Herkesin korkulu rüyası dişlerini kaybetmek, özellikle de erken yaşta dişsiz kalmak hem sağlık
açısından zor ve acı vericidir hem de görsel olarak hoş değildir. Özgüven eksikliğine neden olur. Herkes bütçesi doğrultusunda ya sabit ya da hareketli protez yaptırmakta bulur çareyi. Tabii ki hiçbiri orijinal dişler kadar rahat ve kullanışlı değildir.
Fakat son günlerde Berlin Teknik Üniversitesi'nden Roland Lauster'in bu konuda bir buluşu oldu. Lauster'e göre ikinci dişlerimizden sonra çenenin dış cilt tabakasında bir takım hücreler oluşuyor. Söz konusu hücreler zaman içinde yoğunlaşıyorlar ve neticede diş tohumu oluşturmaya başlıyorlar. Diş tohumları çene ile etkileşim halinde olduğundan tıpkı tırnak kökündeki mantık gibi yeniden diş gelişmeye başlıyor. Böyle bir süreçte ortaya çıkan diş tomurcuğu ile hücre türleri farklılaşır. Bu farklılaşma sonucunda diş minesi organına ya da diş kemerine dönüşmeye başlar. Dokuların zamanla değişip tam bir diş biçiminde geliştiği biliniyor.
İnsanoğlunun gelişiminde süt dişleri düştükten sonra sadece bir defaya mahsus olmak üzere bu tip bir gelişim ortaya çıkıyor. Fakat yeni çalışmalarda bilim insanları yirmilik dişte yer alan pulpa hücrelerini ayrıştırdılar ve kök hücre safhasına evirmeyi başardılar. İşte bunlara diş tohumu adı verildi. Elde edilen diş tohumları bir gün içerisinde 200 mikometre civarında büyüdü. Nihayetinde hücrelerin standart diş oluşumlarında olduğu üzere çene ile etkileşime geçtiği kanıtlandı. Uzmanlar insan dişlerinin laboratuar ortamında yeniden gelişebildiğini söylüyor. Bunun çene üzerinde de gerçekleştiğini kanıtlamak adına bazı hayvanlar üzerinde deneyler yapıldı.
Japon bilim insanları bir farenin böbreğine yerleştirdikleri hücreler sayesinde diş oluşturmayı
başardılar. Bu deneye Tokyo Üniversitesi önderlik etti. T. Tsuji ile ekibi gerekli hücrelerin bir araya getirilmesini sağladılar ve neticede diş tohumu elde etmeyi başardılar. Bu süreçte hücrelerin birbirleri ile etkileşime geçtiği ve dokularda büyümenin başladığı görüldü.
Diş tohumu farenin böbreğine yerleştirildi. İyice büyüyünce oluşan diş diğer bir farenin diş etine
aktarıldı. Diş tıpkı gerçek ve doğal bir diş gibi ağız yapısıyla uyum sağladı. Daha da önemlisi sinirlerle ya da kan damarları ile de birleşti. Bu teknik yaklaşık 10 günlük bir süre içinde sonuç verdi.
Bu gelişme tam olarak sonuçlandırıldığında anlaşılan artık protez diş tarih olacak.