New York’taki Türkevi, Türk mutfağının zenginliğini dünyaya tanıtmak amacıyla düzenlenen özel bir resepsiyona ev sahipliği yaptı.
“Türk Lezzetleri Resepsiyonu” (Turkish Tastes Project) başlığıyla gerçekleştirilen etkinliğe, Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Ahmet Yıldız ve New York Başkonsolosu Muhittin Ahmet Yazal’ın yanı sıra, gıda sektörü temsilcileri, iş insanları, diplomatlar ve birçok yabancı misafir katıldı.
Etkinlik kapsamında, Türk gıda ürünlerinin ABD pazarındaki konumunu güçlendirmek amacıyla ihracat rakamları ve stratejiler paylaşıldı.
Katılımcılar, Türk mutfağının seçkin örneklerini tatma imkanı bulurken, resepsiyon aynı zamanda “Türk Mutfağı Haftası” kapsamında kutlandı.
Dünyaca ünlü şefler Tom J. Macrina, Reimund Pitz ve Greg Matchett, Türk gıda ürünlerinin tarladan sofraya uzanan yolculuğunu anlatarak, Türkiye’nin gastronomik potansiyelini vurguladı.
Etkinlikte konuşma yapan sektör temsilcilerinden bazıları şunlardı:
“Akdeniz’den New York’a Lezzet Yolculuğu”
İşlenmiş Meyve ve Sebze Ürünleri Sektör Konseyi Başkanı Ali Kavak, Türkiye’nin bu alandaki ihracat performansını şu sözlerle paylaştı:
“İşlenmiş Meyve ve Sebze Ürünleri Sektör Konseyi Başkanı olarak bu akşam burada sizlerle olmaktan onur duyuyorum. Uzun yıllardır süren Turkish Taste projemiz kapsamında, Türkiye’nin zengin tarımsal mirasını, Akdeniz güneşi altında yetişen birinci sınıf malzemelerle dünya çapındaki şeflerin ellerinde hayat bulan bir şölenle kutluyoruz.
Bu ürünler arasında, Ege bölgesinden gelen işlenmiş meyve ve sebzeler, gelenek, yenilik ve sağlığı her tabağa taşıyarak öne çıkıyor. Turşu çeşitlerinden domates salçasına ve hazır Akdeniz yemeklerine kadar bu ürünler, ülkemizin mutfak kimliğini yansıtıyor. 2024 yılı itibariyle Türkiye'nin işlenmiş meyve ve sebze ihracatı 2.07 milyar Amerikan Doları’na ulaştı.
Bu rakamın 1 milyar dolarlık kısmı yalnızca Ege bölgesinden sağlandı. Türkiye’nin bu ürünlerdeki en büyük ihracat pazarları arasında Amerika Birleşik Devletleri öne çıkıyor; yalnızca bu yılın ilk beş ayında 161 milyon Amerikan Doları’na ulaşıldı.
Bu etkileyici rakam, Türk ürünlerinin Amerikan pazarında kazandığı güçlü konumu ve kalite, otantiklik ve sağlıklı beslenmeye verilen ortak değeri yansıtıyor. Gurme mutfaklardan market raflarına, Türk işlenmiş meyve ve sebze ürünleri, Akdeniz geleneği ve modern inovasyonla ön plana çıkıyor. ABD, sadece bir pazar olarak değil, aynı zamanda yaratıcılık ve iş birliğinin merkezi olarak bizim en önemli ortaklarımızdan biri olmaya devam ediyor.
Bugünkü gibi etkinliklerle kültürler, şefler ve toplumlar arasında köprüler kuruyoruz. Son aylarda derneğimizin çalışmaları basında geniş yer buldu; ihracatçılarımızın özellikle kaliteli, sağlıklı ve gurme segmentlerde itibarını ve erişimini nasıl artırdığını gözler önüne serdi. Şefler, ithalatçılar, diplomatlar ve dostlar olarak sizlerin desteğiyle, Türkiye’nin ruhunu sofralara taşımaya devam edeceğiz. Hepinizi Türk tarımının sunduğu tatları keşfetmeye, keyif almaya ve ilham bulmaya davet ediyoruz. Katılımınız için teşekkür ederiz. Türkçe’de dediğimiz gibi, afiyet olsun.”
“Zeytinyağı Sadece Lezzet Değil, Bir Kültürdür”
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Emre Uygun, Türkiye’nin bu alandaki tarihi ve kültürel rolüne dikkat çekti:
“Zeytin, Akdeniz diyetinin temel taşıdır ve ABD’de her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Zeytinyağı tarihte ilk kez Anadolu’da endüstriyel olarak üretilmiştir. Bugün Türkiye, sofralık zeytinde dünyanın en büyük üreticisi, zeytinyağında ise ikinci sıradadır.
Binlerce yıllık geçmişe sahip bu kültür, sağlıklı tarifleri nesilden nesile taşımaktadır. Amerika’da zeytin ve zeytinyağını tanıtmak için yoğun çaba gösteriyoruz. Bu çabalar, ürünlerimizin kalitesinin yanı sıra derin kültürünü de gözler önüne seriyor.
Son verilere göre Türkiye'nin zeytin ve zeytinyağı ihracatı 163 milyon dolar düzeyine ulaştı ve artmaya devam ediyor.
Bu büyüme, uluslararası tüketicilerin Türk ürünlerinin lezzetini, kalitesini ve otantik yapısını fark ettiğini gösteriyor. Türkiye olarak ABD’deki konumumuzu daha da güçlendirmeye hazırız; sağlıklı yaşam, kalite ve gelenek odağında ilerlemeye devam edeceğiz.
Güçlü iş birlikleri, akıllı tanıtımlar ve sürdürülebilir üretimle Türk zeytin ve zeytinyağlarını daha fazla kişiye ulaştırmayı umuyoruz. Bu çabaların, Türkiye ve ABD arasında, iyi yemek, sağlık ve kültüre duyulan ortak sevgiyle ilişkileri derinleştireceğine inanıyoruz. Türk lezzetleriyle dolu, harika bir gece geçirmenizi dilerim. Çok teşekkür ederim.”
“Anadolu’dan Dünyaya Kuru Meyve ve Bakliyatın Yolculuğu”
Ege Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk ise Türkiye’nin tarım mirasını şöyle aktardı:
“Anadolu’nun verimli topraklarından gelen sektörümüz, dünyanın en eski tarım bölgelerinden biri olan Anadolu’nun mirasını temsil etmektedir.
2019 yılından bu yana, Ticaret Bakanlığımızın desteklediği Turkish Taste projesiyle Türk gıdalarını uluslararası gastronomiyle buluşturduk.
Amerika Birleşik Devletleri, bu sektör için bir numaralı ihracat destinasyonudur. 2024'te ihracatlarımızın yüzde 5’inden fazlası bu ülkeye gerçekleşmiştir.
Küresel zorluklara rağmen bu pazarda büyümeye devam ediyoruz. Yenilikçi, bitki bazlı ve sağlıklı ürünlere odaklanıyoruz.
İhracatçılarımız; baklagillerden tahine, lokumdan özel fıstıklı ürünlere kadar geniş bir ürün yelpazesi sunmaktadır.
Bugün burada New York'ta bu ürünlerin özel bir seçkisini sergilemekten gurur duyuyoruz. Bu ürünler sadece içerik değil, aynı zamanda istikrarı, bölge karakterini ve sağlıklı yaşama duyulan ortak tutkuyu temsil ediyor.
Amerikan ortaklarımızla perakende, gıda hizmetleri ve gastronomi alanlarında daha güçlü bağlar kurmaktan memnuniyet duyuyoruz. Katılımınız ve Türk lezzetlerine olan ilginiz için teşekkür ederiz.”
“Türkiye’nin Hayvansal Ürün Gücü”
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit ise sektörün büyüklüğünü şöyle anlattı:
“Bugün Türk gıda ihracatçıları adına konuşmak benim için onur. Öncelikle genel Türkiye ihracatından bahsetmek istiyorum. Geçtiğimiz yıl Türkiye toplamda 263 milyar dolar ihracat yaptı, bunun 36 milyar doları tarım ve gıda sektöründen geldi. Bu da bizi dünyada önemli bir ihracatçı yapıyor.
Ege İhracatçı Birliklerine bakarsak; 8 binden fazla üyemiz var ve geçen yıl 18 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Toplamda 6 ana sektörümüz var ve Turkish Taste projesi bu sektörlerin birleşimiyle oluştu. Bu yıl projenin ikinci fazına geçtik.
Benim sorumlu olduğum sektör ise su ürünleri, tavuk, et, süt ürünleri, bal gibi tüm hayvansal mamulleri kapsıyor. Bu sektör geçen yıl 4 milyar doları aştı. Örneğin, levrek ve çipura üretiminde Türkiye dünya lideri.
Geçmişte bazı lojistik sıkıntılar yaşadık, örneğin 30. haftada ABD'ye gönderdiğimiz tabak balıklarla ilgili sorun oldu, ancak bu sorun aşıldı ve sevkiyat yeniden başladı.
2019'dan bu yana Turkish Taste projesiyle ABD pazarında güçlü köprüler kurduk.
Amerikan Aşçılık Federasyonu, Chicago Ulusal Restoran Derneği Fuarı ve bu geceki resepsiyon bu projeye katkı sunuyor.
Şeflerimize ve organizasyonu yürüten Sabır Bey’e ayrıca teşekkür ediyorum. Turkish Taste ailesi olarak, restoranlar, perakendeciler ve şeflerle uzun vadeli iş birliklerine inanıyoruz. Ve vizyonumuz net: Ne yaparsanız yapın, her zaman Türk lezzetlerini seçin. Katıldığınız için teşekkür ederiz.”
“Türk Ürünleriyle Kendi Mutfağınızı Zenginleştirin”
Etkinliğin kapanışında konuşan New York Başkonsolosu Muhittin Ahmet Yazal, başta şefler olmak üzere organizasyonda emeği geçenlere teşekkür etti. Başkonsolos Muhittin Ahmet Yazal, Türk mutfağının dünya çapındaki ününü sadece şeflerine değil, aynı zamanda Türkiye’nin verimli topraklarına ve zengin ürün çeşitliliğine borçlu olduğunu ifade etti.
Yazal şunları söyledi:
“Öncelikle bu etkinliği düzenleyen Ege İhracatçı Birliklerine teşekkür ediyorum. Biz sadece ev sahipliği yapıyoruz, her şeyi onlar gerçekleştirdi.
Türk mutfağı dünyaca tanınan bir mutfaktır. Evet, harika şeflerimiz var ama bu ün sadece şeflerden değil, Türk mutfağının çeşitliliği ve farklı tatları harmanlama kabiliyetinden geliyor.
Bu çeşitliliği mümkün kılan şey ise Türkiye’nin verimli topraklarıdır. Bugün sizlere o topraklardan gelen ürünleri tatma ve kendi mutfağınızda değerlendirme fırsatı sunuyoruz.
Bu sadece Türk mutfağını tanıtmak değil, aynı zamanda bizim kullandığımız malzemeleri size sunmak demek. İhracatçı birliklerimize, şeflerimize ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Afiyet olsun, tadını çıkarın.”
Resepsiyon, Türk gıda sektörünün ABD pazarında daha güçlü yer edinmesi amacıyla 2019 yılından bu yana sürdürülen “Turkish Taste” projesinin bir parçası olarak hayata geçirildi. Projenin ikinci fazında, Türk ürünlerinin kalite, sağlık ve otantik değerleri ön plana çıkarılarak uluslararası tanıtım çalışmaları sürdürülüyor.
Etkinlik sonunda misafirler, hazırlanan eşsiz lezzetleri tadarak Türk mutfağına dair deneyimlerini pekiştirirken, yeni iş birliklerinin temelleri de atıldı.
Yorumlar
Kalan Karakter: