İşte Petek Dinçöz'ün film gibi itirafı: Petek Dinçöz, Gence'nin "Uzun süredir ortalarda yoksun. En son Miami'ye yerleştiğini ve evlendiğini duyduk..." sözleri üzerine şunları söyledi: Evet. Yıllar sonra ilk röportajım. Çok heyecanlıyım Hakan. Tası tarağı topladıktan sonra 'Çocuğumun geleceği için Miami'ye yerleştim ve müzik kariyerim de bitti' demiştim. Ama şimdi yeniden döndüm. Ellerimi tut bak, buz gibi... Yeniden başlıyor gibi, çok heyecanlıyım. Ünlü şarkıcı, "Miami'den dönmeye neden karar verdin? Temelli mi döndün?" sorusuna da şöyle karşılık verdi: Oğlum İrfan Aslan'ın babasıyla boşandık, velayetini ben aldım ve 'Yurtdışında bir hayat kurup oğlumla orada yaşayayım' dedim. Annem, ben ve oğlum... İstanbul'daki her şeyimi sattım ve orada okyanus manzaralı bir ev aldım. Oğlumu okula yazdırdım. Bu arada İstanbul'a geldim, beş şarkı hazırlayıp klip çektim. Sır perdesiyle müzik piyasasına giriş yapayım dedim. Ama baktım uzaktan olmayacak. Aslan da zorlanıyor, gel-git için mesafe de uzak. Dönmeye karar verdim. Çocukluk aşkı hakkında da konuşan Dinçöz, "Bu arada bir de evlendin. Nida Bey nerede bunlar olurken?" şeklindeki soruyu şöyle cevapladı: Sana en başından anlatayım. Nida (Büyükbayrakdar) benim çocukluk aşkımdı. Aslında ben 17 yaşındayken tanışmıştık. Aa, sonra ne oldu? Âşık oldum, sevdim ama yaşım çok küçüktü, o 25 yaşındaydı. Annem de genç evlilik yapmış, beni 17 yaşında dünyaya getirmiş. O sebeple istemedi ve beni İzmir'e kaçırdılar. Nida beni her yerde aramış ama bulamamış. Sonra Nida'nın hayatına çocuklarının annesi girmiş, benim hayatıma başka biri girdi. Film gibi yani… Yıllar sonra birbirinizi nasıl buldunuz? Birbirimizi bir şekilde yeniden bulduk. O da evlenip boşanmış. Ben Miami'deydim. Ve ilk kez birbirimizi görüntülü olarak aradık. 17 yaşındaki aşkını yıllar sonra görmek nasıl bir şeydi? Elim ayağım titredi. Saat farkı vardı. Saçımı, makyajımı kendim yaptım. Beni gördü, "Petek yıllar seni hiç değiştirmemiş" dedi. O değişmiş miydi? Yok, zaten ona da söyledim, "Sen değişmiş olsaydın bir limonata içer, hemen naşlardım" dedim. Nida o konuşmada ilk buluşmamızda üzerimde olan kıyafetlere kadar anlattı. Sanki yıllar geçmemiş gibiydi. Birbirimizin tutkuyla gözlerinin içine baktık ve bakıyoruz. Oğlum Aslan'ın da Nida Abisiyle arası çok iyi. Nida'nın üç çocuğu var. Onlarla kardeş oldu. Hep kalabalık bir aile istiyordum ve Allah nasip etti. Hayatımda çok sıkıntılar yaşadım, benim için hayat bitti mi dediğim çok anlar oldu. Ama şimdi yeniden küllerimden doğdum. Sizin evlenme sebebiniz olarak hamile olman gösterilmişti. Ne diyorsun bu iddialara? Fahrettin Aslan ben assolistlik yaparken "Bak, duvarda bir sürü isim ve afiş var. Sen de bu sektöre girdin. Kimsenin söylediğini takmayacak, kavga etmeyeceksin" demişti. Kulağıma küpe oldu bu laf. Çok şey söylendi. Cevap vermek istemedim, istemiyorum. Nida ev aldı dendi, X kişiyle birlikte dendi, hamile mi dendi... Hayır, hamile değilim ama yeniden anne olmak isterim. Ben zamanı kaçırmak istemeyen bir kadınım. Zamana ayak uydurmuyor, zamanı donduruyor, öyle yaşıyorum. Hiç aldattın ya da aldatıldın mı? Aldatılmış olabilirim... Kesin aldatılmışımdır ama yakalamadım. Asla kimseyi aldatmadım. Ben at gözlüğü takan, aile mefhumunu çok seven bir kadınım. Sen sahnede hep cesur kıyafetler giydin. Nida Bey kıskanç mıdır? Çok kıskanç ama sahiplenilmek hoşuma gidiyor. Evlenmeden önce "Ben işimi yapacağım, 20 sene önce de transparan kıyafetle Günay'da, Maksim'de sahne alırdım, bunlara karışmayacaksın" dedim. Evde Didem, sahnede Petek'im. Didem senin gerçek adın mıydı? Evet, ben mahkeme kararıyla mankenliğe başladığım dönem adımı Petek yaptım. "ARKAMI DÖNÜYORUM, 'ALLAH BELANI VERSİN' DİYORLAR" 17 yaşında Kıbrıs'taki güzellik yarışmasına katılıyorsun, ardından dizi oyunculuğu, sunuculuk, şarkıcılık geliyor... Hayatın bir film olsa türü ne olurdu? Dram, korku, komedi... Tek bir film olmazdı hayatım zaten, ancak dörtlü bir seri falan yapılabilirdi. Sen 17 yaşında ilk işim neydi biliyor musun? Neydi? İstanbul'da araba fuarları vardır ya, 15 dakika mankenler gelip poz verirler... Ben sabahtan akşama kadar orada hosteslik yapıyordum. Ayaklarım su toplardı, evde annemle ayaklarımı tuzlu suya koyardık. Zaten annemle yaşıyordum. Nasıl bir evdi? Evde bir halı, bir yer yatağı vardı. Anne-baban ne zaman ayrılmış? 3 yaşımdayken. Çok genç yaşta da babam akciğer kanserinden vefat etti. Ben annemle kaldım, erkek kardeşim baba tarafında kaldı. Benim biraz erkek ruhum var. Karşında yapma bebek gibi durabilirim ama aileyi geçindiren bendim. Üniversite okuyamadım, birçok arkadaşımıza her fırsatım olduğunda burs verdim, onlar benim en büyük gururlarım oldular. Oysa biz seni hep dans eden, eğlenen kız sanırdık... Yok, ben sabır çekmeyi çok erken yaşta öğrendim. Baba olmayınca... Mekânı cennet olsun, şimdi konuşmak da olmaz... İşleri yoğundu, görüşemiyorduk diyelim. Ben hem kız hem erkek evlat gibi kendimi büyüttüm. Zoru başardım, kendimle gurur duyuyorum. Anka kuşu gibiyim, küllerimden doğdum. Şimdi oğlum Aslan uyurken onu izliyorum ve 'Senin çok güçlü bir annen var, arkandayım dağ gibi' diyorum. Bu şarkılarım arasında 'Büyük Ustam' diye de bir parçam var. Dinlediğimde ağladım ve ağlayarak oğluma okudum o şarkıyı da... 2000'lerden bugüne Türkiye magazinine damga vurdun. Hayatı bu kadar izlenerek yaşamak nasıldı? Zordu. Aslında kendimi çok uzak tutmaya çalıştım. Özelim özelde kalsın dedim ama başaramadım. İyi ki de başaramamışım. Yeri geldi üzüldüm, ağladım, yeri geldi sevindim, hiçbir zaman Pollyanna olmadım. Ben maskesiz bir kadınım, ne hissediyorsam suratıma yansıyor. Ben de her şeyi paylaşmayı seçtim. Beni sevmeyen önyargılı insanlar oldu. Neler yaşadıklarımızı bilmiyorlar. Ben de artık oluruna bıraktım. Mutluysam mutluluğumu paylaşıyorum, saklamıyorum. En büyük pişmanlığın ne? Çok var ama söyleyemem. Şanslıyım, oğlum var, Nida ile evliyim ve sekiz sene sonra yeni şarkılarımla karşınızdayım.
Kaynak
Kaynak