Bu yürüyüşe herkes davetlidir.
Yürüyüşün detayları yukarıdaki gibi. Basın Bildirisi Şöyle: Türkiye Kadın Örgütleri, hükümetin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme konusundaki son girişimlerine karşı çıkıyorlar. İktidar Partisine mensup üst düzey yetkililer, kamuoyuna, Istanbul Sözleşmesinden çekilebileceklerini beyan etmişlerdir. Biz ise, tam tersine, hükümetin sözleşmeye olan bağlılığını teyid etmesini ve Sözleşmenin tam ve etkili uygulanmasını sağlayıcı çabalara öncelik vermesini talep ediyoruz. 2011 yılında İstanbul'da imzaya açılan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi "İstanbul Sözleşmesi" olarak biliniyor. Sözleşme, Türkiye'nin taraf oldugu, CEDAW (Kadina Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi) ve BM'nin diğer insan hakları sözleşmelerine dayanmaktadır. Kadınları ve kız çocuklarını her türlü şiddete karşı korumak üzere tasarlanmış olan Sözleşme, gerekli yasal, idari ve politik önlemleri almaları icin devletlere bir çerçeve sunmaktadır. Avrupa Konseyi'nin 47 üyesinden 45'i sözleşmeyi imzalamış ve 34 üyesi de onaylamıştır. Avrupa Birliği de sözleşmeyi imzalamış ve desteklemiştir. Bugün, Sözleşmenin onaylanmasından yaklaşık on yıl sonra, ataerkil ve kadın düşmanı gündemleriyle bazı aşırı tutucu gruplar, Türkiye'nin Sözleşmeden çekilmesi için çağrı yapmakta, Sözleşmenin eşcinselliği desteklediği ve aileleri yok ettiği şeklinde yanlış algıları yaygınlaştırmaya çalışmaktadırlar. Ailelere tehdit oluşturmak bir yana, Sözleşme, kadınlara karşı her türlü şiddetle mücadeleyi, ve böylece aileleri ve toplumları şiddetten arındırarak güçlendirmeyi hedeflemektedir. Sözleşme, kadınlara karşı şiddetin sadece "insan haklarının ihlali ve kadınlara karşı bir tür ayrımcılık" olmadığı, aynı zamanda tüm toplumlarda yaygın olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ve ayrımcılığının bir sonucu olduğu anlayışı üzerine kuruludur. Bu nedenle, kadına yönelik şiddetle etkin mücadele etmek icin, yaşamın her alanında cinsiyet eşitsizliğini sona erdirmek üzere tedbir alınması çağrısında bulunmaktadır. Sözleşme, çok yönlü bir yaklaşımla, devletleri: şiddeti önlemek, mağdurları korumak, suçluları kovuşturmak ve her boyutta cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik politikalar uygulamakla yükümlü kılmaktadır. Haysiyet eşitliğini savunan ve cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği dahil her türlü ayrımcılığa karşı çıkan insan hakları ilkelerini temel almaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası da, devleti, ayrım gözetmeksizin tüm vatandaşları korumakla yükümlü kılmaktadır. Buradan, hükümetlerarası örgütlere, ulus ötesi gruplara ve insan haklarına saygı duyan herkese, Türkiye'deki kadınların, şiddete karşı mücadelelerini ve hakları için çabalarını desteklemeleri icin çağrıda bulunuyoruz. Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) - [email protected]
İngilizce basın bildirisi: Women's organizations in Turkey oppose the government's recent initiatives to withdraw from the Istanbul Convention High ranking officials from Turkey's ruling party have publicly announced that they are considering withdrawing from the Istanbul Convention. We demand that the government instead reaffirm Turkey's commitment to the Convention, and prioritize efforts to ensure its full and effective implementation. The Council of Europe Convention on Preventing and Combating Violence Against Women and Domestic Violence, opened to signature in Istanbul in 2011, is known as "the Istanbul Convention." It is based on CEDAW and other human rights treaties of the UN, to which Turkey is a party. Designed to protect women and girls against all forms of violence, the Convention provides a comprehensive framework for the states to take the necessary legal, administrative and policy measures. Out of 47 Council of Europe member states, 45 have signed and 34 have ratified the Convention. It is also signed and endorsed by the European Union. Now, nearly a decade after its ratification, some ultra conservative groups, with patriarchal and misogynist agendas, are calling for Turkey's withdrawal from the Convention, spreading false notions that the Convention promotes homosexuality and destroys families. Far from being a threat to families, the Convention aims at combating all forms of violence against women, and thus fostering violence-free families and societies. The Convention is based on an understanding that violence against women is not only "a violation of human rights and a form of discrimination against women," but is also a consequence of gender inequality and discrimination prevalent in all societies. Therefore, in order to combat violence against women effectively, it calls for measures to end gender inequality in all spheres of life. Employing a multi-pronged approach, the Convention obliges states to take measures to prevent violence, protect victims, prosecute offenders, and carry out policies toward overall gender equality. It is based on the human rights principles that uphold equality in dignity and opposes discrimination based on any ground, including sexual orientation and gender identity. The Turkish Constitution also obliges the state to protect all citizens without discrimination. We call upon intergovernmental organizations, transnational groups, and all who respect human rights to support women's fight against violence and struggle for their rights in Turkey. Women's Platform for Equality, Turkey Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) - [email protected]