Aydilge, yeni şarkısı ‘Nasıl İnansam?’ı Kanal D’nin sevilen dizisi ‘Çatı Katı Aşk’ın jenerik müziği olarak hazırladı. “Annemlerin evindeki çatı katına saklanır, ara ara orada yaparım bestelerimi. Bu parça da çatı katında çıktı” diyen müzisyenle, çalışmalarını, son dönemde yaşanan şiddet olaylarını ve eşi Utku Barış Andaç’la evliliğini konuştuk.- Son şarkınız ‘Nasıl İnansam?’, aynı zamanda Kanal D’de ekrana gelen ‘Çatı Katı Aşk’ dizisinin jenerik müziği. Parça nasıl ortaya çıktı?Çatı katında çıktı (gülüyor). Annemlerin evindeki çatı katına saklanır, ara ara orada yaparım bestelerimi... Dizinin senaryosunu da oraya saklanıp okudum. Yeşilçam filmlerinin saflığını ve aile sıcaklığını hissettim. Bu proje, umut ve iyilikten yana. Zıtlıklar üzerine kurulmuş bir senaryosu olduğu için sözleri yazarken bunlardan yararlandım. Biraz rock, biraz alaturka yani tıpkı Ateş (Furkan Andıç) ve Ayşen (Ezgi Şenler) gibi...- Sizce aşka inancımız kalmadı mı?İnanmak zor tabii çünkü incinmekten çok korkuyoruz. Bu sanal çağda hızlıca sevip, incinmeden sevilmek istiyoruz. Mesela ‘Sevgilimle ayrıldık ama unuttum bile, hiç canım yanmıyor’ diye kendimizle gurur duyuyoruz. Oysa üzülmemiz lazım. Belki ‘Kendimize nasıl inanacağız?’ diye sormalı önce... Çünkü hepimiz başkalarının like’larıyla beslenmeye başladık. Oysa hiçbir besin değeri yok. O yüzden de ruhen bir deri bir kemik kaldık.- Jenerik şarkısını yaptığınız diziler hep başarılı oluyor. Bu işin bir sırrı var mı?Sırrı var mı bilmiyorum ama kesinlikle bir kalbi var. Çünkü sadece kalbimin onayladığı dizilere müzik yapıyorum. Parayı veren düdüğü çalamıyor çünkü ben tüccar değil, müzisyenim. Hissetmediğim bir işe asla şarkı yapmam. - Kamera önüne geçmeyi düşündünüz mü hiç?Ben müzik yapayım, böyle mutluyum.- Karantina sürecinde bile sürekli canlı yayınlara katılıp, insanlara moral vermeye çalıştınız. ‘Evden Canlı Canlı Vol. 2’ adlı albümünüz de yayınlandı...Çok güzel hatıralar içeren bir ev albümü... Her şeyi evde kaldığımız sürece küçük müzik odamızda, en doğal şekilde eşim Utku Barış Andaç’la hazırladık. Klibi de ‘Yalnız Değilsin’ adlı şarkıma çektik. - ‘Yalnız Değilsin’ şarkısıyla kime seslendiniz tam olarak?Hepimize... Asıl acı, yara aldığımızda değil, yaralandığımızı kimse duymadığında başlıyor. İşte bu yüzden müzik yapıyorum. “Seni duyuyorum” demek ve duyulduğumu hissetmek için... Hakiki bir sarılmadan daha büyük şifa olabilir mi?-Bir kadın müzisyen olarak hemcinslerinizin yaşadıkları, sokak hayvanlarına yapılan şiddet için ne diyeceksiniz?Şiddetin her türlüsü beni çok sarsıyor. Müzik de dahil çok büyük bir kültürel değişim lazım. Mesela ne olur artık içinde ‘kırarım, döverim, yakarım’ tarzı sözler barındıran şarkılar çalınmasın, söylenmesin ve dinlenmesin. “Sanatçı özgürdür, istediğini yazar diyecekler” belki ama özgürlük meselesinden ziyade artık bu bir ölüm-kalım meselesi. Müziğimle ölüme ve şiddete hizmet etmek istiyor muyum? Herkes bunu sormalı kendine... ‘Paramız yok diye yaygara çıkarmadık’- Bazı sanatçılar karantina döneminde maddi yönden zorlandığını söyledi, siz sıkıntı yaşadınız mı?Hem de nasıl! İkimiz de müzisyen olduğumuz için tabii ki çok etkiledi. Ama çıkıp “Paramız yok” diye yaygara çıkarmadık elbette... Gerçekten zor durumda olan pek çok müzisyen dişini sıkarken, ihtiyacı olmayanların yaygara koparması, işin ciddiyetine ve durumun gerçekliğine de gölge düşürdü. - Eşinizin müzisyen olmasının ne gibi avantajlarını yaşıyorsunuz?Sadece müzisyen değil, aynı zamanda bir müzik eğitmeni olduğu için tabii ki çok şanslıyım. Ama bütün bunların yanında bana o kadar harika şarkılar yaptırıyor ki, en büyük şansım onun aşkından aldığım ilham...
Source : milliyet.com
Source : milliyet.com