Bugün Türkiye’nin yetiştirdiği Amerika’nın en saygın üniversitelerden biri olan Colombia Üniversitesinde Master ve Profesörlüğe kadar yükselmiş New York’un çeşitli Üniversitelerinde hocalık yapmış Prof. Dr. Ethem Refik Kök ile söyleşimizi yaptık.
Ethem hoca ile Mustafa Esen’in evinde buluştuk. Önce “Beni gazeteye falan verme.” Diyen Ethem hoca “Hocam sen bir tarihsin” deyince ikna oldu.
1932 İstanbul doğumlu olan Ethem Refik hoca önce Yüksek Denizcilik okulunu bitirdi. Söyleşimizde sürekli annesinden özlemle bahseden Prof. Dr. Ethem Refik Kök hoş sohbet biri.
1956 yılında Amerika’ya gelen Prof. Dr. Kök Colombia Üniversitesinde Matematik bölümünde Yüksek Lisans yaptı. Aynı üniversiteden Elektrik mühendisliğinde doktora yapan Kök, vatan hizmeti için Türkiye’ye geri döndü. Bu sırada IBM’de çalışan Kök, Staten Island Üniversitesinde uzun yıllar Bilgisayar Mühendisliği bölümünde bölüm başkanı olarak görev yaptı.
2. DÜNYA SAVAŞI DÖNEMİNDE TÜRKİYE’DE KITLIK VARDI
Türkiye günlerini anlatan Ethem Refik Kök “2. Dünya harbi Türkiye içinde zor geçti. Bilhassa büyükşehirler çok zorluk çekti. Anadolu da herkesin ineği, tavuğu, tarlası vardı. Onları üretip tüketebiliyorlardı. Ama bizim küçük bir bahçemiz vardı. Babama aile reisi diye karneyle yarım ekmek veriyorlardı. Sümerbank’tan basma almak istiyorsun, karneyle. Atatürk ölünceye kadar Türkiye epey iyiydi. İstanbul’un nüfusu 1 milyon bile değildi. Atatürk idare edebiliyordu. Dış devletlerle de arası iyiydi. İnönü geldi. Çok kişi İnönü’yü beğenmiyordu. İşte o yıllar çok zor geçti.” Diyerek eskiyi hatırlattı.
MARSHALL YARDIMI KORE’DEN DOLAYI GELDİ.
“Amerikalılar Türkleri Kore savaşı ile tanıdı” diyen Refik hoca “Kore savaşından sonra Türkiye’ye Marshall yardımı yapıldı. Ama Türkiye’nin durumu pek iyi değildi. Ecevit zamanında bile kuyruk vardı. Yağ, ekmek, benzin kuyruğu. Annem beni arardı bugün yağ kuyruğuna gittim, bize Amerika’dan yağ getir. Hiç unutmam.” dedi.
AMERİKAN KONSOLOSLUĞUNDA ERMENİ VE RUMLAR ÇALIŞIYOR
Amerikan konsolosluğunda Türkçe ve İngilizce bilen Rum ve Ermeniler vardı. Mülakat yapıyorduk. Türkler pek lisan bilmezler, Ama Ermeniler, Yahudiler 4-5 dil biliyordu. Yahudiler mutlaka Fransızca bilirler. Ben İngilizce biliyordum. Bu mülakatta neden gidiyorsun diye sordular. Biraz zorladılar. Pek bir şey anlamayınca üst makama sevk ettiler. Yukarıya çıktım İngilizce derdimi anlattım hemen vize verdiler.” şeklinde konuştu.
AMERİKA’DA UZAK AKRABAM ALDI BENİ
“Amerika’da eskiden bu kadar çok Türk yoktu. O beni havaalanından aldı. Colombia Üniversitesinin yanında International House var. Oraya yerleştirdi. Cebimde 140 dolar para var. Ayşe Savaş diye bir kız vardı. Babası bakandı Türkiye’de. O bana ön ayak oldu. Kafeteryada karın tokluğuna çalışmaya başladım. Okulda ilerledikçe farklı firmaların elektrik planlarının çiziminde çalıştım.”
TÜRKİYE İLE AMERİKA ARASINDA DAĞLAR KADAR FARK VARDI AMA ŞİMDİ TÜRKİYE DAHA İYİ
Türkiye’nin tanıtım eksikliği olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ethem Refik Kök “1950’li yıllarda Amerikalılar çok zengindi. Zenciler dışında hepsi zengindi. Tamam zencilere haklar verilmişti. Eşit haklardan yararlanılması için kanun çıkarılmıştı ama uygulamada yoktu. ABD Türkiye’yi pek kimse bilmiyordu. Rumlar ve Ermeniler Türkiye’yi tanıtmışlar. Ama yanlış tanıtmışlar. Türkiye’nin güçlü bir lobisi yok. Ama şimdi Türkiye Amerika’da daha çok tanınıyor.”
İŞTE O SÖYLEŞİ…
Ethem hoca ile Mustafa Esen’in evinde buluştuk. Önce “Beni gazeteye falan verme.” Diyen Ethem hoca “Hocam sen bir tarihsin” deyince ikna oldu.
1932 İstanbul doğumlu olan Ethem Refik hoca önce Yüksek Denizcilik okulunu bitirdi. Söyleşimizde sürekli annesinden özlemle bahseden Prof. Dr. Ethem Refik Kök hoş sohbet biri.
1956 yılında Amerika’ya gelen Prof. Dr. Kök Colombia Üniversitesinde Matematik bölümünde Yüksek Lisans yaptı. Aynı üniversiteden Elektrik mühendisliğinde doktora yapan Kök, vatan hizmeti için Türkiye’ye geri döndü. Bu sırada IBM’de çalışan Kök, Staten Island Üniversitesinde uzun yıllar Bilgisayar Mühendisliği bölümünde bölüm başkanı olarak görev yaptı.
2. DÜNYA SAVAŞI DÖNEMİNDE TÜRKİYE’DE KITLIK VARDI
Türkiye günlerini anlatan Ethem Refik Kök “2. Dünya harbi Türkiye içinde zor geçti. Bilhassa büyükşehirler çok zorluk çekti. Anadolu da herkesin ineği, tavuğu, tarlası vardı. Onları üretip tüketebiliyorlardı. Ama bizim küçük bir bahçemiz vardı. Babama aile reisi diye karneyle yarım ekmek veriyorlardı. Sümerbank’tan basma almak istiyorsun, karneyle. Atatürk ölünceye kadar Türkiye epey iyiydi. İstanbul’un nüfusu 1 milyon bile değildi. Atatürk idare edebiliyordu. Dış devletlerle de arası iyiydi. İnönü geldi. Çok kişi İnönü’yü beğenmiyordu. İşte o yıllar çok zor geçti.” Diyerek eskiyi hatırlattı.
MARSHALL YARDIMI KORE’DEN DOLAYI GELDİ.
“Amerikalılar Türkleri Kore savaşı ile tanıdı” diyen Refik hoca “Kore savaşından sonra Türkiye’ye Marshall yardımı yapıldı. Ama Türkiye’nin durumu pek iyi değildi. Ecevit zamanında bile kuyruk vardı. Yağ, ekmek, benzin kuyruğu. Annem beni arardı bugün yağ kuyruğuna gittim, bize Amerika’dan yağ getir. Hiç unutmam.” dedi.
AMERİKAN KONSOLOSLUĞUNDA ERMENİ VE RUMLAR ÇALIŞIYOR
Amerikan konsolosluğunda Türkçe ve İngilizce bilen Rum ve Ermeniler vardı. Mülakat yapıyorduk. Türkler pek lisan bilmezler, Ama Ermeniler, Yahudiler 4-5 dil biliyordu. Yahudiler mutlaka Fransızca bilirler. Ben İngilizce biliyordum. Bu mülakatta neden gidiyorsun diye sordular. Biraz zorladılar. Pek bir şey anlamayınca üst makama sevk ettiler. Yukarıya çıktım İngilizce derdimi anlattım hemen vize verdiler.” şeklinde konuştu.
AMERİKA’DA UZAK AKRABAM ALDI BENİ
“Amerika’da eskiden bu kadar çok Türk yoktu. O beni havaalanından aldı. Colombia Üniversitesinin yanında International House var. Oraya yerleştirdi. Cebimde 140 dolar para var. Ayşe Savaş diye bir kız vardı. Babası bakandı Türkiye’de. O bana ön ayak oldu. Kafeteryada karın tokluğuna çalışmaya başladım. Okulda ilerledikçe farklı firmaların elektrik planlarının çiziminde çalıştım.”
TÜRKİYE İLE AMERİKA ARASINDA DAĞLAR KADAR FARK VARDI AMA ŞİMDİ TÜRKİYE DAHA İYİ
Türkiye’nin tanıtım eksikliği olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ethem Refik Kök “1950’li yıllarda Amerikalılar çok zengindi. Zenciler dışında hepsi zengindi. Tamam zencilere haklar verilmişti. Eşit haklardan yararlanılması için kanun çıkarılmıştı ama uygulamada yoktu. ABD Türkiye’yi pek kimse bilmiyordu. Rumlar ve Ermeniler Türkiye’yi tanıtmışlar. Ama yanlış tanıtmışlar. Türkiye’nin güçlü bir lobisi yok. Ama şimdi Türkiye Amerika’da daha çok tanınıyor.”
İŞTE O SÖYLEŞİ…
Ben bu videoyu almanya munihten izliyorum. hocam benim 2001 yilinda hocamdi. hic degismemis