"Şimdi param yok oynamak istemiyorum, ama korkuyorum; ileride tekrar param birikirse yine oynar mıyım? O yüzden buna direkt 'tövbe ettim bir daha oynamayacağım' diyemem. Yarın bir konser sonrası yine bir yere gidilirim, o iradem var mı emin değilim! Oynamasam süper güzel olur, hayatım değişir! Ama malda mülkte gözüm yok. Bazısı hırslıdır '3 ev daha alırım' der, kumardaki hırsımı hayatıma kullansam daha iyi olurdu!"
"EBRU GÜNDEŞ İLE ARKADAŞLIĞIMIZ KÖTÜ"
Ebru Gündeş’le çok samimiydiniz. Ardından aranız açıldı, Ebru Gündeş’in eşi Reza Zarrab tutuklandığı gün Demet Akalın’la birliktesin, 'Demet’le Çeşme’deydik, ne olduğunu anlayalım yarın ararım' diyorsun. Aylar sonra da 'Demet Akalın benim için Ebru’ya ‘aman Reza içeri girdi neden arayayım' demiş' diye bir haber düştü. Ebru da bunları benim söylediğime inanıp yüzüme bile bakmadı, arkadaşlığımız böylelikle çöpe gitti' demişsin. Ebru Gündeş’le aranız Demet Akalın yüzünden mi bozuldu?
Biz Ebru’yla ayrılmaz ikiliydik, hatta beni şöhrete adım attıran Ebru’dur. Radyoda beni buldu ve 'gel sana kaset yaptıracağım' dedi. Reza tutuklandı, o gün sohbette galiba gene bir pot kırdım! Demet’e mi dedim, oradaki gruba mı dedim; ‘Dur bi olayı anlayalım ne olduğunu görelim yarın geçmiş olsun derim’ dedim. O kadar! Acaba o kulağına başka mı gitti? Oradan mı bana kızdı? Şu an arkadaşlığımız kötü. Görse selam veriyor tabii ama eskisi gibi Serdar'ım yok artık! Ama ne gitti kulağına bilmiyorum ki! Orada kendimi haklı görüyorum! Hemen 'geçmiş olsun' diye yazmadım. Ertesi gün unuttum mesaj atmayı, öyle gitti. Ama olduysa da oldu, ne yapayım yani! O da benimle dostluğunu o yüzden bitirdiyse canı sağ olsun! Ben dostluğumu kolay bitirmem. Bir hatası, iki hatası olacak, 3 olacak, 5 olacak! Belki benim de 5 tane varsa... Bir de ona sormak lazım, bilmiyorum.
"AHMET KAYA İÇİN HER GÜN ÖZÜR DİLİYORUM!"
Ahmet Kaya’ya haksızlık ettiğini düşünüyor musun?
Yüzde 100 haksızlık ettiğimi düşünüyorum. Bir daha aynı şey olsa asla öyle bir şey yapmam, o grubun içine de girmem, o sahneye de çıkmam, marş da okumam. 10. Yıl Marşı'nı bile okumam! Ahmet Kaya hayranları inşallah beni affeder, çünkü sürekli, her gün özür diliyorum. Ben pişmanlığımı dile getiriyorum, 'bir daha böyle bir şey asla yapmam' diyorum. Çok yazık bir şeye sebep olduysam, hepimiz suçluyuz o zaman. Ahmet Abi de rahmetli oldu, babam da rahmetli oldu. Bu kaderdir!
"CHLOE EN BÜYÜK HAZİNEM OLDU"
“Sevmek konusunda yanılmadım, doğru kadını sevdim. Karakter olarak da çok iyi bir karakteri vardı. Öyle para felan harcamazdı, küçük dükkanlardan 3 liraya, 5 liraya çantalar alırdı. Ben derdim hatta; sen Serdar Ortaç’ın karısısın, 3 liralık çanta takma. 'Yok, ben bir çantaya o parayı verir miyim?' derdi. Çünkü İrlanda’da kendi ailesinden öyle görmüş, ailesinden tutumu görmüştü. Benimleyken de şımarmadı. İyi bir kızdı Chloe. Türk olsaydı, evlendiğimizde 25 yaşını geçmiş olsaydı, şimdi çoluğumuz çocuğumuz vardı. Hata varsa genç olması ve kültürünün farklı olması olabilir. O da hata değil, benim en güzel hazinem oldum. Ömür boyu koskoca anılarım oldu."
"CHLOE ÇOK GENÇ EVLENDİ. BİRAZ BİREYSEL YAŞASAYDI BU EVLİLİK BİTMEZDİ"
Chloe ile olan evliliğinizde ayrılmayı kim istedi?
'Ben söyledim, fakat o ayrılmaya getirdi. Benim için zor oldu 'ayrılalım' demek, ama baktım ki o böyle mutlu değil. Hiç konuşmasa bile ayrılmak istediğini hissettim. Ben blöf de yapmış olabilirim, 'tamam o zaman ayrılalım' demiş olabilirim! 'Ayrılalım dersen tabii ki çeker gider' diyorlar. 18 yaşında tanıdım ben Chloe’yi, 18 yaşında sevebilir, 28 yaşında nefret edebilir. Kadın böyle düşünebilir, çünkü ilk tanıdığı adamsın, hiçbir şey yaşamamış, o yüzden hak veriyorum Chloe’ye. Çok genç evlendi, biraz bireysel yaşasaydı bu evlilik bitmezdi, boşanmazdık bence! Benim de bir sürü hatam var.
"BABAM 'MÜZİSYEN OLMA' DEDİ"
"Babam 'müzisyen olma' dedi. 'Benim oğlum zurnacı mı olacak?' dedi. 'Baba ben tornacı olmak istemiyorum' dedim. O da istiyordu ki oğluma kalsın. Allah'tan üç erkeğiz. Ben kaçtım, ortancanın başına kaldı. Ortanca da aldı, o atölyeyi 10 kişilik yerden üç bin kişilik yer yaptı. Kaçtım, Ankara'ya gittim. Kazana kazana Amerikan Edebiyatı'nı kazandım. Orayı da beceremedim, sonra döndüm şarkıcı oldum."
NASIL BİR AİLEDE BÜYÜDÜ?
"Annem hep araya girerdi, babamı dizginlerdi. Babam çok yorulurdu, sabah giderdi, gece 12'de dönerdi. Klasik bir baba düşüncesi; 'Çocuklarıma gelecek bırakacağım.' Babam vefat edene kadar şarkı, türkü söylediler. Tabi 42 senelik evlilikte illa birbirine kızarsın, bazı şeyler batmaya başlar. Babamın da annemin de şikayet ettiği olurdu bana. Ben de 'Bu işin boşanması yok, beraber vefat edeceksiniz' derdim. Hele şöhret olduktan sonra çok lafım geçerdi.Zamanında 'zurnacı mı olacaksın' diyen adam konserime geldi."
Source : milliyet.com