Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, BM 76. Genel Kurulu içinde, alanında uzman kişilerle, 'Covid-19 Sonrası Dönemde Güvenin Yeniden İnşası ve Umudun Tazelenmesi: Türkiye'nin Uluslararası Düzene Bakış Açısı' başlıklı bir dizi mülakat gerçekleştirdi.
Princeton Üniversitesi Yakın Doğu Çalışmaları Direktörü Doç. Dr. Michael A. Reynolds, mülakatta, Türkiye'nin sadece kendi bölgesinde değil, dünyanın birçok bölgesinde siyasi, ekonomik ve askeri anlamda çok önemli roller oynadığına vurgu yaparak, "Türkiye'yi ve Türkiye’nin dünyadaki çok taraflı sistemdeki yerini düşündüğümüzde, Türkiye'nin çok taraflı veya çok kutuplu küresel sistem açısından daha da önemli hale geleceğine şüphe yok." dedi.
Orta Doğu ve Afganistan'daki güvenlik meselesine de değinen Reynolds, "Bence Türkiye olarak Afganistan’ın bulunduğu büyük bölgenin ve büyük Orta Doğu'nun güvenliğinde önemli bir rol oynamaktasınız. Bunun nedeni ise yine Türkiye'nin coğrafi konumu, istikrarlı duruşu, bölgede istikrarlı bir hükümet olma statüsü ve gelişen askeri teknolojisi ile kabiliyetli bir orduya sahip olmasıdır.
Türkiye ile Afganistan birbirlerini ortak noktalara sahip iki devlet olarak görmüşlerdir. Emperyalizmin yükseldiği bir çağda her ikisi de Müslüman, bağımsız ve egemen devletlerdi. Bu şekilde çok fazla devlet yoktu. Bu nedenle, bence, Afganistan ve Türkler arasında bir anlayış oluştu, ortak bir şey paylaştıklarının farkına vardılar. İslamiyet vesilesiyle kültürel bağlarınız var ki bu da önemli bir nokta. Bunun Türklerin Afganlarla iletişim kurmasını kolaylaştırdığını düşünüyorum. Bu oldukça gereklidir de ve bence Türkiye'nin bu rolü üstlenmeye devam edeceğine ve gücünü istikrar doğrultusunda kullanarak bölgenin tamamında olumlu bir rol oynayacağına güvenebiliriz." dedi.
Türkiye'yi her zaman önemli bir oyuncu haline getiren sebeplerin başında coğrafi konumunun olduğunu ve bulunduğu konumdaki bölgelerin hiçbirinin kültürüne de yabancı olmamasını gösterdi. Balkanların bir kısmı, Avrupa, Karadeniz bölgesi, Kafkasya, Orta Doğu…
Türkiye'nin köklü devlet geçmişinin ve zengin diplomasi geleneğinin, Türkiye'ye bu bölgelerde avantaj sağladığını vurgulayan Reynolds, "Türkiye, hem Cumhuriyet döneminde hem de Osmanlı İmparatorluğu döneminde, tüm bu bölgelerde lider olma konusunda büyük bir deneyime sahiptir. Türkiye'nin bu rolü oynamaya devam etmekle kalmayıp aynı zamanda, umuyorum ki, daha büyük ve daha üretken bir rol oynayabilmesinin bu bölgelerin geleceği ve küresel istikrar açısından oldukça önemli olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.
Princeton Üniversitesi Yakın Doğu Çalışmaları Direktörü Doç. Dr. Michael A. Reynolds, mülakatta, Türkiye'nin sadece kendi bölgesinde değil, dünyanın birçok bölgesinde siyasi, ekonomik ve askeri anlamda çok önemli roller oynadığına vurgu yaparak, "Türkiye'yi ve Türkiye’nin dünyadaki çok taraflı sistemdeki yerini düşündüğümüzde, Türkiye'nin çok taraflı veya çok kutuplu küresel sistem açısından daha da önemli hale geleceğine şüphe yok." dedi.
Orta Doğu ve Afganistan'daki güvenlik meselesine de değinen Reynolds, "Bence Türkiye olarak Afganistan’ın bulunduğu büyük bölgenin ve büyük Orta Doğu'nun güvenliğinde önemli bir rol oynamaktasınız. Bunun nedeni ise yine Türkiye'nin coğrafi konumu, istikrarlı duruşu, bölgede istikrarlı bir hükümet olma statüsü ve gelişen askeri teknolojisi ile kabiliyetli bir orduya sahip olmasıdır.
Türkiye ile Afganistan birbirlerini ortak noktalara sahip iki devlet olarak görmüşlerdir. Emperyalizmin yükseldiği bir çağda her ikisi de Müslüman, bağımsız ve egemen devletlerdi. Bu şekilde çok fazla devlet yoktu. Bu nedenle, bence, Afganistan ve Türkler arasında bir anlayış oluştu, ortak bir şey paylaştıklarının farkına vardılar. İslamiyet vesilesiyle kültürel bağlarınız var ki bu da önemli bir nokta. Bunun Türklerin Afganlarla iletişim kurmasını kolaylaştırdığını düşünüyorum. Bu oldukça gereklidir de ve bence Türkiye'nin bu rolü üstlenmeye devam edeceğine ve gücünü istikrar doğrultusunda kullanarak bölgenin tamamında olumlu bir rol oynayacağına güvenebiliriz." dedi.
Türkiye'yi her zaman önemli bir oyuncu haline getiren sebeplerin başında coğrafi konumunun olduğunu ve bulunduğu konumdaki bölgelerin hiçbirinin kültürüne de yabancı olmamasını gösterdi. Balkanların bir kısmı, Avrupa, Karadeniz bölgesi, Kafkasya, Orta Doğu…
Türkiye'nin köklü devlet geçmişinin ve zengin diplomasi geleneğinin, Türkiye'ye bu bölgelerde avantaj sağladığını vurgulayan Reynolds, "Türkiye, hem Cumhuriyet döneminde hem de Osmanlı İmparatorluğu döneminde, tüm bu bölgelerde lider olma konusunda büyük bir deneyime sahiptir. Türkiye'nin bu rolü oynamaya devam etmekle kalmayıp aynı zamanda, umuyorum ki, daha büyük ve daha üretken bir rol oynayabilmesinin bu bölgelerin geleceği ve küresel istikrar açısından oldukça önemli olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.