İngiltere'de bulunan Edinburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar, 'B1525' isimli yeni bir varyant keşfettiklerini duyurdu.
Varyantın Danimarka, ABD ve Avustralya gibi hali hazırda 10 ülkeye yayıldığının tespit edidiğini açıklayan araştırmacılar, İngiltere'de ise yeni varyantta 32 vaka tespit edildiğini belirtildi.
Araştırma ekibi tarafından yapılan açıklamada, varyantın 'B117' mutasyonu ile benzerlikler taşıdığı belirtilerek, 'E484K' mutasyonu da dahil olmak üzere endişe verici bir dizi mutasyon içerdiğine açıklandı.
Güney Afrika ile Brezilya'da görülen 'E484K' varyantının virüsün yayılmasını hızlandırdığı ve virüsün vücut tarafından üretilen antikorlardan daha kolay kurtulmasını sağladığı biliniyor.
Reading Üniversitesi hücresel mikrobiyoloji doçenti Dr. Simon Clarke, Güney Afrika'da görülen versiyonun aşıya karşı belirli derecede direnç gösterdiğini hatırlatarak "Bu varyantın ne kadar yayılacağını henüz bilmiyoruz, ancak başarılı olursa, herhangi bir aşıyla oluşturulacak bağışıklığın köreleceği varsayılabilir. Bence bu varyantlar hakkında daha fazla şey öğrenene kadar, E484K'yı taşıyan tüm varyantlar daha fazla dalgalanma testine tabi tutulmalıdır" ifadelerini kullandı.
Cambridge Üniversitesi'nden klinik mikrobiyoloji uzmanı Ravi Gupta ise, E484K mutasyonunun yanı sıra yeni varyantın 'antikorlarımızdan kurtulmasına yardımcı olabilecek başka değişiklikler taşıdığını' belirtti.
Fakat Jonathan, söz konusu varyant açıkça yayılırken, belirti göstermeyen kişilere yönelik testlerin bazı problemleri olduğunu söyledi. Buna göre kovidi bulaştırma riski en yüksek kişiler testlerle saptanamayabilir. Örneğin bu kişilerin maddi durumu, kovid pozitif olduğunu ortaya çıkaracak testleri yaptıracak kadar iyi olmayabilir
Öte yandan, endişe verici birkaç varyantın aynı mutasyonları paylaştığının keşfi, aynı zamanda mevcut koronavirüs aşılarında yapılacak ince ayarların birden fazla yeni varyanta karşı koruma sağlayabileceği anlamına da geliyor.
University College London Genetik Enstitüsü'nden Dr. Lucy van Dorp da, yeni varyantların hızlı bir şekilde tespit edilmesinin çok önemli olduğunu belirterek "Genomik sürveyansın en önemli avantajlarından biri, düşük frekansta olmakla birlikte varyantların etkilerini ve dünya çapındaki yaygınlıklarını hızlı bir şekilde tespit etmeye olanak sağlamasıdır" ifadelerini kullandı.
Varyantın Danimarka, ABD ve Avustralya gibi hali hazırda 10 ülkeye yayıldığının tespit edidiğini açıklayan araştırmacılar, İngiltere'de ise yeni varyantta 32 vaka tespit edildiğini belirtildi.
Araştırma ekibi tarafından yapılan açıklamada, varyantın 'B117' mutasyonu ile benzerlikler taşıdığı belirtilerek, 'E484K' mutasyonu da dahil olmak üzere endişe verici bir dizi mutasyon içerdiğine açıklandı.
Güney Afrika ile Brezilya'da görülen 'E484K' varyantının virüsün yayılmasını hızlandırdığı ve virüsün vücut tarafından üretilen antikorlardan daha kolay kurtulmasını sağladığı biliniyor.
Reading Üniversitesi hücresel mikrobiyoloji doçenti Dr. Simon Clarke, Güney Afrika'da görülen versiyonun aşıya karşı belirli derecede direnç gösterdiğini hatırlatarak "Bu varyantın ne kadar yayılacağını henüz bilmiyoruz, ancak başarılı olursa, herhangi bir aşıyla oluşturulacak bağışıklığın köreleceği varsayılabilir. Bence bu varyantlar hakkında daha fazla şey öğrenene kadar, E484K'yı taşıyan tüm varyantlar daha fazla dalgalanma testine tabi tutulmalıdır" ifadelerini kullandı.
Cambridge Üniversitesi'nden klinik mikrobiyoloji uzmanı Ravi Gupta ise, E484K mutasyonunun yanı sıra yeni varyantın 'antikorlarımızdan kurtulmasına yardımcı olabilecek başka değişiklikler taşıdığını' belirtti.
Fakat Jonathan, söz konusu varyant açıkça yayılırken, belirti göstermeyen kişilere yönelik testlerin bazı problemleri olduğunu söyledi. Buna göre kovidi bulaştırma riski en yüksek kişiler testlerle saptanamayabilir. Örneğin bu kişilerin maddi durumu, kovid pozitif olduğunu ortaya çıkaracak testleri yaptıracak kadar iyi olmayabilir
Öte yandan, endişe verici birkaç varyantın aynı mutasyonları paylaştığının keşfi, aynı zamanda mevcut koronavirüs aşılarında yapılacak ince ayarların birden fazla yeni varyanta karşı koruma sağlayabileceği anlamına da geliyor.
University College London Genetik Enstitüsü'nden Dr. Lucy van Dorp da, yeni varyantların hızlı bir şekilde tespit edilmesinin çok önemli olduğunu belirterek "Genomik sürveyansın en önemli avantajlarından biri, düşük frekansta olmakla birlikte varyantların etkilerini ve dünya çapındaki yaygınlıklarını hızlı bir şekilde tespit etmeye olanak sağlamasıdır" ifadelerini kullandı.