Covid-19'un ilk dalgası ABD'yi vurduğunda ortaya çıkan ilk verilerden bir tanesi, hastalığı solunum cihazına bağlanacak kadar ağır geçiren kişilerin sağlıklarında altta yatan bilinmeyen bir sorun olduğuydu. Bu sağlık problemlerinin en sık karşılaşılanı ise obezite ve diyabet hastalığı idi. Bu iki sorun ise ABD'de hali hazırda en çok artan sağlık problemlerinden biriydi.
Bilim insanları uzun bir süre boyunca şeker (diyabet) hastalığının solunum yollarını etkileyen virüsle savaşta neden bu kadar etkili olduğunu araştırıp durdu.
Yapılan çalışmalardan elde edilen bilgiye göre SARS-CoV-2 virüsü, kısa vadede kan şekeri dengesini bozarak şeker hastası kişileri oldukça tehlikeli bir duruma sokuyor. Virüs, bunu insülin üreten pankreastaki beta hücrelerinin reseptörlerine bağlanarak sağlıyor.
Diyabet hastaları kronik bir şekilde düşük dereceli iltihaplı durumdadır. Bu da aslında doğuştan sahip olduğumuz bağışıklık sistemimizi baskılar ve vücudumuz sisteme giren patojenlere normalden geç tepki verir.
Konu, bağışıklık sistemimiz olduğunda yediğimiz şeyler büyük önem taşır. Ve hiçbir besin, şeker kadar bağışıklık sistemimize zarar vermez. Özellikle de koronavirüs salgını döneminde...
ŞEKER NEDEN KÖTÜ?
Kan şekeri seviyemiz yükseldikçe vücutlarımız içinden çıkılamaz bir döngüye giriyor: İnsülin direnci ve sonrasında gelen kilo artışı bir sitokin fırtınasına sebep oluyor ve zarar gören kan damarlarını onarmak için bağışıklık sistemi devreye girerek bunları onarmaya çalışıyor.
Bu da bağışıklık sistemimizin virüslerle savaşmak yerine başka şeylerle meşgul olurken koronavirüse yenilmesi anlamına geliyor.
Böylelikle, şekeri beslenmeden çıkartmak sadece bu kötü döngüyü kırmakla kalmayıp tersine çevirmeye de yardımcı oluyor. Yani şekeri kesmek daha doğru çalışan bir bağışıklık sistemi anlamına geliyor ve bu da kişilerin koronavirüsle savaşmasında en büyük yardımcılardan biri haline geliyor.
Bilim insanları uzun bir süre boyunca şeker (diyabet) hastalığının solunum yollarını etkileyen virüsle savaşta neden bu kadar etkili olduğunu araştırıp durdu.
Yapılan çalışmalardan elde edilen bilgiye göre SARS-CoV-2 virüsü, kısa vadede kan şekeri dengesini bozarak şeker hastası kişileri oldukça tehlikeli bir duruma sokuyor. Virüs, bunu insülin üreten pankreastaki beta hücrelerinin reseptörlerine bağlanarak sağlıyor.
Diyabet hastaları kronik bir şekilde düşük dereceli iltihaplı durumdadır. Bu da aslında doğuştan sahip olduğumuz bağışıklık sistemimizi baskılar ve vücudumuz sisteme giren patojenlere normalden geç tepki verir.
Konu, bağışıklık sistemimiz olduğunda yediğimiz şeyler büyük önem taşır. Ve hiçbir besin, şeker kadar bağışıklık sistemimize zarar vermez. Özellikle de koronavirüs salgını döneminde...
ŞEKER NEDEN KÖTÜ?
Kan şekeri seviyemiz yükseldikçe vücutlarımız içinden çıkılamaz bir döngüye giriyor: İnsülin direnci ve sonrasında gelen kilo artışı bir sitokin fırtınasına sebep oluyor ve zarar gören kan damarlarını onarmak için bağışıklık sistemi devreye girerek bunları onarmaya çalışıyor.
Bu da bağışıklık sistemimizin virüslerle savaşmak yerine başka şeylerle meşgul olurken koronavirüse yenilmesi anlamına geliyor.
Böylelikle, şekeri beslenmeden çıkartmak sadece bu kötü döngüyü kırmakla kalmayıp tersine çevirmeye de yardımcı oluyor. Yani şekeri kesmek daha doğru çalışan bir bağışıklık sistemi anlamına geliyor ve bu da kişilerin koronavirüsle savaşmasında en büyük yardımcılardan biri haline geliyor.