Büyük şehirlerde çok uzun zaman önce şebeke suyu içmekten vazgeçildi.Hâlbuki evsel ve kişisel temizlikte şebeke suyunu gönül rahatlığıyla kullanıyoruz. Fakat söz konusu aynı şebeke suyunu içmeye gelince korkuyoruz.Konuyla ilgili basında zaman zaman yer alan haberlerde ise sağlıkçı ve çevreci uzmanlar suyun ticari bir metaya dönüştürülmesinden duydukları endişeyi dile getiriyor.
Su Demek Yaşam Demek
Vücudumuzdaki suyun üçte ikisi hücrelerimizde ve üçte biri hücrelerimizin dışında bulunuyor. Yani bir insan için su demek, yaşam kaynağı demek. Suyun insan hayatındaki rolünün yaşamın temeli olarak açıklayan İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Ecder, vücudumuzda en fazla bulunan maddenin su olduğunu söylüyor.
Erişkin bir erkeğin yüzde 60'ı, erişkin bir kadınınsa yüzde 50'si su olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ecder, suyun vücudumuzdaki tüm metabolik olayların düzenli bir şekilde yürütülmesi için büyük önem taşıdığını vurguluyor.
Prof. Dr. Ecder, organlarımızın tüm işlevleri suyun olduğu ortamda sürdürdüklerini belirtirken, yaşlandıkça vücuttaki suyun azaldığını da sözlerine ekliyor.
"pH değeri sanıldığı kadar önemli değil"
İçme suyunda dikkat edilmesi gereken konunu hijyenliği olduğunu ve birçok kişinin iddia ettiği gibi pH değerinin çok önemi olmadığını söyleyen Prof. Dr. Ecder, sağlıklı suyun özelliklerini şöyle aktardı:
İçtiğimiz su temiz yani mikroorganizmalardan arındırılmış olmalı. Bulaşıcı hastalıkların bir kısmının suyla bulaştığı herkesçe bilinir. Ayrıca içme suyunda bakır, cıva gibi ağır metaller de olmamalı. Günümüzün modern arıtma sistemleri sayesinde bu konuda güvendeyiz diyebilirim. Bugün çok konuşulan, içtiğimiz suyun pH değeri ve mineral içeriğinin de pratik açıdan bir önemi yoktur.
Vücudumuzda metabolizma sonucu oluşan yoğun asit maddelere rağmen akciğerlerin ve böbreklerin asit-baz dengesini çok hassas bir şekilde ve mükemmel olarak dengelemektedir. Benzer şekilde, sularda bulunan elektrolitlerin miktarları diyetle alınan miktarların yanında çok düşüktür. Normal bir diyetle zaten bu mineraller fazlasıyla alınmış olur.
Bu nedenle suların mineral içeriklerindeki farklılıklarının pratik bir önemi yoktur. Ayrıca suların mineral içeriklerinin ve pH değerlerinin insan sağlığına etkisiyle ilgili yapılmış kontrollü bilimsel bir çalışma da bulunmamaktadır.
Su Demek Yaşam Demek
Vücudumuzdaki suyun üçte ikisi hücrelerimizde ve üçte biri hücrelerimizin dışında bulunuyor. Yani bir insan için su demek, yaşam kaynağı demek. Suyun insan hayatındaki rolünün yaşamın temeli olarak açıklayan İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Ecder, vücudumuzda en fazla bulunan maddenin su olduğunu söylüyor.
Erişkin bir erkeğin yüzde 60'ı, erişkin bir kadınınsa yüzde 50'si su olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ecder, suyun vücudumuzdaki tüm metabolik olayların düzenli bir şekilde yürütülmesi için büyük önem taşıdığını vurguluyor.
Prof. Dr. Ecder, organlarımızın tüm işlevleri suyun olduğu ortamda sürdürdüklerini belirtirken, yaşlandıkça vücuttaki suyun azaldığını da sözlerine ekliyor.
"pH değeri sanıldığı kadar önemli değil"
İçme suyunda dikkat edilmesi gereken konunu hijyenliği olduğunu ve birçok kişinin iddia ettiği gibi pH değerinin çok önemi olmadığını söyleyen Prof. Dr. Ecder, sağlıklı suyun özelliklerini şöyle aktardı:
İçtiğimiz su temiz yani mikroorganizmalardan arındırılmış olmalı. Bulaşıcı hastalıkların bir kısmının suyla bulaştığı herkesçe bilinir. Ayrıca içme suyunda bakır, cıva gibi ağır metaller de olmamalı. Günümüzün modern arıtma sistemleri sayesinde bu konuda güvendeyiz diyebilirim. Bugün çok konuşulan, içtiğimiz suyun pH değeri ve mineral içeriğinin de pratik açıdan bir önemi yoktur.
Vücudumuzda metabolizma sonucu oluşan yoğun asit maddelere rağmen akciğerlerin ve böbreklerin asit-baz dengesini çok hassas bir şekilde ve mükemmel olarak dengelemektedir. Benzer şekilde, sularda bulunan elektrolitlerin miktarları diyetle alınan miktarların yanında çok düşüktür. Normal bir diyetle zaten bu mineraller fazlasıyla alınmış olur.
Bu nedenle suların mineral içeriklerindeki farklılıklarının pratik bir önemi yoktur. Ayrıca suların mineral içeriklerinin ve pH değerlerinin insan sağlığına etkisiyle ilgili yapılmış kontrollü bilimsel bir çalışma da bulunmamaktadır.