Göğebakan, New Jersey'deki restaurantların bir bölümünü 3 ay boyunca gezdi. Bazılarını çok dürüst hem işçi hem de müşteri tarafından hakkaniyetli çalıştığını belirten Melih Göğebakan, bir kısmının da bahşişleri alıp çalışanlarına vermediğini vurguladı.
Başta Türkler olmak üzere, Araplar ve diğer bölgedeki ülkelerden Amerika Birleşik Devletleri'ne gelen insanlar yöresel yemeklerden tatmak istiyor. O nedenle New York ve New Jersey'de yaşayanlar, Paterson, Clifton, Rutherford, Fort Lee, Bergen ve Newark kentlerinde bulunan restaurantlara geliyor.
Bazı restaurantlar makul fiyat ve kaliteli yemekleri sunarken, çalışanına değer veriyor. Müşteri memnuniyetini ön planda tutan bu restaurantlar yemek sektörüne öncülük ediyor.
Göğebakan bazı restaurant çalışanlara akıl almaz uygulamaların olduğunu belirtti. Anlaştığı ücreti ödememek için kaçak çalışan gençleri deport ettirmekle tehdit eden patronların olduğunu vurgulayan Göğebakan, "Kırılan bardağın tabağın parasını kesenler oluyor. Bir çoğu toplanan bahşişleri çalışanlara dağıtması gerekirken, tamamına el koyuyor. Bazıları ise büyük payı kendilerine ayırıyor. Sorduğumuzda da, onlara zaten çok para veriyoruz. Bahşişleri hesaplamak zor oluyor. diye cevap veriyorlar. Buraya öğrenci olarak gelen çok kişi 1-2 ay restaurantlarda çalışıp, bırakmak zorunda kalıyorlar. Ya Doordash gibi paket servisine giriyorlar ya da, başka sektörlere yöneliyorlar. Gelen çok olduğu içinde bu sektörde işçinin hakkını böyle yiyor. Gelen çoğaldıkta bu istismar daha da artacak" diye konuştu.
Başta Türkler olmak üzere, Araplar ve diğer bölgedeki ülkelerden Amerika Birleşik Devletleri'ne gelen insanlar yöresel yemeklerden tatmak istiyor. O nedenle New York ve New Jersey'de yaşayanlar, Paterson, Clifton, Rutherford, Fort Lee, Bergen ve Newark kentlerinde bulunan restaurantlara geliyor.
Bazı restaurantlar makul fiyat ve kaliteli yemekleri sunarken, çalışanına değer veriyor. Müşteri memnuniyetini ön planda tutan bu restaurantlar yemek sektörüne öncülük ediyor.
Göğebakan bazı restaurant çalışanlara akıl almaz uygulamaların olduğunu belirtti. Anlaştığı ücreti ödememek için kaçak çalışan gençleri deport ettirmekle tehdit eden patronların olduğunu vurgulayan Göğebakan, "Kırılan bardağın tabağın parasını kesenler oluyor. Bir çoğu toplanan bahşişleri çalışanlara dağıtması gerekirken, tamamına el koyuyor. Bazıları ise büyük payı kendilerine ayırıyor. Sorduğumuzda da, onlara zaten çok para veriyoruz. Bahşişleri hesaplamak zor oluyor. diye cevap veriyorlar. Buraya öğrenci olarak gelen çok kişi 1-2 ay restaurantlarda çalışıp, bırakmak zorunda kalıyorlar. Ya Doordash gibi paket servisine giriyorlar ya da, başka sektörlere yöneliyorlar. Gelen çok olduğu içinde bu sektörde işçinin hakkını böyle yiyor. Gelen çoğaldıkta bu istismar daha da artacak" diye konuştu.
Türk Restorant sahipleri türkiyede ögrendikleri hirsizligi haydutlugu oralara tasidilar.Bunu yapan sadece Türk ve Arap kökenliler.isleri gücleri sahtekarlik birde müslümanliktan bahsederler millete.Ben uzun süre Yunan ve italyan restorantinda London calistim böyle bir sey görmedim.
Bende ihtiyacdan 15 Ay restaurant da caliştım. Maaşi geç verenler, ek mesai yapıp paranı vermeyenler, izin günü çagıranlar. Yediğin küfür ve hakaret de yanında cabası. Uzak durun,
Bende .... Restoranta 1 ay dayanabildim. 15 ay İtalyan restorantta calisiyorum. Hic sorun yok