ABD'de yaşayan piyanist Fahir Atakoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın doğum gününe katılmaktan mutluluk duyacağını ancak seyahatte olduğu için gidemediğini söyledi.30 yıldır ABD'de yaşayan piyanist Fahir Atakoğlu, Sabah gazetesinden Tuba Kalçık'ın sorularını yanıtladı."11 Eylül'de önce Amerika, sonra dünya değişti. Dünyadaki güç savaşlarına akıl sır erdiremiyorsunuz. Çok fazla oyun dönüyor" görüşünü dile getiren Atakoğlu, "11 Eylül'den sonra Müslümanlık düşmanlaştırıldı, bunu net gözlemleyebiliyoruz. Sadece Amerika'da değil, Avrupa'da da böyle. Eskiden dünyada Soğuk Savaş vardı. Şimdi bu, dinler üzerinden yürütülmek isteniyor" ifadesini kullandı.ABD Başkanı Donald Trump için 'ırkçı' nitelemesi yapan Atakoğlu, "Bence Trump, ABD'nin başına gelmiş en kötü adam. Amerika, eğitim sistemine 30 yıldır önem vermedi. Trump'ın seçilmesi de bu durumun bir sonucu bence. Kendi ektiğini biçti ABD. Baktığımız zaman ırkçılık sadece Amerika'da artış göstermedi, dünyanın diğer yerlerinde de arttı. Bunun sebeplerinden biri de Suriyeli mülteciler. Yabancı düşmanlığı had safhada ne yazık ki dünyada" diye konuştu.Kalçık'ın sohbetin devamında yönelttiği sorular ve Atakoğlu'nun verdiği yanıtlar şöyle:- Say'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'la buluşmasını nasıl buldunuz?Çok güzel oldu. Eleştirileri de anlamıyorum.'Türkiye'den ülkesine dönen Suriyeli sayısı 313 bini aştı'Neden bir araya gelmesinler ki? Ben de Erdoğan'ın yaş gününe katılmaktan büyük mutluluk duyardım ama seyahatte olduğumdan gidemedim.'SURİYELİ DÜNYADAKİ MÜLTECİLER TEK ÖRNEK KONUSUNDA ÜLKE TÜRKİYE'- Avrupa, Suriyeli mülteciler konusunda temkinli davranırken Türkiye onlara kapısını açtı. Bu açıdan örnek bir ülkeyiz…Dünyadaki tek örnek ülke Türkiye. En fazla mülteciyi biz aldık. Arap ülkeleri bile almak istemedi Suriyelileri ama ülkemiz kapılarını sonuna kadar açtı. Savaştan dolayı ülkelerini terk etmek zorunda kalanları, Müslüman ülkelerin dahi almak istememesi çok üzücü. Her ülkenin başına gelebilir Suriye'de yaşananlar. Herkes empati yapmalı bence. Türkiye'nin Suriyelilere yönelik bu tavrını takdir ediyorum.Demirkırat, Sarı Zeybek, Cumhuriyet, 12 Mart gibi sayısız çalışmanın altına imzasını atan usta müzisyen Fahir Atakoğlu, öğrencilik yıllarında parasız kaldığı dönemlerde, plastik fabrikasında çalışıp müzik yapabilmek için tezgahtarlık yaptığını söylediÜlkemizin yetiştirdiği en değerli müzik adamlarından biri olan Fahir Atakoğlu müzisyenlikte saygın bir konum edinmek isteyen gençlere “Çevrenizde yer alan dalkavuklarla değil size gerçekleri söyleyecek insanlarla çalışın” diyor.Ülkemizde yapılan dizi müziklerinin, dizileri nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz?Dizi, film, belgesel ne olursa olsun, müzik anlatılan duyguya destek vermesi açısından çok önemlidir. Türkiye’de dizilerin anlatım üslubu, senaryoları, kurguları, müziğe ayrıca bir rol veriyor ve önem kazandırıyor. Sahneye ya da dizinin niteliğine göre bazen müzik, oyunculuğun, senaryonun bile üstüne çıkabiliyor. Doğru mu yanlış mı tartışılır. Zaman zaman oyunculuğun dolduramadığı boşluğu müzik dolduruyor, ki bu bence çok yanlış. Hiçbir ülkede de 2 saatlik bir dizi yok, tek bir diziyle 4-5 saat yayın yapan hiçbir televizyon kanalı da yok, bu sadece bizde var.İsminiz Fahir değil de Ferdinand olsaydı, bulunduğunuz konumun daha üstünde olacağınızı düşünüyor musunuz?Hayır düşünmüyorum. 25 sene evvel Amerika’ya dünya müzisyenleriyle çalışmak ve müziğimi geliştirmek için gittim. Riske girmeye, idealleri için aç kalmaya tahammüleri yok. Londra’daki öğrencilik yıllarımda (1980-1985), ailem bana para gönderemediği zaman, müzik yapabilmeye devam edebilmek için, bir plastik fabrikasında da çalıştım, Sloan Square’de Benetton’da tezgâhtarlık da yaptım. Önemli olan bunu göze almak, yoksa adınızın ne olduğu nereden geldiğiniz hiç önemli değil, her şey kendinizde başlıyor ve bitiyor.‘SEZEN’İN ASKISI DÜŞTÜ’ Konserlerde yaşadığınız ilginç bir anınızı bize anlatır mısınız?1985’te Londra’dan döndüğüm yıllardı. Harun Kolçak beni Onno Tunç ile tanıştırmıştı. O zaman boğazda dolaşan ‘eğlence gemileri’ vardı. Sezen Aksu ile hayatımda ilk kez orada sahne aldım. Londra’daki caz kulüplerinden sonra, boğazda bir gemide Sezen Aksu ile çalıyordum ve topu topu dört kişiydik. Ben, Harun, Onno ve davul. İyi de bir gruptuk ve iyi çalıyorduk, üstümüz başımız köfte kokardı o ayrı. Bir gece yine çalarken müziğin de güzel bir yerinde dinleyicilerden bir “Aaaahh” sesi ve alkışlar geldi. Bende “Bizim çok iyi çaldığımızın farkına vardılar sonunda” diye düşünürken, Sezen’in elbisesinin askısının düşmüş olduğunu fark ettik.
Röportaj
05 Mart 2019 - 21:38
Atakoğlu: Türkiye Gibisi Yok
ABD'de yaşayan piyanist Fahir Atakoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın doğum gününe katılmaktan mutluluk duyacağını ancak seyahatte olduğu için gidemediğini söyledi. 30 yıldır ABD'de yaşayan piyanist Fahir Atakoğlu, Sabah gazetesinden Tuba Kalçık'ın sorularını yanıtladı.
Röportaj
05 Mart 2019 - 21:38
İlginizi Çekebilir