New York Türkevi, New York ve New Jersey çevresinde yaşayan Türk kadın girişimcileri desteklemek amacıyla kurulan Kadın Girişimi Destek Ağı’nın ilk buluşmasına ev sahipliği yaptı. ABDPost New York Temsilcisi Özlem Özgüt Yörekli programı okurlarımız için takip etti.
Atatürk’ün Mirası Cumhuriyet Okulu
Ticaret Ataşesi Filiz Köseyener ve Derya Taşkın
Maarif Okulu Müdiresi Beyhan Doğan
Başkonsolos Ahmet Yazal’ın eşi Zeynep Yazal’ın öncülüğünde hayata geçirilen bu platform, girişimci kadınlara hukuki destek sağlamanın yanı sıra, network oluşturma ve cesaretlendirme işlevi görüyor.
New York Başkonsolosu Ahmet Yazal, konuşmasında bu etkinliğin kendisi için en anlamlı faaliyetlerden biri olduğunu belirtti. Etkinliğe içtenlikle destek verdiğini vurgulayan Yazal, toplumdan çıkan gönüllü girişimlerin –devlet yönlendirmesi olmadan, bireylerin emeğiyle yürütülenlerin– en değerli çalışmalar olduğunu söyledi. Bu tür çabaların sürdürülebilirliği için kuşaklar arası aktarımın önemine değindi.
Kadın olmanın dünyanın her yerinde zorluklar barındırdığını belirten Yazal, kadınların yalnızca görünmeyen engellerle değil, toplumun dayattığı roller ve kadınlar arası çekingenliklerle de mücadele ettiğini ifade etti. Kadınların potansiyelinin değerlendirilmesinin ülke için büyük bir kazanım olacağını vurgulayarak, bu dönüşümün kadınların öncülüğünde gerçekleşeceğini dile getirdi. Etkinliği organize edenlere ve katılanlara teşekkür ederek, Türkevi’nde böyle anlamlı bir girişime ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
New York Başkonsolosu Ahmet Yazal etkinlikte yaptığı konuşmada, bu girişimin devlet yönlendirmesi olmadan, bireylerin kendi gayretleriyle yürütülen gönüllü bir oluşum olmasının önemine dikkat çekti. Kadınların hem görünmeyen engellerle hem de toplumun dayattığı rollerle mücadele ettiğini belirten Yazal, kadınların potansiyelinin değerlendirilmesinin ülke için büyük kazanım olduğunu vurguladı.
Başkonsolosun eşi Zeynep Yazal, yaptığı konuşmada etkinliğin ortaya çıkış sürecini anlattı. New York’ta bulunduğu on aylık dönemde kadın girişimciler arasında bir dayanışma ihtiyacı fark ettiğini belirten Yazal, bu platformun sürdürülebilir olması gerektiğini ve yeni başlayan girişimcilerle deneyimli isimlerin buluşmasıyla güçleneceğini dile getirdi. Eylül ayından itibaren etkinliklerin hız kazanacağını da müjdeledi.
Yazal, New York'ta bulunduğunu süreçte Türk toplumuyla, özellikle kadınlarla kurduğu temaslar sonucunda kadın girişimciliği alanında bir ihtiyaç olduğunu fark ettiklerini ifade etti. Mart ayında Birleşmiş Milletler Kadınlar Haftası kapsamında düzenlenen etkinliklere katıldığını ve Kagider ile Kadem gibi kuruluşlarla tanışma fırsatı bulduğunu aktardı.
Bu gözlemlerden yola çıkarak, New York ve New Jersey bölgesinde yaşayan Türk kadın girişimcileri bir araya getirmek amacıyla bu girişimi başlattıklarını belirten Yazal, bu platformun sürdürülebilir olması gerektiğinin altını çizdi. Yeni başlayan kadın girişimcilerle daha tecrübeli isimleri bir araya getirerek bilgi ve deneyim paylaşımını artırmak istediklerini söyledi. Ayrıca ilerleyen dönemde eğitimler düzenlemeyi ve bu oluşumu katılımcıların ihtiyaçlarına göre şekillendirmeyi hedeflediklerini ifade etti.
Etkinlik sonrası katılımcılara geri bildirim almak amacıyla e-posta gönderileceğini belirten Yazal, bu geri bildirimlerin sonraki adımlar için çok kıymetli olduğunu vurguladı. Yaz aylarında ara verileceğini, ancak Eylül–Ekim aylarında faaliyetlerin devam edeceğini söyledi.
Sosyolog Doç. Dr. Emel Yiğittürk, Amerikalı Türklerin tarihsel göç sürecini ve kadınların toplumsal örgütlenmedeki öncü rollerini anlatarak, kadınların toplumsal barışa katkısına dikkat çekti. Ayrıca bu oluşumun Türk kadınlarının görünürlüğünü artıracağına inandığını söyledi.
Ankara Hacı Bayram Üniversitesi’nde akademisyen olduğunu ve TÜBİTAK bursuyla ABD’de bulunduğunu belirten Yiğittürk, Amerikalı Türklerin tarihsel sürecine ve Amerika’ya göçlerinin 1900’lü yılların başına dayandığını vurguladı. O dönemde gelen Türklerin zor koşullarda, düşük ekonomik ve eğitim seviyeleriyle sanayi şehirlerinde çalıştıklarını, bu zorlukların göçmenliğin ağır koşullarını oluşturduğunu ifade etti.
Yiğittürk, Amerikalı Türklerin toplumsal ihtiyaçlarının, ibadet, kültür, konaklama gibi alanlarda birlikteliklere gereksinim duyduğunu ve bu örgütlenmelerin temelinde bir kadının, Sabiha Sertel’in olduğunu hatırlattı. Kadınların başlattığı bu örgütlenmelerin zamanla büyüdüğünü, ancak günümüzde liderlik pozisyonlarında erkeklerin daha baskın olduğunu söyledi. Ayrıca göçmen toplumundaki çatışmalara dikkat çekerek, kadınların barışçıl ortam yaratma ve çatışmaları sona erdirme gücüne sahip olduğunu vurguladı.
Avukat Emine Şahin Karakaşlıoğlu ise kendi hukuk deneyiminden yola çıkarak, kadın girişimcilerin karşılaştığı hukuki ve finansal engellerin farkında olduklarını, bu tür programların kadınların girişim yolculuklarında önemli rehberlik sağlayacağını ifade etti. Kadınların önünde “cam tavan” değil, “yapışkan zemin” engelleri olduğunu belirten Karakaşlıoğlu, dayanışmanın önemini vurguladı.
Türk kadın girişimcilerin karşılaştığı çeşitli zorlukları yakından gözlemlediğini vurgulayan Karakaşlıoğlu, özellikle kadınlara yönelik teşvikler, şirket sahipliği oranlarının önemi ve finansal destekler konusunda bilgi eksikliğinin yaygın olduğunu dile getirdi. Bu tür programların kadınların nereden başlayacaklarını bilemedikleri girişim yolculuklarında önemli bir rehber olabileceğini belirtti. Yurt dışında yaşayan Türk kadınlarının hem bireysel gelişimlerine hem de Türkiye’nin tanıtımına katkı sunduğunu ifade eden Karakaşlıoğlu, kadınların önünde sadece görünmeyen “cam tavanlar” değil, aynı zamanda çevreden gelen “yapışkan zemin” engelleri olduğunu da vurguladı. Kadınların birbirine destek olması gerektiğini, bu tarz gönüllü girişimlerin kadınların başarı hikâyelerine ilham vereceğini söyledi.
Etkinliğin sunuculuğunu üstlenen ve sürdürülebilirlik alanında doktora eğitimine devam eden Nurdan Aycan Dümenci ise kendi geçmiş tecrübelerinden bahsederek kadın girişimciliğini bireysel değil, toplumsal bir dönüşüm olarak gördüğünü ifade etti. Türkiye’de çeşitli sosyal girişim projelerinde yer aldığını, kadınların potansiyellerini gerçekleştirmeleri adına bu platformun büyük katkı sağlayacağına inandığını belirtti. Etkinliğe amatör ruhla ancak büyük bir inançla başlandığını söyleyen Dümenci, bu oluşumun gönülden destekle ve birlikte çalışarak sürdürülebilir bir yapıya kavuşabileceğini sözlerine ekledi.
Hilal Ulukaya, konuşmasında sosyal girişimcilik yolculuğunu ve kadınların ekonomik güçlenmesine odaklanan markası Society Mano’nun hikayesini paylaştı. Türkiye’den Amerika’ya yüksek lisans için geldiğinde yaşadığı zorlukları, korkuları ve alışma sürecini anlattı.
Aksanı ve farklılığı nedeniyle kendini zaman zaman dışlanmış hissetse de, bunu bir avantaja dönüştürerek kadınların el emeğiyle yaptığı ürünleri ekonomik kazanca çeviren bir marka kurduğunu söyledi. İlk olarak sıfır sermaye ve amatör yöntemlerle başlayan girişimi, çevresinden aldığı destekle sokakta ürün satmaya kadar ilerledi. Bu süreçte büyük markalarla iş birlikleri yaparak büyüdü ve bugün 500’den fazla kadınla çalışan sürdürülebilir, yerel üretime önem veren bir yapı oluşturdu.
Ulukaya, kadınların evde esnek koşullarda çalışmasının önemine vurgu yaptı. Zorluklarla karşılaşsa da, yalnızlık ve dil bariyerlerinin üstesinden gelerek kendine güvenmenin ve cesaretle hareket etmenin başarı için kritik olduğunu belirtti. Ulukaya, girişimcilikte sabır, inanç ve mücadele gerektiğini, mümkün olanla başlayarak hayallere adım atmanın önemini dile getirdi. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve kadınların güçlenmesinin marka misyonunun merkezinde olduğunu, hikayelerini paylaşmanın ve farklılığı kucaklamanın girişimcilikte güçlü bir motivasyon kaynağı olduğunu ifade etti.
Etkinlik, soru-cevap bölümünün ardından Zeynep Yazal’ın katılımcılara hediye takdim etmesiyle devam etti.
Terasta sunulan ikramlar eşliğinde kadınlar birbiriyle kaynaşarak güçlü bir network oluşturdu.
Türkevi’nde gerçekleşen bu ilk buluşma, Türk kadın girişimciliğine yönelik umut vadeden bir başlangıç oldu.
Eylül ayından itibaren düzenlenecek olan eğitim ve etkinliklerle Kadın Girişimi Destek Ağı’nın büyüyerek sürdürülebilir bir güç merkezi haline gelmesi bekleniyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: