California'lı Katie ve kocası Angelo zaten iki erkek çocuk sahibi bir çiftti. Fakat yıllardır kız çocukları da olsun isteyen çift, Katie’nin tekrar hamile olduğunu öğrendiklerinde çok mutlu olmuşlardı.
Hamileliğin ilk birkaç haftasında, doktorlar Katie ve fetüs için her şeyin tamamen normal gittiğini doğruladılar. Ancak Katie rutin kontrollerden birine gittiğinde doktoru Sean Daneshmand, onlara Katie’nin tam teşekküllü bir hastanede takip edilmesi gerektiğini söyledi. Çünkü Katie’nin hamileliği yüksek riskliydi. Yüksek riskli gebeliklerin bebeğe ve anneye zarar verme olasılığı daha yüksektir, bu nedenle çok dikkatli izlenmesi gerekiyordu.
Katie sadece bir bebeğe hamile değildi. Üçüzlere hamileydi. Doktorların, Katie’nin hastanede takip edilmesini ve daha fazla dikkat ve özen gösterilmesini istemeleri kesinlikle doğru bir karardı. Sadece haberler onları bunaltmakla kalmadı, durum tehlikeliydi de. Çünkü karnındaki bebeklerden ikisi, sadece bir plasentayı paylaşıyordu. Bu durum çok nadir ve karmaşıktır, bu nedenle doktorlar Katie’yi ve bebekleri yakından izlemek zorunda kaldı.
Bebeklerden ikisinin plasentayı paylaşmasının dışında büyük bir sorun daha vardı. O da, bebeklerden birinde gelişim sorunu yaşanmasıydı. Diğer iki bebekten çok daha ufaktı.
Katie’nin hamileliği sırasında karşılaşmış olabileceği sorunlar oldukça şiddetliydi. Bu sorunlardan bir diğeri de, bebeklerin erken doğma olasılığının yüksek olmasıydı. İkizlerde oldukça yaygındır, ancak üçüzlerde daha da yüksek bir risktir.
Bunun dışında üçüzlerin akciğerlerinin gelişmemiş olması veya beyin kanaması geçirmesi olasıydı. Bu yüzden Katie ve Angelo’nun son derece dikkatli olmaları gerekiyordu.
Katie hamileliğinin 27. haftasındaydı. Bu noktada karnı çok büyümüştü ve hamileliğinin iyi gittiğinden emin olmak için hastaneye yatırılması gerekiyordu.
Ancak San Diego’daki Sharp Memorial Hastanesi’nde doğum gerçekleştiğinde, çift, maalesef gelişme geriliği olan bebeklerini kaybetti.
Hamileliğin ilk birkaç haftasında, doktorlar Katie ve fetüs için her şeyin tamamen normal gittiğini doğruladılar. Ancak Katie rutin kontrollerden birine gittiğinde doktoru Sean Daneshmand, onlara Katie’nin tam teşekküllü bir hastanede takip edilmesi gerektiğini söyledi. Çünkü Katie’nin hamileliği yüksek riskliydi. Yüksek riskli gebeliklerin bebeğe ve anneye zarar verme olasılığı daha yüksektir, bu nedenle çok dikkatli izlenmesi gerekiyordu.
Katie sadece bir bebeğe hamile değildi. Üçüzlere hamileydi. Doktorların, Katie’nin hastanede takip edilmesini ve daha fazla dikkat ve özen gösterilmesini istemeleri kesinlikle doğru bir karardı. Sadece haberler onları bunaltmakla kalmadı, durum tehlikeliydi de. Çünkü karnındaki bebeklerden ikisi, sadece bir plasentayı paylaşıyordu. Bu durum çok nadir ve karmaşıktır, bu nedenle doktorlar Katie’yi ve bebekleri yakından izlemek zorunda kaldı.
Bebeklerden ikisinin plasentayı paylaşmasının dışında büyük bir sorun daha vardı. O da, bebeklerden birinde gelişim sorunu yaşanmasıydı. Diğer iki bebekten çok daha ufaktı.
Katie’nin hamileliği sırasında karşılaşmış olabileceği sorunlar oldukça şiddetliydi. Bu sorunlardan bir diğeri de, bebeklerin erken doğma olasılığının yüksek olmasıydı. İkizlerde oldukça yaygındır, ancak üçüzlerde daha da yüksek bir risktir.
Bunun dışında üçüzlerin akciğerlerinin gelişmemiş olması veya beyin kanaması geçirmesi olasıydı. Bu yüzden Katie ve Angelo’nun son derece dikkatli olmaları gerekiyordu.
Katie hamileliğinin 27. haftasındaydı. Bu noktada karnı çok büyümüştü ve hamileliğinin iyi gittiğinden emin olmak için hastaneye yatırılması gerekiyordu.
Ancak San Diego’daki Sharp Memorial Hastanesi’nde doğum gerçekleştiğinde, çift, maalesef gelişme geriliği olan bebeklerini kaybetti.