Röportaj
03 Ocak 2022 - 19:33
Güncelleme: 03 Ocak 2022 - 21:45
Özgür Şef, Artık Miami'de...
Hazırladığı TV programlarıyla ve Özgür Şef Steakhouse Kasap restoranlarıyla tanınan Özgür Özkan, Türkiye'de Özgür Şef olarak hatırlanır. Yaklaşık üç yıl önce Amerika'ya yerleşen ve Miami'de restoran açan Özgür Şef ile muhabirimiz Sema Bayrakdar özel olarak görüştü...
Röportaj
03 Ocak 2022 - 19:33
Güncelleme: 03 Ocak 2022 - 21:45
Yaklaşık üç yıldır ailesiyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri'nin Florida eyaletine bağlı Miami'ye yerleşen ve burada bir retoran açan Özgür Özkan, nam-ı diğer Özgür Şef'i kendi mekanında, restoranının mutfağında ziyaret etti Sema Bayrakdar.
Sema, kendisini hepimizin TV programlarından hatırladığına vurgu yapınca, esprili bir şekilde yaşlarımızın ortaya çıkacağını söylüyor Özgür Şef.
ÇOCUKLARININ AMERİKALILAŞMASINI İSTEMİYOR
Tüm şeflere "Evde yemekleri kim pişiriyor?" şeklinde sorulan o klasik soruyu yönelten Sema'ya, Özgür Şef "Eve iş götürmüyorum." şeklinde cevap veriyor. Yani kendisi evin şefi değilmiş. Fakat çocuklarının Amerikalılaşmaması için önlem olarak haftada bir de olsa Türk mutfağından yemekler yapmayı görev edinmiş kendisine.
Çünkü bir gün "Lahmacun yapalım" deyince, en küçük çocuğunun "Lahmacun ne baba?" diye sorduğunu üzülerek anlatıyor. Hem bu vesileyle çocuklarıyla da vakit geçirmiş olduğunu ifade eden Özgür Şef, bir Türkün böyle bir soru sormasının mümkün olamdığını, bu sebeple de her hafta çocuklarıyla birlikte Türk yemekleri yapmayı alışkanlık haline getirdiğini anlatıyor. Hatta restorana geldiklerinde onlara da görevler vererek bazı yemekleri birlikte yapıyorlarmış.
Mesela, en küçük çocuğunun çok küçük yaşta ABD'ye gelmesinden ötürü, Adana kebabın adını bile zor öğrendiğini, "Ankara, Adnan" dediğini örnek veriyor. Amerikalılar gibi devamlı pizza yemek istediğini anlatıyor. Bu sebeple, lahmacun ve kebap gibi Türk mutfağına has yemekleri onlara öğreterek durumu kurtarmaya çalıştığını belirtiyor.
Bizim mutfağımızın dünyanın en iyi mutfakları arasında olduğunu belirten Özgür Şef, çocukların pizza istemesine üzüldüğünü söylüyor. Türk mutfağında çok farklı ve zor teknikler uygulandığını ve öğrenilmesi en zor mutfaklardan biri olduğunu belirtiyor.
Kendi imzasıyla hazırladığı pancar ve parmesan cipsleriyle ve özel soslarla süslediği tabaklardan Sema'ya örnekler sunuyor.
RESTORANINDA, TÜRKİYE'DEKİ KEBAPLARIN LEZZETİNİ YAKALAMIŞ
Amerika'da Türkiye'ye özgü kebaplar açısından en büyük sıkıntının Türkiye'deki lezzeti yakalayamamaları olduğunu belirten Özgür Şef, kendi restoranındakilerin ise Türkiye'dekiler ile tamamen aynı olduğunun altını çiziyor. Çünkü ABD'deki şeflerin, eti tanımadığını belirtiyor. Eti parçalayıp almayı bilmediklerini ifade ediyor.
Her hayvanın ırkına ve beslenme türüne göre etinin lezetinin de değişeceğini anlatarak, Amerika'da Türk kebaplarına uygun lezzette et bulmak için çok uğraştığını anlatıyor. Ama sonunda başarmış. Özellikle kuzu etini. Çünkü Amerika'da kuzu eti fazla tüketilmiyor.
Ama dana etine gelince sorun olmadığını, çünkü dünyanın en iyi etlerinin zaten Amerika'da olduğunu söylüyor. Dünyanın en iyi ürünlerinin her zaman Amerika'ya geldiğini ve sığır eti üretiminde de bir numara olduklarını anlatıyor.
ÜNLÜLERİN AKININA UĞRUYOR...
Kuzu eti sorununu da çözdükten sonra restoranının Amerika'da meşhur olduğunu ve oldukça beğenildiğini söyleyen Özgür Şef, vali başta olmak üzere Türkiye'den gelen birçok ünlü simanın restoranına uğramadan gitmediğini anlatıyor. Onun dışında restoranın küçük olsa da yabancı ünlüler tarafından da keşfedildiğini ve çokça tercih edildiğini de söylüyor. Kısa zamanda büyük başarı yakalamış.
Amerika'yı, daha çok milleti olmayan bir fırsatlar ülkesi olarak gördüğü için burayı seçmiş Özgür Şef. Amerika'da her şeyin 'yeni' olduğunu özellikle de kendi sektöründe bunun geçerli olduğunu anlatıyor. Amerika'da bir şeyi iyi yaptığınızda yerini bulduğunu düşünüyor. Zaten yıllarca Amerika'ya gelip gittiği için sonunda böyle bir karar almış.
SEMA'NIN YORUMU...
Özgür Şef'in yemeklerini tadan Sema; Adana kebabın, kuzu şişin ve mezelerden muhammara, humus ve Girit ezmesinin çok lezzetli olduğunu söylüyor. Mezelerin sunumları gerçekten çok orijinal.
Sema'nın detaylı yorumlarını ve tabakları görmek, ayrıca Özgür Şef'i kendi ağzından dinlemek için yukarıdaki videomuzu izleybilirsiniz.
Sema, kendisini hepimizin TV programlarından hatırladığına vurgu yapınca, esprili bir şekilde yaşlarımızın ortaya çıkacağını söylüyor Özgür Şef.
ÇOCUKLARININ AMERİKALILAŞMASINI İSTEMİYOR
Tüm şeflere "Evde yemekleri kim pişiriyor?" şeklinde sorulan o klasik soruyu yönelten Sema'ya, Özgür Şef "Eve iş götürmüyorum." şeklinde cevap veriyor. Yani kendisi evin şefi değilmiş. Fakat çocuklarının Amerikalılaşmaması için önlem olarak haftada bir de olsa Türk mutfağından yemekler yapmayı görev edinmiş kendisine.
Çünkü bir gün "Lahmacun yapalım" deyince, en küçük çocuğunun "Lahmacun ne baba?" diye sorduğunu üzülerek anlatıyor. Hem bu vesileyle çocuklarıyla da vakit geçirmiş olduğunu ifade eden Özgür Şef, bir Türkün böyle bir soru sormasının mümkün olamdığını, bu sebeple de her hafta çocuklarıyla birlikte Türk yemekleri yapmayı alışkanlık haline getirdiğini anlatıyor. Hatta restorana geldiklerinde onlara da görevler vererek bazı yemekleri birlikte yapıyorlarmış.
Mesela, en küçük çocuğunun çok küçük yaşta ABD'ye gelmesinden ötürü, Adana kebabın adını bile zor öğrendiğini, "Ankara, Adnan" dediğini örnek veriyor. Amerikalılar gibi devamlı pizza yemek istediğini anlatıyor. Bu sebeple, lahmacun ve kebap gibi Türk mutfağına has yemekleri onlara öğreterek durumu kurtarmaya çalıştığını belirtiyor.
Bizim mutfağımızın dünyanın en iyi mutfakları arasında olduğunu belirten Özgür Şef, çocukların pizza istemesine üzüldüğünü söylüyor. Türk mutfağında çok farklı ve zor teknikler uygulandığını ve öğrenilmesi en zor mutfaklardan biri olduğunu belirtiyor.
Kendi imzasıyla hazırladığı pancar ve parmesan cipsleriyle ve özel soslarla süslediği tabaklardan Sema'ya örnekler sunuyor.
RESTORANINDA, TÜRKİYE'DEKİ KEBAPLARIN LEZZETİNİ YAKALAMIŞ
Amerika'da Türkiye'ye özgü kebaplar açısından en büyük sıkıntının Türkiye'deki lezzeti yakalayamamaları olduğunu belirten Özgür Şef, kendi restoranındakilerin ise Türkiye'dekiler ile tamamen aynı olduğunun altını çiziyor. Çünkü ABD'deki şeflerin, eti tanımadığını belirtiyor. Eti parçalayıp almayı bilmediklerini ifade ediyor.
Her hayvanın ırkına ve beslenme türüne göre etinin lezetinin de değişeceğini anlatarak, Amerika'da Türk kebaplarına uygun lezzette et bulmak için çok uğraştığını anlatıyor. Ama sonunda başarmış. Özellikle kuzu etini. Çünkü Amerika'da kuzu eti fazla tüketilmiyor.
Ama dana etine gelince sorun olmadığını, çünkü dünyanın en iyi etlerinin zaten Amerika'da olduğunu söylüyor. Dünyanın en iyi ürünlerinin her zaman Amerika'ya geldiğini ve sığır eti üretiminde de bir numara olduklarını anlatıyor.
ÜNLÜLERİN AKININA UĞRUYOR...
Kuzu eti sorununu da çözdükten sonra restoranının Amerika'da meşhur olduğunu ve oldukça beğenildiğini söyleyen Özgür Şef, vali başta olmak üzere Türkiye'den gelen birçok ünlü simanın restoranına uğramadan gitmediğini anlatıyor. Onun dışında restoranın küçük olsa da yabancı ünlüler tarafından da keşfedildiğini ve çokça tercih edildiğini de söylüyor. Kısa zamanda büyük başarı yakalamış.
Amerika'yı, daha çok milleti olmayan bir fırsatlar ülkesi olarak gördüğü için burayı seçmiş Özgür Şef. Amerika'da her şeyin 'yeni' olduğunu özellikle de kendi sektöründe bunun geçerli olduğunu anlatıyor. Amerika'da bir şeyi iyi yaptığınızda yerini bulduğunu düşünüyor. Zaten yıllarca Amerika'ya gelip gittiği için sonunda böyle bir karar almış.
SEMA'NIN YORUMU...
Özgür Şef'in yemeklerini tadan Sema; Adana kebabın, kuzu şişin ve mezelerden muhammara, humus ve Girit ezmesinin çok lezzetli olduğunu söylüyor. Mezelerin sunumları gerçekten çok orijinal.
Sema'nın detaylı yorumlarını ve tabakları görmek, ayrıca Özgür Şef'i kendi ağzından dinlemek için yukarıdaki videomuzu izleybilirsiniz.
# Özgür Şef Steakhouse Kasap# Özgür Özkan# Türkiye# Özgür Şef# Amerika# Miami# Amerika Birleşik Devletleri# USA# ABD# Florida# Türk yemekleri# Adana kebap# Sema Bayrakdar
İlginizi Çekebilir
Bu kadar etli yemekler kalın bağırsak kanseri yapıyor. Amerikada yaşayan Türk çocukları olmuşlar bir tosun. 30 yaşında ilk kalp kirizi yaşayabilirler. Amerikanın hava şartları türk hava şartlarına uygun olmadıgı için insanlar çabuk kilo alıyor. Yanlış beslenme, tek taraflı beslenme gibi. Türk mutfagı 80% sebzedir.Zeki anneler çocuguna en uygun saglıklı yemekleri yapar. Coca cola gibi içeceklerin yeri türk evlerinde olmaması gerekiyor!