Cumhurbaşkanı Erdoğan birlik beraberlik vurgusu yaparak
"Amerikan İslam toplumunun giderek daha örgütlü hale geldiğini, iş birliği içinde hareket etmeye özen gösterdiğini müşahede ediyorum." diyen Erdoğan, kongre üyelerinin de Müslümanları daha görünür ve etkin şekilde temsil yolunda attıkları adımları memnuniyetle karşıladığını vuguladı.
Erdoğan, "İnşallah Türkiye olarak biz de sizlerin yanında olmayı sürdüreceğiz." diyerek konuştu.
2016’da açılışını yaptıkları Diyanet Amerika Merkezi'nin, sadece Türklerin değil, Amerika'daki tüm Müslümanların iftihar kaynağı olduğunu vurgulayan Erdoğan, merkezin kısa sürede Amerikalı Müslümanların buluştuğu, kaynaştığı, kardeşliklerini tazelediği bir mekana dönüştüğünü belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Böyle bir ihtiyacı giderdiğimiz için kendimizi bahtiyar sayıyoruz. Arzumuz ve temennimiz, Müslümanlara yakışan bu tür merkezlerin sayılarının tüm Amerika genelinde artmasıdır." şeklinde konuştu.
Amerika Birleşik Devletlerin'deki Müslüman toplumunun 11 Eylül terör saldırılarının ardından oldukça çetin bir sınav verdiğini vurgulayan Erdoğan, "Bizim ülkemizde darbe dönemlerinde şahit olduğumuz baskı, adaletsizlik ve ötekileştirme politikalarının bir benzerini sizler de burada tecrübe ettiniz. İbadethanelerin tehdit kaynağı olarak görüldüğü, insanların sırf isminden, dış görünüşünden, kılık kıyafetinden, inancından, sakalından, baş örtüsünden dolayı horlandığı sıkıntılı günler yaşadınız. Bu haksızlıklara karşı mücadelenizi yürütürken hiçbir zaman hukuktan, meşruiyetten, demokrasi zemininden ayrılmadınız. Rabbimiz mukaddes kitabımızda 'Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır olabilir' buyuruyor. Her imtihan, doğru değerlendirildiğinde aynı zamanda bir imkandır. Mevla, 11 Eylül sonrasındaki o sancılı dönemi Amerikalı Müslümanlar açısından, eşsiz ilahi rahmetiyle hayra tebdil etmiştir. Müslümanlar, hayat alanlarının daraldığı bu dönemde sivil toplumun ve siyasetin imkanlarının farkına vardılar. Birlik ve beraberlik içinde oldukları zaman neleri başarabileceklerini bizzat şahit oldular. Kamuoyunu doğru bilgilendirmek noktasında mevcut medya kanalları dışında kendi iletişim araçlarına sahip olmanın önemini idrak ettiler." dedi.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü.
Batı toplumlarında Müslümanlara karşı önyargıların zemin kazandığını görüyoruz.
Bazı terör örgütleri üzerinden özgürlük taleplerimiz boğulmaya çalışılıyor. Terör örgütlerinin katlettiği masumların neredeyse tamamı Müslümanlardır.
Menfaatlerini koruma uğruna terör örgütlerini tırlar dolusu silaha boğanların dökülen her Müslüman kanında payı olduğunu gayet iyi biliyoruz. Kendi hakları konusunda aslan kesilenler söz konusu Müslümanlar olunca üç maymunu oynuyorlar.
Emperyalistlere taşeronluk yapan örgütlerin hayatını kararttığı insanlar bizim kardeşlerimizdir.
Kimse batılı ülkelerden artan İslamofobiye bigane kalamaz, kalmamalıdır. Neo-Nazi örgütler bugün insanlık için DEAŞ kadar tehlikelidir. DEAŞ, El Kaide ile verilen mücadele bunlara karşı da gösterilmelidir.
Irkçılık, ayrımcılık Müslümana yakışmaz. İslam bir barış dinidir. Barış dini İslama kimse herhangi bir gölgeye indiremez, kardeşini sırtından hançerleme Müslümana asla yakışmaz.
Keşmir'in acısı, Arakan'ın acısı, Filistin'in acısı, dünyanın neresinde olursa olsun Suriye'nin acısı bizim acımızdır. Yanlarında olmaya mecburuz. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.
- Bugün Türkiye kimliğine bakmadan zalimin karşısında, mazlumun yanındadır. Suriyeli mazlumlara sadece kapımızı değil, gönlümüzü de açtık. Ülkemizdeki sığınmacıların 3,6 milyonunu Suriyeliler oluşturuyor.
Birileri istemese de Cemal Kaşıkçı'nın, Mısır Cumhurbaşkanı Mursi'nin hakkını aramaya devam edeceğiz, hiçbir güç bizi Kudüs davasını aramaktan alıkoyamaz. Holocost'a nasıl bakıyorsak Gazze'yi açık hava hapishanesine çevirenlerin katliamlarına aynı gözle bakıyoruz.
Her platformda Kudüs kırmızı çizgimizdir diyoruz. Bu meseleye en güçlü şekilde sahip çıkıyoruz. Türkiye olarak ilkeli ve tutarlı dış politikamızla her şart altında doğruları söylecek, doğruları savunacağız.
Sizlerin ABD siyasetine aktif katılımınızı önemsiyoruz, ancak beraberlik içinde hareket etmelisiniz.
Artık hepinizin FETÖ'nün gerçek yüzünü bilmeniz gerekiyor, biliyorsunuz. Bu örgüt uluslararası suç şebekesi inşa etmiştir. 15 Temmuz gecesi 251 vatan evladımızı şehit eden bu eli kanlı terör örgütünün hesabını sormaya devam edeceğiz.
Teröristbaşının Türkiye'ye iadesi için gerekli adımları attık, atmaya devam ediyoruz. Pensilvanya'daki terörist başının ülkemize iadesi ve FETÖ'nün ABD'deki faaliyetlerinin tamamen bitirilmesi konusunda gerekli adımları attık.
Erdoğan, "İnşallah Türkiye olarak biz de sizlerin yanında olmayı sürdüreceğiz." diyerek konuştu.
2016’da açılışını yaptıkları Diyanet Amerika Merkezi'nin, sadece Türklerin değil, Amerika'daki tüm Müslümanların iftihar kaynağı olduğunu vurgulayan Erdoğan, merkezin kısa sürede Amerikalı Müslümanların buluştuğu, kaynaştığı, kardeşliklerini tazelediği bir mekana dönüştüğünü belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Böyle bir ihtiyacı giderdiğimiz için kendimizi bahtiyar sayıyoruz. Arzumuz ve temennimiz, Müslümanlara yakışan bu tür merkezlerin sayılarının tüm Amerika genelinde artmasıdır." şeklinde konuştu.
Amerika Birleşik Devletlerin'deki Müslüman toplumunun 11 Eylül terör saldırılarının ardından oldukça çetin bir sınav verdiğini vurgulayan Erdoğan, "Bizim ülkemizde darbe dönemlerinde şahit olduğumuz baskı, adaletsizlik ve ötekileştirme politikalarının bir benzerini sizler de burada tecrübe ettiniz. İbadethanelerin tehdit kaynağı olarak görüldüğü, insanların sırf isminden, dış görünüşünden, kılık kıyafetinden, inancından, sakalından, baş örtüsünden dolayı horlandığı sıkıntılı günler yaşadınız. Bu haksızlıklara karşı mücadelenizi yürütürken hiçbir zaman hukuktan, meşruiyetten, demokrasi zemininden ayrılmadınız. Rabbimiz mukaddes kitabımızda 'Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır olabilir' buyuruyor. Her imtihan, doğru değerlendirildiğinde aynı zamanda bir imkandır. Mevla, 11 Eylül sonrasındaki o sancılı dönemi Amerikalı Müslümanlar açısından, eşsiz ilahi rahmetiyle hayra tebdil etmiştir. Müslümanlar, hayat alanlarının daraldığı bu dönemde sivil toplumun ve siyasetin imkanlarının farkına vardılar. Birlik ve beraberlik içinde oldukları zaman neleri başarabileceklerini bizzat şahit oldular. Kamuoyunu doğru bilgilendirmek noktasında mevcut medya kanalları dışında kendi iletişim araçlarına sahip olmanın önemini idrak ettiler." dedi.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü.
Batı toplumlarında Müslümanlara karşı önyargıların zemin kazandığını görüyoruz.
Bazı terör örgütleri üzerinden özgürlük taleplerimiz boğulmaya çalışılıyor. Terör örgütlerinin katlettiği masumların neredeyse tamamı Müslümanlardır.
Menfaatlerini koruma uğruna terör örgütlerini tırlar dolusu silaha boğanların dökülen her Müslüman kanında payı olduğunu gayet iyi biliyoruz. Kendi hakları konusunda aslan kesilenler söz konusu Müslümanlar olunca üç maymunu oynuyorlar.
Emperyalistlere taşeronluk yapan örgütlerin hayatını kararttığı insanlar bizim kardeşlerimizdir.
Kimse batılı ülkelerden artan İslamofobiye bigane kalamaz, kalmamalıdır. Neo-Nazi örgütler bugün insanlık için DEAŞ kadar tehlikelidir. DEAŞ, El Kaide ile verilen mücadele bunlara karşı da gösterilmelidir.
Irkçılık, ayrımcılık Müslümana yakışmaz. İslam bir barış dinidir. Barış dini İslama kimse herhangi bir gölgeye indiremez, kardeşini sırtından hançerleme Müslümana asla yakışmaz.
Keşmir'in acısı, Arakan'ın acısı, Filistin'in acısı, dünyanın neresinde olursa olsun Suriye'nin acısı bizim acımızdır. Yanlarında olmaya mecburuz. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.
- Bugün Türkiye kimliğine bakmadan zalimin karşısında, mazlumun yanındadır. Suriyeli mazlumlara sadece kapımızı değil, gönlümüzü de açtık. Ülkemizdeki sığınmacıların 3,6 milyonunu Suriyeliler oluşturuyor.
Birileri istemese de Cemal Kaşıkçı'nın, Mısır Cumhurbaşkanı Mursi'nin hakkını aramaya devam edeceğiz, hiçbir güç bizi Kudüs davasını aramaktan alıkoyamaz. Holocost'a nasıl bakıyorsak Gazze'yi açık hava hapishanesine çevirenlerin katliamlarına aynı gözle bakıyoruz.
Her platformda Kudüs kırmızı çizgimizdir diyoruz. Bu meseleye en güçlü şekilde sahip çıkıyoruz. Türkiye olarak ilkeli ve tutarlı dış politikamızla her şart altında doğruları söylecek, doğruları savunacağız.
Sizlerin ABD siyasetine aktif katılımınızı önemsiyoruz, ancak beraberlik içinde hareket etmelisiniz.
Artık hepinizin FETÖ'nün gerçek yüzünü bilmeniz gerekiyor, biliyorsunuz. Bu örgüt uluslararası suç şebekesi inşa etmiştir. 15 Temmuz gecesi 251 vatan evladımızı şehit eden bu eli kanlı terör örgütünün hesabını sormaya devam edeceğiz.
Teröristbaşının Türkiye'ye iadesi için gerekli adımları attık, atmaya devam ediyoruz. Pensilvanya'daki terörist başının ülkemize iadesi ve FETÖ'nün ABD'deki faaliyetlerinin tamamen bitirilmesi konusunda gerekli adımları attık.