Vatan Partisi Genel Sekreteri Utku Reyhan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada 'Sayın Hilal Kaplan'ın sorusu, ülkesini seven bir gazetecinin sorması gereken sorudur. Millî mevziden sorulmuştur. Tuhaf olan Kaplan'ın sorusunu geçiştiren Trump'ın nezaketsizliğini alkışlayanların olması.' ifadelerini kullandı.
Sayın @hilal_kaplan 'ın sorusu, ülkesini seven bir gazetecinin sorması gereken sorudur. Millî mevziden sorulmuştur.
Tuhaf olan Kaplan'ın sorusunu geçiştiren Trump'ın nezaketsizliğini alkışlayanların olması.#HilalKaplan https://t.co/tCn67cLLcM
— Utku Reyhan (@UtkuReyhan_) November 14, 2019
ULUSAL KANAL'DAN HİLAL KAPLAN'A DESTEKUlusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Sinan Sungur sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Bir Türk gazetecinin yapması gerekeni yaptı. Sorulması gerekenleri gündeme getirdi. Tebrik edilmeyi hak ediyor. Bazı zavallılar kendisini eleştirerek Trump ile yan yana düşüyor. Yazık..." dedi.
Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı Yıldırım Gençer sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada '#GazeteciDediğin ülkesinden yana taraf olur. Hilal Kaplan'ın hangi cümlesine karşısınız? Mazlum Kobani'nin düzenlediği saldırıları, Trump'ın yüzüne vurmasından mı rahatsızsınız? Tebrikler Hilal Kaplan' dedi.
#GazeteciDediğin ülkesinden yana taraf olur. Hilal Kaplan'ın hangi cümlesine karşısınız?
Mazlum Kobani'nin düzenlediği saldırıları, Trump'ın yüzüne vurmasından mı rahatsızsınız?Tebrikler @hilal_kaplan pic.twitter.com/tT3jeCxKGU
— Mehmet Perinçek (@MehmetPerincek) November 14, 2019
Trump, "Türkiye’den ‘sadece dost canlısı’ gazetecilerden soru alınacağını" söyledi. @hilal_kaplan ise sorduğu sorularla ABD'nin FETÖ ve PKK/YPG'ye kanat gerdiğini ortaya koydu. Hilal Kaplan'ın soruları, Trump'ı ve ABD'nin 'dostlarını' rahatsız etti. pic.twitter.com/mIz3KqQ2gC
— Yener Güneş (@yenergunes) November 13, 2019
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Türkiye saatiyle gece yarısı ABD Başkanı Donald Trump'la kameraların karşısına geçti.
İki lider, açıklama yaptıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Amerikalı gazetecilerin ardından Trump, Türk heyetine dönerek; "Türkiye'den arkadaş canlısı bir gazeteci. Arkadaş canlısı lütfen. Burada onlardan çok yok." dedi ve Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan'a söz verdi.
Kaplan, Donald Trump'a şu soruyu yöneltti; "Obama'nın kusurlu dış politikalarını devraldınız. Bu kusurlardan birisi ABD'yi terörist gruplara ortak ettirmekti. PKK ve Suriye'de YPG. Siz bunun ABD-Türkiye ilişkilerine verdiği hasarı düzeltmeye çalışıyorsunuz. Ancak, siz aynı zamanda YPG'nin sözde liderini Beyaz Saray'a davet ettiniz. İsmi Mazlum Kobani. Ve bu kişi Türkiye'de en az 18 terörist saldırıdan sorumlu, bu saldırılarda 184 askerin ve 48 sivilin ölümüne sebep oldu. Bugünkü toplantıdan sonra, hala onu Beyaz Saray'a çağırmayı düşünüyor musunuz? Ki böyle bir şey Türkiye toplumu için son derece gücendirici ve kırıcı olur. Teşekkürler."
Trump ise Kaplan’a cevabında Kobani ile ‘iyi bir görüşme’ gerçekleştirdiklerini ifade etti ve ABD’nin hem onunla hem Erdoğan’la ‘çok yakın çalıştığını’ belirtti. Trump "Şimdi Başkan'a bir soru sorabilirsin. Aynı gazeteci. Gazeteci olduğuna emin misin? Türkiye hükümeti adına çalışıyor olmayasın, bu sorudan sonra." ifadelerini kullandı.
Sayın @hilal_kaplan 'ın sorusu, ülkesini seven bir gazetecinin sorması gereken sorudur. Millî mevziden sorulmuştur.
Tuhaf olan Kaplan'ın sorusunu geçiştiren Trump'ın nezaketsizliğini alkışlayanların olması.#HilalKaplan https://t.co/tCn67cLLcM
— Utku Reyhan (@UtkuReyhan_) November 14, 2019
ULUSAL KANAL'DAN HİLAL KAPLAN'A DESTEKUlusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Sinan Sungur sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Bir Türk gazetecinin yapması gerekeni yaptı. Sorulması gerekenleri gündeme getirdi. Tebrik edilmeyi hak ediyor. Bazı zavallılar kendisini eleştirerek Trump ile yan yana düşüyor. Yazık..." dedi.
Türkiye Gençlik Birliği Genel Başkanı Yıldırım Gençer sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada '#GazeteciDediğin ülkesinden yana taraf olur. Hilal Kaplan'ın hangi cümlesine karşısınız? Mazlum Kobani'nin düzenlediği saldırıları, Trump'ın yüzüne vurmasından mı rahatsızsınız? Tebrikler Hilal Kaplan' dedi.
#GazeteciDediğin ülkesinden yana taraf olur. Hilal Kaplan'ın hangi cümlesine karşısınız?
Mazlum Kobani'nin düzenlediği saldırıları, Trump'ın yüzüne vurmasından mı rahatsızsınız?Tebrikler @hilal_kaplan pic.twitter.com/tT3jeCxKGU
— Mehmet Perinçek (@MehmetPerincek) November 14, 2019
Trump, "Türkiye’den ‘sadece dost canlısı’ gazetecilerden soru alınacağını" söyledi. @hilal_kaplan ise sorduğu sorularla ABD'nin FETÖ ve PKK/YPG'ye kanat gerdiğini ortaya koydu. Hilal Kaplan'ın soruları, Trump'ı ve ABD'nin 'dostlarını' rahatsız etti. pic.twitter.com/mIz3KqQ2gC
— Yener Güneş (@yenergunes) November 13, 2019
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Türkiye saatiyle gece yarısı ABD Başkanı Donald Trump'la kameraların karşısına geçti.
İki lider, açıklama yaptıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Amerikalı gazetecilerin ardından Trump, Türk heyetine dönerek; "Türkiye'den arkadaş canlısı bir gazeteci. Arkadaş canlısı lütfen. Burada onlardan çok yok." dedi ve Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan'a söz verdi.
Kaplan, Donald Trump'a şu soruyu yöneltti; "Obama'nın kusurlu dış politikalarını devraldınız. Bu kusurlardan birisi ABD'yi terörist gruplara ortak ettirmekti. PKK ve Suriye'de YPG. Siz bunun ABD-Türkiye ilişkilerine verdiği hasarı düzeltmeye çalışıyorsunuz. Ancak, siz aynı zamanda YPG'nin sözde liderini Beyaz Saray'a davet ettiniz. İsmi Mazlum Kobani. Ve bu kişi Türkiye'de en az 18 terörist saldırıdan sorumlu, bu saldırılarda 184 askerin ve 48 sivilin ölümüne sebep oldu. Bugünkü toplantıdan sonra, hala onu Beyaz Saray'a çağırmayı düşünüyor musunuz? Ki böyle bir şey Türkiye toplumu için son derece gücendirici ve kırıcı olur. Teşekkürler."
Trump ise Kaplan’a cevabında Kobani ile ‘iyi bir görüşme’ gerçekleştirdiklerini ifade etti ve ABD’nin hem onunla hem Erdoğan’la ‘çok yakın çalıştığını’ belirtti. Trump "Şimdi Başkan'a bir soru sorabilirsin. Aynı gazeteci. Gazeteci olduğuna emin misin? Türkiye hükümeti adına çalışıyor olmayasın, bu sorudan sonra." ifadelerini kullandı.