Elde edilen veriler, koyu tenli, koyu kahverengi saçlı ve mavi gözlü olduğu tahmin edilen kadının, ördek ve fındık yediği, zatürreye yakalandığı, lenf bezlerinin şişmesine neden olan Epstein-Barr virüsü (öpüşme hastalığı) taşıdığı ve laktoz hassasiyeti bulunduğuna işaret ediyor.
Kopenhag Üniversitesi'nden Dr. Hannes Schroeder huş ağacının kabuğundan elde edilen sakızın, özellikle bu döneme ait insan kalıntısı olmaması nedeniyle çok değerli bir DNA kaynağı olduğunu söyledi.
Gen dizilimi, araştırmacıların "Lola" adını verdiği kadının İskandinavyalı değil, kıta Avrupası'nda yaşayan ve buzulların çekilmesinden sonra buraya göçen avcı-toplayıcı bir topluluğa mensup olduğunu gösteriyor.
Kopenhag Üniversitesi'nden Dr. Hannes Schroeder huş ağacının kabuğundan elde edilen sakızın, özellikle bu döneme ait insan kalıntısı olmaması nedeniyle çok değerli bir DNA kaynağı olduğunu söyledi.
Gen dizilimi, araştırmacıların "Lola" adını verdiği kadının İskandinavyalı değil, kıta Avrupası'nda yaşayan ve buzulların çekilmesinden sonra buraya göçen avcı-toplayıcı bir topluluğa mensup olduğunu gösteriyor.