Okan Uçkun; New York'ta bulunan ve Rihanna, Cara Delevingne, Katy Perry, Justin Bieber, LeBron James, Adele, Miley Cyrus, Selena Gomez, Kylie Jenner gibi ünlülerce tercih edilen dünyanın en ünlü dövme stüdyosu olan Bang Bang Tatoo'da çalışan bir dövme sanatçısı. Yani, bu işte o kadar başarılı! Başarısı sadece tatoo ile sınırlı değil. Çünkü o, aynı zamanda mücevher ve sörf tahtası da tasarlıyor. Sanatçı kimliği ağır basan Okan, bu işlerde de çok başarılı.
Hayatlarımıza Instagram'ın girmesiyle birlikte 2013-2014 yıllarında dövme sanatı için çokça takipçi kazanan Okan, dünyanın küçüldüğünü ve Instagram sayesinde dünyanın her yerinde çalışabileceğini düşünmeye başlamış. İlk olarak Avrupa'nın yolunu tutmuş. Ve aynı sene Bang Bang'ten misafir sanatçı olarak gelmesi için bir teklif almış.
Bang Bang, dünyanın en önemli dövme stüdyosu olmasına rağmen, hiçbir zaaman Amerika hayali kurmadığı için önce sıcak bakmamış. Bir yandan da eşi Türkiye'de kariyerinin çok önemli noktasında olan bir çene cerrahı olduğu için, tüm ipleri koparıp ABD'ye yerleşmek onları korkutmuş. Bir yandan da İstanbul'da yaşadıkları Kadıköy-Moda semtinden de sıkıldıklarının farkında olduklarını söylüyor Okan.
İlk olarak misafir sanatçı olarak 2015 yılında ve ardından tekrar 2016 yılında New York'a gelip taşınmaya karar vermişler eşiyle birlikte. Eşi de içinde ukte kalan tasarımcı yanını hayata geçirip New York'ta moda alanında kendi işini kurmuş.
O1 Sanatçı Vizesi
Türkiye'den ayrıldığı dönem maalesef dövme sanatçıları bir meslek grubuna dahil edilmediği için faturalarını 'takı-toka' kategorisi üzerinden kestiklerini belirten Okan, Amerika'ya gelince O1 Sanatçı Vizesi diye bir şeyden haberdar olmuş. Onun yaptığı iş aslında sanatın bir dalı ve ABD'de saygı duyuluyor, 'sanatçı' kategorisinde vize bile veriliyor. Ve son 5 yıldır kendisine Türkiye'de yaşayan binlerce sanatçıdan mesaj geldiğini ve hepsinde sorunun aynı olduğunu söylüyor: "Amerika'ya nasıl gelebiliriz?"
O1 Sanatçı Vizesi başvurusunda en önemli detay portfolyo. Yani kendine 'sanatçı' diyen birinin bunu arşivi aracılığıyla belgelemesi gerekiyor. Okan'ın en büyük avantajı da dünyanın 40 ülkesinde düzenlenen irili ufaklı dövme yarışmalarına katılması ve buralardan ödüller kazanması olmuş bu süreçte. O yarışmalar bir nevi arşiv çünkü. Arşivci de bir yapısı olduğu için o güne kadar her çalışmasını saklayan Okan ne zaman ki bu vizeyi almak için bir sanatçı olduğunu kanıtlaması gerekmiş, işte o zaman "Ben bunları iyi ki saklamışım" diye düşünmüş.
Üretilen eserler, katılınan yarışmalar, kazanılan ödüller, açılan sergiler, yapılan jüri üyelikleri O1 vizesinde oluşturacağınız dosyada çok önemli birer belge. Zaten bu vize türü tamamen hazırlayacağınız bu dosyaya bağlı. Okan, yurtdışından kendisine dövme yaptırmak için gelen insanların bile maillerini ayıklayıp dosyaya eklemiş. Çünkü bu sanat dalında dışarıdan nasıl algılandığınızı kanıtlamanız da çok önemli. Sosyal medya ve medyada yer aldığınız habeler de önemli. Yarışmalara katılıp ödüller kazanmış olmak bu vizede çok önemli bir yer tutuyor.
Dosyanın hazırlanması ortalama 2-3 ay sürecek bir süreç. Dosyanın içeri sunulması ve oradan geri dönmesi bayağı zaman alan işler. Okan bu süreci 6 ayda tamamlamış. Bu sürenin çok iyi olduğunu belirtiyor Avukat Kulen. Çünkü daha da uzun sürebilir.
Okan'ın Türkiye'de de Amerika'da da dövme yaptığı popüler dünyadan çok isim olmasına rağmen bunlardan sadece Sıla ve Elçin Sangu'yu Instagram hesabından paylaşmış. Ve adlarını yazmadan. Kesinlikle bunun, sanatının önüne geçmesini istemiyor. Amerika'da ise David Beckham, Justin Bieber gibi hemen her ünlüyle çalışmış.
EB1 Olağanüstü Yetenek Üzerinden Green Card
Okan çok önemli bir saat markası olan Suarez ile çalışarak hayali olan kendi saat modelini de yaratmış bir tasarımcı. Ayrıca dünyanın en önemli sanatçılarından biri olarak gördüğü Bünyamin (Benjamin) Aydın ile de uzun zamandır işbirliği içinde ortak bir proje üretme aşamasındalar.
İstanbul'da yaşayan biri olarak da kafasında oluşan New York'un kötü imajı oraya yerleştikten sonra yok olmuş. Çünkü "İstanbul'u düşününce New York köy sayılır. Kadıköy İskelesi'nde gördüğüm kalabalığı hiçbir zaman burada görmedim." diyor. Yani New York'u aşırı sevmesi, iş anlamında aradığı her şeyi bulması onu Green Card başvurusu yapmaya itmiş.
Çünkü O1 kısa süreli bir vize. Eşiniz çalışamıyor bunun için o da O3 vizesi almak zorunda kalıyor. O1'de ayrıca işveren size sponsor oluyor. Bu da kısıtlayıcı bir unsur Okan için. Eşinin çalışmasını da kısıtlayan bir hayatı tercih etmediği için bir şeyler yapmaya karar vermiş. O1 vizesi ayrıca bir acente üzerinden alınabiliyor ve o zaman istediğiniz yerde çalışabiliyorsunuz ama Okan'ınki işveren üzerinden imiş. Kimse üzerinde baskı kurmadığı halde o yine de özgür ruhuyla kendini 'tasmalı' gibi hissetmiş.
Avukat Kulen'in yönlendirmeleriyle O1 için yaptıklarının üzerine daha fazlasını eklemiş üç yıl boyunca. Hatta ikisinin de özellikleri birbirne yakın gibi göründüğünden birçok sanatçı O1 yerine EB1 Green Card vizesi almayı düşünmeye başlamış. Ama aralarında önemli bir nüans olduğunun altını çiziyor Okan.
Mesela bugüne kadar kendisine gelen jürilik tekliflerine pek sıcak bakmazken, kalkıp Fransa'ya, İngiltere'ye Türkiye'ye böyle uzak yerlere jürilik için gitmeye başlamış. Çünkü E1 için tüm bunların fazlaca olması büyük bir avantaj. Çünkü sizin iyi bir sanatçı olduğunuzu karşı tarafa anlatmanın tek yolu böyle işler. Çünkü o güne kadar reddettiği jürilik tekliflerini kanıtlamak mümkün değil onun yerine üşenmeyip gidip o jüriliği yapacaksın ki dosyana ekleyecek bir kanıtın olsun dünyanın seni yeteneğine saygı duyulan bir sanatçı olarak gördüğünü.
Türkiye'den Amerika'ya sanatçı vizesiyle gelmeyi düşünenlere, Okan Uçkun'un tavsiyelerini ve daha birçok detayı öğrenmek için videoyu izleyebilirsiniz.
KAYNAK: Avukat Remzi Güvenç Kulen
Hayatlarımıza Instagram'ın girmesiyle birlikte 2013-2014 yıllarında dövme sanatı için çokça takipçi kazanan Okan, dünyanın küçüldüğünü ve Instagram sayesinde dünyanın her yerinde çalışabileceğini düşünmeye başlamış. İlk olarak Avrupa'nın yolunu tutmuş. Ve aynı sene Bang Bang'ten misafir sanatçı olarak gelmesi için bir teklif almış.
Bang Bang, dünyanın en önemli dövme stüdyosu olmasına rağmen, hiçbir zaaman Amerika hayali kurmadığı için önce sıcak bakmamış. Bir yandan da eşi Türkiye'de kariyerinin çok önemli noktasında olan bir çene cerrahı olduğu için, tüm ipleri koparıp ABD'ye yerleşmek onları korkutmuş. Bir yandan da İstanbul'da yaşadıkları Kadıköy-Moda semtinden de sıkıldıklarının farkında olduklarını söylüyor Okan.
İlk olarak misafir sanatçı olarak 2015 yılında ve ardından tekrar 2016 yılında New York'a gelip taşınmaya karar vermişler eşiyle birlikte. Eşi de içinde ukte kalan tasarımcı yanını hayata geçirip New York'ta moda alanında kendi işini kurmuş.
O1 Sanatçı Vizesi
Türkiye'den ayrıldığı dönem maalesef dövme sanatçıları bir meslek grubuna dahil edilmediği için faturalarını 'takı-toka' kategorisi üzerinden kestiklerini belirten Okan, Amerika'ya gelince O1 Sanatçı Vizesi diye bir şeyden haberdar olmuş. Onun yaptığı iş aslında sanatın bir dalı ve ABD'de saygı duyuluyor, 'sanatçı' kategorisinde vize bile veriliyor. Ve son 5 yıldır kendisine Türkiye'de yaşayan binlerce sanatçıdan mesaj geldiğini ve hepsinde sorunun aynı olduğunu söylüyor: "Amerika'ya nasıl gelebiliriz?"
O1 Sanatçı Vizesi başvurusunda en önemli detay portfolyo. Yani kendine 'sanatçı' diyen birinin bunu arşivi aracılığıyla belgelemesi gerekiyor. Okan'ın en büyük avantajı da dünyanın 40 ülkesinde düzenlenen irili ufaklı dövme yarışmalarına katılması ve buralardan ödüller kazanması olmuş bu süreçte. O yarışmalar bir nevi arşiv çünkü. Arşivci de bir yapısı olduğu için o güne kadar her çalışmasını saklayan Okan ne zaman ki bu vizeyi almak için bir sanatçı olduğunu kanıtlaması gerekmiş, işte o zaman "Ben bunları iyi ki saklamışım" diye düşünmüş.
Üretilen eserler, katılınan yarışmalar, kazanılan ödüller, açılan sergiler, yapılan jüri üyelikleri O1 vizesinde oluşturacağınız dosyada çok önemli birer belge. Zaten bu vize türü tamamen hazırlayacağınız bu dosyaya bağlı. Okan, yurtdışından kendisine dövme yaptırmak için gelen insanların bile maillerini ayıklayıp dosyaya eklemiş. Çünkü bu sanat dalında dışarıdan nasıl algılandığınızı kanıtlamanız da çok önemli. Sosyal medya ve medyada yer aldığınız habeler de önemli. Yarışmalara katılıp ödüller kazanmış olmak bu vizede çok önemli bir yer tutuyor.
Dosyanın hazırlanması ortalama 2-3 ay sürecek bir süreç. Dosyanın içeri sunulması ve oradan geri dönmesi bayağı zaman alan işler. Okan bu süreci 6 ayda tamamlamış. Bu sürenin çok iyi olduğunu belirtiyor Avukat Kulen. Çünkü daha da uzun sürebilir.
Okan'ın Türkiye'de de Amerika'da da dövme yaptığı popüler dünyadan çok isim olmasına rağmen bunlardan sadece Sıla ve Elçin Sangu'yu Instagram hesabından paylaşmış. Ve adlarını yazmadan. Kesinlikle bunun, sanatının önüne geçmesini istemiyor. Amerika'da ise David Beckham, Justin Bieber gibi hemen her ünlüyle çalışmış.
EB1 Olağanüstü Yetenek Üzerinden Green Card
Okan çok önemli bir saat markası olan Suarez ile çalışarak hayali olan kendi saat modelini de yaratmış bir tasarımcı. Ayrıca dünyanın en önemli sanatçılarından biri olarak gördüğü Bünyamin (Benjamin) Aydın ile de uzun zamandır işbirliği içinde ortak bir proje üretme aşamasındalar.
İstanbul'da yaşayan biri olarak da kafasında oluşan New York'un kötü imajı oraya yerleştikten sonra yok olmuş. Çünkü "İstanbul'u düşününce New York köy sayılır. Kadıköy İskelesi'nde gördüğüm kalabalığı hiçbir zaman burada görmedim." diyor. Yani New York'u aşırı sevmesi, iş anlamında aradığı her şeyi bulması onu Green Card başvurusu yapmaya itmiş.
Çünkü O1 kısa süreli bir vize. Eşiniz çalışamıyor bunun için o da O3 vizesi almak zorunda kalıyor. O1'de ayrıca işveren size sponsor oluyor. Bu da kısıtlayıcı bir unsur Okan için. Eşinin çalışmasını da kısıtlayan bir hayatı tercih etmediği için bir şeyler yapmaya karar vermiş. O1 vizesi ayrıca bir acente üzerinden alınabiliyor ve o zaman istediğiniz yerde çalışabiliyorsunuz ama Okan'ınki işveren üzerinden imiş. Kimse üzerinde baskı kurmadığı halde o yine de özgür ruhuyla kendini 'tasmalı' gibi hissetmiş.
Avukat Kulen'in yönlendirmeleriyle O1 için yaptıklarının üzerine daha fazlasını eklemiş üç yıl boyunca. Hatta ikisinin de özellikleri birbirne yakın gibi göründüğünden birçok sanatçı O1 yerine EB1 Green Card vizesi almayı düşünmeye başlamış. Ama aralarında önemli bir nüans olduğunun altını çiziyor Okan.
Mesela bugüne kadar kendisine gelen jürilik tekliflerine pek sıcak bakmazken, kalkıp Fransa'ya, İngiltere'ye Türkiye'ye böyle uzak yerlere jürilik için gitmeye başlamış. Çünkü E1 için tüm bunların fazlaca olması büyük bir avantaj. Çünkü sizin iyi bir sanatçı olduğunuzu karşı tarafa anlatmanın tek yolu böyle işler. Çünkü o güne kadar reddettiği jürilik tekliflerini kanıtlamak mümkün değil onun yerine üşenmeyip gidip o jüriliği yapacaksın ki dosyana ekleyecek bir kanıtın olsun dünyanın seni yeteneğine saygı duyulan bir sanatçı olarak gördüğünü.
Türkiye'den Amerika'ya sanatçı vizesiyle gelmeyi düşünenlere, Okan Uçkun'un tavsiyelerini ve daha birçok detayı öğrenmek için videoyu izleyebilirsiniz.
KAYNAK: Avukat Remzi Güvenç Kulen