Kızını Evlatlık Veren Zeyneb'in Yürek Burkan Dramı
İstanbul'da yaşayan Zeynep Eren yaklaşık 20 yıl önce doğurduğu bebeğini hiç çocukları olmayan Türk bir aileye verir. Daha sonra evlenen Eren'in, eşinden olan oğlu da kanserden ölünce kızına kendisini anlatmak ihtiyacı duydu. Amerika Birleşik Devletleri'nde okuyan Kızına ABDPOST.COM aracılığıyla seslenen Eren, "Ne yaptıysam iyiliğin için yaptım." dedi.
Eren o yıllarda çok genç olduğunu ve hiç birşeyin farkında olmadığını belirterek, "Adam evliydi ama ben bunu bilmeme rağmen uzun süre ilişkimiz devam etti. Bu ilişkimizden bir kızımız oldu. Kızımız olunca adam beni terketti. Bende ailemin baskısına dayanamadım. Bir arkadaşım aracılığıyla tanıştığım ve hiç çocukları olmayan İsviçre vatandaşı Kimyager Doktor Binnur Zeynep G. ve Avukat olan eşi Olivier Marcel D. çiftine 1 yaşındaki bebeğimi vermek zorunda kaldım. Hukuki işlemlerin ardından bebeğimi iyi bir geleceği olacağını düşündüğü Dutoit çiftine verdim. Çünkü ben o yıllarda çalışmıyordum ve bebeğin babası beni terketti." dedi.
KIZIYLA 2 AY ÖNCE İNTERNETTEN GÖRÜŞTÜ
Kızını hiç görüşmemek şartıyla teslim ettiğini söyleyen Zeynep Eren, "Binnur hanımla 2000 yılının Aralık ayında tanıştım o zaman İsviçre Cenevre kentinde yaşıyordu. 2-3 yıldır New York'a taşınmışlar. Olivier D. adında bir Avukatla evliydi ve çocukları olmuyordu
Bende böyle bir süreçte çocuğum olduğu için bunalıma girmiştim. Kızımı vermek zorunda kaldim kızım şimdi 21 yaşında. Amerika'da Üniversite öğrencisi. Kızım benim hakkımda çok kötü etkilemişler. Benim çok kötü biri olduğumu ve onu terk ettiğimi zannediyor. Asla öyle birşey yok terk etmedim kızımı hep aradım sordum. Ama her defasında benden kaçtı. En son 25 Kasım kızımla instagram üzerinden konuşma imkanım oldu. Öyle şeyler söyledi ki anlatamam. Çok üzüldüm. Benden korktuğunu söyledi. Kahroldum." diye konuştu.
KIZIMA BENİ KÖTÜLEMİŞLER
21 yaşındaki kızı C.D. ismiyle İsviçre vatandaşı olduğunu ifade eden Zeynep Eren, "Kızıma bir zararım olamaz. Sadece konuşmak hasret gidermek istiyorum. Kendini anlatmak kötü biri olmadığımı kanıtlamak istiyorum. Ben kendisini kötü bir aileye vermedim. İyi yaşayacak mutlu olacağı bir aileye verdim. Ama beni çok kötülemişler.
Şimdi Arizona'da okul okuyor. Yasal yollar ile mahkeme kararıyla evlatlık vermek zorunda kaldım. Ama her anını takip ettim. İsviçre'ye gittiğinde akrabalarım vardı orada hep gözü üstündeydi." diyerek sözlerini sürdürdü.
ÖNCEKİ EVLİLİĞİNDEN OLAN OĞLU VEFAT ETTİ
Kızından önce evlendiğinibelirten Zeynep Eren, "Evliliğimden bir oğlum oldu. Onun babasını da trafik kazasında kaybettim. Tek başıma çocuğumu büyütmek zorunda kaldım. Bir işe girdim ve oğlumu büyütüyordum. Oğlum 12 yıl önce kanser hastası oldu 1 yıl sonra hayatını kaybetti. Bunalıma girmiştim karşıma bu adam çıktı. Önce evli olduğunu bilmiyordum. Öğrendikten sonra da iş işten geçmişti. Kızım olana kadar iyiydi aramız kızımın doğumundan sonra bana o adamda sırt çevirdi. Durumumuz iyi olmadığından kızımı daha iyi bir aileye karar verdim. Kızım, bakıcı annesi ile Amerika Birleşik Devletleri'ne taşınınca kızımın nasıl olduğunu takip etmek istedim. Ben kızımı vermek istemedim hayat bana bunu mecbur etti. Şimdi Üniversitede Matematik okuyor. Kendisinin iyi olduğunu anladıkça beni hayata bağlıyor. Yoksa amacım hayatına müdahale etmek değil." şeklinde konuştu.
KASIM AYINDA BİR KEZ GÖRÜŞTÜ
Kızı büyüyünce bir kaç kez görüşmek istediğini dile getiren acılı kadın Eren, "Kasım ayında Instagram'da buldum ve konuşmaya çalıştım. İlk başta sessiz kaldı. Bir kaç gün sonra beni ve babasının kim olduğunu sordu. Başta buna hazır değilim dedi yazarken ama sonra yazmaya başladı sorular sordu. Aklımdakileri yanıtladım. Bazılarına inandı.
Bazılarına inanmadı. Binnur hanımla 2008 yılında görüştüğümde. Kızımla görüşmemek üzere aldığını söyledi. Benimle alay etti. Zaten evlat alıncaya kadar bana karşı tavrı çok iyiydi. Bebeğimi aldıktan kısa süre sonra Mahkeme sonuçlandı kadının tavrı bana karşı 180 derece değişti. Bunu içime sindiremedim. Kızıma bunu anlatmak istedim açıkçası. Kızımla konuşurken kendisini dünyaya getirdiği için bana teşekkür etti. Beni iyi ki bu aileye vermişsin dedi. Bende mecbur kaldığımı yazdım. Senin bu ülkeden uzak daha güzel hayat yaşaman için dedim. Resmen yüreğime taş bastım. Bu ülkede kalsa asla böyle güzel eğitim alamazdı. Benim ailem fakirdi. İlkokulu ancak okuyabildim. Çocukken aç giderdim okula çoğu zaman. Annem verem hastasıydı bana annelik yapamadı. Bende kızıma annelik yapamadım. Ben açıköğretim okudum. Şimdi durumum daha iyi. Çocuğuma kendimi ifade etmek istiyorum. Amacım yanıma almak değil ama görüşmek istiyorum." diyerek sözlerini tamamladı.