Hayaller şehri, bir zamanlar üzerinde Kızılderililerin yaşadığı New York için çok şey söylenir. Amerikan Rüyası, Büyük Elma, Hiç Uyumayan Şehir, Adına şarkılar yazılıp kendini hayran bırakan, aşık eden şehir. Dünyanın Başkenti...
New York 5 bölümden oluşannbir şehir. Manhattan, Brooklyn, Queens, Bronx ve Staten Island. 24 saat açık olan metrosuyla Hiç Uyumayan Şehir ünvanını almış. Kentte yaklaşık 170 dil konuşulmakta. Her üç kişiden biri ABD dışında bir ülke doğumlu.
İhtişamla fakirliğin, gelenekle modernitenin iç içe olduğu şehirde insan teninin tüm tonlarını görebilmek ya da dünya dillerinin büyük bir kısmını aynı anda duyabilmek mümkün. Her an, milyar dolarlık bir gökdelenin girişine park etmiş üç yüz bin dolarlık bir aracın yanında yürüyen evsizleri görebilirsiniz.
New York’a ilk akla gelenTimes Square meydanını. New York’un kalbinin attığı yer. Zaten “Evrenin merkezi”, “Dünyanın kalbi” gibi lakapları olan bir yer den bahsediyoruz. Kocaman reklam panolarıyla çevrili bu meydana gidip de başınızın dönmemesi mümkün değil.
New York; devasa gökdelenleri, kozmopolit yapısı, Özgürlük Heykeli, taksileri, köprüleri ve barındırdığı diğer unsurlar dolayısıyla sayısız filme ya arkaplan ya da konu olmuş ve tüm dünyanın ilgisini çekmiş bir şehir. “Kültürlerin kavşağı” olarak da bilinen bu mega şehir, dünyanın çok farklı noktalarından gelen çeşitli kültürleri kendi potasında eritmiş ve ortaya bambaşka bir kültürel yapı çıkarmış.
Aslında anlatmakla bitmeyecek bir şehir New York. Filmlerde gördüğüm o şaşalı gökdelenlerin kentin üzerinde kapladığı manzarasından mı başlasam,sokaklarında dünyanın kaç milletinin dolaştığını mı anlatsam,koskoca şehrin ortasında yer alan devasa Central Park’ını mı övsem,kendine has farklı bölgelerinden Genel hatlarıyla bilgilendirmeye çalıştım.