Neredeyse hepimiz kot pantolon giyiyoruz ya da zamanında giydik. 1870’lerde ABD’de ortaya çıkan ve maden işçilerinin giydiği kot nasıl oldu da ülkemize geldi? Yurt dışında blucin (blue Jean) olan bu giysi ülkemizde adının kot olmasının ilginç hikâyesine gelin birlikte bakalım. Kot ismi nereden geldi? Muhteşem Kot kimdir?
Dünyayı kasıp kavuran blucin elbette ki Türkiye’ye gelecekti. Sağlamlığı ve ucuz fiyatıyla blucin 1940’lı yıllarda Fransa’da bulunan Muhteşem Kot’un dikkatini çekti. Türkiye’ye döndüğünde bu kumaşı burada üretmeye başlar. 1960’lara geldiğimizde atölyesinde günde 200 adet kot üretimi seviyesine ulaşır.
Piyasada ilk olunca…
Muhteşem Kot belki de moda dünyamızı değiştirdiğini çok sonraları anlamıştır ancak o günlerde bunu bilemiyordu. 1960’larda piyasaya kendi soyadı markasıyla blucin pantolonlar sürdü. Kot pantolonları bir anda herkes tarafından sevilmeye başladı.
Blucin oldu size kot
Soyadıyla sürdüğü Kot marka pantolonlar bir anda ünlendi. Türkiye’de herkes blucin giymeye başladı ama adı artık blucin değildi. Muhteşem Kot tüm Türkiye’yi etkiledi, blucin oldu size kot pantolon.
Oğlu bile inandıramadı
Hatta Muhteşem Kot’un oğlu Aytaç Kot, yıllarca insanlara Kot’un bir marka olduğunu anlatamadığından çeşitli röportajlarda bahsetti.
90’lar Kot’u kötü etkiledi
1980’lerde ortaya çıkan serbest piyasa ekonomisi Kot markasını olumsuz etkiledi. Yurt içinde neredeyse tek başına üretim yapan Kot, bu tarihten itibaren zorluklar çekmeye başladı çünkü tekel olma durumu sona ermişti.
“Kot, kot değildir”
Aytaç Kot bir röportajında o dönemi şu sözlerle anlatıyor: “Yabancı markalar gelince biz otomatikman 2. lige düştük. Kot imajı bulutlarda dolaşıyor, biz yerlerde sürünüyoruz. Hatta ‘Kot, Kot değildir’ diye bir reklam kampanyası bile yaptık ama anlaşılmadı. 1992 yılında üretime son verip fabrikayı kiraya verdik.”
Kot kumaş Türklerin mi?
Bir diğer efsane ise kot kumaşların asıl olarak Türk kökenli olduğudur. Prof. Dr. Halil İnalcık’a göre bilinenin aksine blucin kumaşının anavatanı ABD değil Türkiye. İnalcık’ın söylediklerine göre 15 ve 17.yüzyıllar arasında Denizli ve Akhisar bölgesinde yetiştirilen pamuklar sonrasında Hindistan’dan gelen mavi boya ile boyanmaya başlandı. Daha sonra İzmir’e getirilen bu mavi malzeme yani denim ilk olarak Fransa-Marsilya’ya ihraç edildi.
Buradan İspanyollar kumaşı Amerika’daki kolonilere götürür ve Afrikalı kölelere giydirir. Amerika ise bunu bir sanayiye dönüştürüp blucin yani bizim deyişimizle kotun üzerine yatar. Selçuk Bulut Milliyet
Dünyayı kasıp kavuran blucin elbette ki Türkiye’ye gelecekti. Sağlamlığı ve ucuz fiyatıyla blucin 1940’lı yıllarda Fransa’da bulunan Muhteşem Kot’un dikkatini çekti. Türkiye’ye döndüğünde bu kumaşı burada üretmeye başlar. 1960’lara geldiğimizde atölyesinde günde 200 adet kot üretimi seviyesine ulaşır.
Piyasada ilk olunca…
Muhteşem Kot belki de moda dünyamızı değiştirdiğini çok sonraları anlamıştır ancak o günlerde bunu bilemiyordu. 1960’larda piyasaya kendi soyadı markasıyla blucin pantolonlar sürdü. Kot pantolonları bir anda herkes tarafından sevilmeye başladı.
Blucin oldu size kot
Soyadıyla sürdüğü Kot marka pantolonlar bir anda ünlendi. Türkiye’de herkes blucin giymeye başladı ama adı artık blucin değildi. Muhteşem Kot tüm Türkiye’yi etkiledi, blucin oldu size kot pantolon.
Oğlu bile inandıramadı
Hatta Muhteşem Kot’un oğlu Aytaç Kot, yıllarca insanlara Kot’un bir marka olduğunu anlatamadığından çeşitli röportajlarda bahsetti.
90’lar Kot’u kötü etkiledi
1980’lerde ortaya çıkan serbest piyasa ekonomisi Kot markasını olumsuz etkiledi. Yurt içinde neredeyse tek başına üretim yapan Kot, bu tarihten itibaren zorluklar çekmeye başladı çünkü tekel olma durumu sona ermişti.
“Kot, kot değildir”
Aytaç Kot bir röportajında o dönemi şu sözlerle anlatıyor: “Yabancı markalar gelince biz otomatikman 2. lige düştük. Kot imajı bulutlarda dolaşıyor, biz yerlerde sürünüyoruz. Hatta ‘Kot, Kot değildir’ diye bir reklam kampanyası bile yaptık ama anlaşılmadı. 1992 yılında üretime son verip fabrikayı kiraya verdik.”
Kot kumaş Türklerin mi?
Bir diğer efsane ise kot kumaşların asıl olarak Türk kökenli olduğudur. Prof. Dr. Halil İnalcık’a göre bilinenin aksine blucin kumaşının anavatanı ABD değil Türkiye. İnalcık’ın söylediklerine göre 15 ve 17.yüzyıllar arasında Denizli ve Akhisar bölgesinde yetiştirilen pamuklar sonrasında Hindistan’dan gelen mavi boya ile boyanmaya başlandı. Daha sonra İzmir’e getirilen bu mavi malzeme yani denim ilk olarak Fransa-Marsilya’ya ihraç edildi.
Buradan İspanyollar kumaşı Amerika’daki kolonilere götürür ve Afrikalı kölelere giydirir. Amerika ise bunu bir sanayiye dönüştürüp blucin yani bizim deyişimizle kotun üzerine yatar. Selçuk Bulut Milliyet