Uzun ve yorucu bir uçuş sonrası nihayet Hindistan’dayız. Yeni Delhi havaalanına iniyoruz ve bizi bekleyen tur rehberimiz ile karşılaşıyoruz.Hani hep derler ya, her şeyin bir zamanı vardır diye! Hindistan, o büyülü mistik ülke, hep beni çağırıyordu ve gitmek için her defasında niyetlensem de gidemiyordum. Ta ki bu sene hayatımdaki bir değişiklik buna vesile olana kadar. Birbirini tanımayan insanlar olarak şaşkın gözlerle birbirimizi süzüyoruz. Ama rehberimizin de dediği gibi, bu mevsimde buraya gelmemizin ve bu insanlarla tanışmamızın muhakkak ki bir sebebi var. Ben o sebeplerden en önemlisini, Berrin ablayı, uçakta yanımda otururken fark kettim. Sanki özellikle yanına oturmuştum. “Işığını/enerjisini” yanımda ilk oturduğunda fark kettim. Tanıdığım ve tanıyacağım en mükemmel insanlardan biridir kendisi. Kendisinin de dediği gibi, tam bir “Amazon kadını”.