ama
aynı zamanda yeni doğrudan görüşmelere destek sinyali verdi.
Amerikan haber ajansı Associated Press’in geçen hafta
geçtiği bir habere göre, ABD’nin Kuzey Kore özel temsilcisi Joseph Yun, Kuzey
Kore’nin BM misyonundaki kıdemli diplomat Pak Song Il’le görüşmeler yapıyor.
İkilinin aslında önce, Kuzey Kore’nin hapiste tuttuğu Amerikalı üniversite
öğrencisi Otto Warmbier’in serbest bırakılması için müzakereler yaptığı belirtiliyor.
Warmbier, serbest bırakılıp ülkesine döndükten kısa süre sonra hayatını
kaybetmişti.
ABD çıtayı düşürüyor mu?
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, eski başkan Barack
Obama’nın görüşmelere başlanması için kilit bir ön koşulu olan, Pyongyang’ın önce
nükleer silahlardan arınmaya kendini adaması koşulunu kaldırmış görünüyor.
Tillerson Filipinler’de katıldığı ASEAN zirvesinde yaptığı açıklamada onun
yerine, Kuzey Kore’nin sadece füze denemelerini durdurması halinde Amerika’nın
görüşmelere açık olabileceğinin işaretini vermişti.
Yonsei Üniversitesi’nde Kuzey Kore Araştırmaları
Enstitüsü siyasi uzmanı Bong Young-şik, “ABD, Kuzey Kore’nin diplomatik
görüşmelerde ciddi olduğunun en iyi kanıtının füze denemelerini durdurması
olacağını söyleyerek aslında çıtayı düşürdü” değerlendirmesinde bulundu.
Diplomasiyi savunan çevreler, Trump yönetiminin katı ön
koşullar olmadan görüşmeye istekli olduğuna yönelik umut verici sinyaller
görüyor.
Seul Yonsei Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü
John Delury, Kuzey Kore’nin hala hapiste tuttuğu iki Amerikalı’nın serbest
bırakılmasını resmen müzakere etmek için, tıpkı Kanada’nın yaptığı gibi ABD’nin
de Pyongyang’a üst düzey bir temsilci göndermesi gerektiğini söyledi.
Delury, “Kuzey Kore, Kanada başbakanının güvenlik
danışmanının Pyongyang’ı ziyaretinin ardından bir Kanada vatandaşını serbest
bıraktı. Bu bize bir ipucu, bir model olabilir” dedi.
Güney Kore vetosu
Güney Kore Cumhurbaşkanı Mun Jae-in, müttefiki
Amerika’nın ismini doğrudan telaffuz etmeden, Kore yarımadasında askeri güç
kullanma yönünde herhangi bir kararı veto edeceğinin işaretini verdi.
Mun, “Kore yarımadasında bir askeri harekatın kararını
sadece Kore Cumhuriyeti verebilir. Kore Cumhuriyeti’nin rızası olmadan hiçbir
ülke askeri eylem kararı alamaz” diye konuştu.
Mun ayrıca, Pyongyang’a, Seul’un Kim rejimini devirme ya
da Kore yarımadasını güç yoluyla birleştirmeyi amaçlamadığı yönünde güvence
vererek, diyalog ve işbirliği çağrılarını yineledi.
Mun, iniş çıkışlara rağmen Kuzey Kore nükleer meselesinin
barışçıl yoldan çözülmesi gerektiğini kaydetti.