Bugün başka bir Küba kentine gidiyoruz, Küba turizminin göz bebeği olan Varadero’ya. Küba yurttaşlarının bile giremediği ,sadece turizm sektörü çalışanlarına izin verildiği bir turizm cenneti Varadero. Varadero’da Küba ruhu yok. Yollarda gruplar halinde gezen yaşlı Amerikalı ve İspanyol turistler bol miktarda gözümüze çarpıyor.Varadero, Havana’nın 140 kilometre doğusunda ve Karayiplerin en ünlü tatil merkezlerinden biri. Varadero, mavi plaj anlamına gelmektedir. Küba’nın en ünlü plajı olan Varadero, 30 km’lik bembeyaz kumsalıyla görenleri mest ediyor.
Bahama denizine kıyısı olan bu şehir genellikle lüks ve her şey dâhil hizmet veren çeşitli otellerin olduğu bir bölgedir. Özellikle Josone Parko civarı en hareketli yeridir. Yolculuğumuz sırasında geçtiğimiz yollarda kilometrelerce şeker kamışı tarlaları ve muz bahçelerini görüyoruz.
Otelimiz civarın en iyi beş yıldızlı otellerinden bir tanesi. Küba standartlarının üzerinde bir otel, daha çok tatil köyü konseptinde. Karayip denizine uzanan dünyanın en iyi yirmi kumsalından bir tanesi ve otel burada yer alıyor. Lobide işlemlerimizi tamamlayıp odalarımıza çekiliyoruz. Biraz dinlenip akşam yemeğine katılıyoruz .Bu kadar çok çeşidi burada bulacağıma asla inanmazdım. Muhteşem sunumlar ve muhteşem yemekler. Her şey dahil konseptinde olduğu için her şeyden bol miktarda yiyip içiyoruz..Sabah kahvaltı sonrası bizi bekleyen otobüsümüzle Karayip adalarına gitmek üzere marinaya doğru yol alıyoruz.
Sonunda Goviata Marina’ya geliyoruz. Marketleri kafeleri ile hele marinadaki katamaran ve lüks yatları ile buranın Küba olduğuna görmezseniz inanamazsınız. Aynı seri katamaranlar ve tekneler zengin turistlere kiralanıyor. Yan yana dizilmişler ve hepsi yepyeni.Varadero’daki marinada 10’dan fazla ve her birinde en az 60 kişinin bulunduğu birbirinin aynısı katamaran ile denize açıldık. Çok güzel küçük bir ada olan Cayo Blanco’da daha çok deniz ürünlerinden oluşan açık büfeden yemek yedik, harika kumsalında dinlendik ve tertemiz denizine girdik. Çok sevimli ve eğitimli olan yunuslarla beraber yüzdük. Karayiplerin muhteşem denizini buluşturan Cayo Blanco’da deniz altında mercanları seyredip bembeyaz kumsallarda denize girmenin tadını çıkardık.
İki saatlik dönüş yolundan sonra otele gelip sahilinde yüzüyoruz. Ve Küba’da son gecemiz. Yemek sonrası odalarımıza çekilip dönüş hazırlığına başlıyoruz. Sabah erken saatte yola koyulup Havana’ya hava limanına geliyoruz. Dönüşümüz geliş güzergahından farklı. Üç saatlik uçuş sonrası, Venezüella Karakas’ta bir buçuk saat beklemeyle İstanbul’a uçuyoruz. Yine güzel bir turun sonunda içimi bir hüzün kaplıyor…