Çocukların ödevlerini yaparken dillerini dışarı çıkarıp dudakları arasında sıkıştırarak konsantre olduğuna sıklıkla rastlanıyor. Ancak özellikle zor görevler sırasında yetişkinlerin de aynı hareketi yaptığı görülebiliyor.
Bu da "Bir konuyu derinlemesine düşünürken dilimizi çıkarmamızın nedeni nedir?" sorusunu gündeme getiriyor.
Londra Üniversitesi Birkbeck Bilim Okulu’nda Dekan Yardımcısı Gillian Forrester’a göre dil çıkarma davranışı aslında bağımsız bir sürecin ürünü:
Ellerimizin ince motor aktivasyonunu gerektiren hassas bir şey yaptığımız sırada farkında olmadan dil çıkardığımızı tespit etmiştik.
Eller ve dil birbirine çok yakın
Eller ve dil arasındaki bu karmaşık ilişkiye dair iki teori var. İlk teoriye motor taşma (motor overflowing) adı veriliyor. Bu kavram, istemli hareketlerin üretimine istemsiz hareketlerin de eşlik edilmesi anlamına geliyor.
Örneğin, hakemli bilimsel dergi Frontiers in Psychology’de yayımlanan bir araştırmada, beynin linguistik becerilere ayrılmış bölgesinin, el becerisi ve alet kullanımına özgü sinir ağlarıyla yüksek oranda örtüştüğüne dikkat çekilmişti.
Bu da el becerisiyle ilişkili bölgede, herhangi bir görev için harekete geçen nöronların (sinir hücreleri), ağzı yönlendiren komşu nöral dokuya taşabileceği anlamına geliyor.
Teoriye göre bir kişi, motor becerilerle ilişkili bir göreve odaklandığında beyninde ortaya çıkan etki dil bölgesine "taşıyor" ve ağız bölgesinde istemsiz hareketlere neden oluyor.
Bu da "Bir konuyu derinlemesine düşünürken dilimizi çıkarmamızın nedeni nedir?" sorusunu gündeme getiriyor.
Londra Üniversitesi Birkbeck Bilim Okulu’nda Dekan Yardımcısı Gillian Forrester’a göre dil çıkarma davranışı aslında bağımsız bir sürecin ürünü:
Ellerimizin ince motor aktivasyonunu gerektiren hassas bir şey yaptığımız sırada farkında olmadan dil çıkardığımızı tespit etmiştik.
Eller ve dil birbirine çok yakın
Eller ve dil arasındaki bu karmaşık ilişkiye dair iki teori var. İlk teoriye motor taşma (motor overflowing) adı veriliyor. Bu kavram, istemli hareketlerin üretimine istemsiz hareketlerin de eşlik edilmesi anlamına geliyor.
Örneğin, hakemli bilimsel dergi Frontiers in Psychology’de yayımlanan bir araştırmada, beynin linguistik becerilere ayrılmış bölgesinin, el becerisi ve alet kullanımına özgü sinir ağlarıyla yüksek oranda örtüştüğüne dikkat çekilmişti.
Bu da el becerisiyle ilişkili bölgede, herhangi bir görev için harekete geçen nöronların (sinir hücreleri), ağzı yönlendiren komşu nöral dokuya taşabileceği anlamına geliyor.
Teoriye göre bir kişi, motor becerilerle ilişkili bir göreve odaklandığında beyninde ortaya çıkan etki dil bölgesine "taşıyor" ve ağız bölgesinde istemsiz hareketlere neden oluyor.