Gazeteci milleti “gözleri önünde” kalıbını pek sever. “Dört çocuğunun gözleri önünde öldürüldü”, “Çocuğunun gözleri önünde karısını bıçakladı”, “Annesi gözleri önünde öldürüldü” gibi başlıklar eksik olmaz üçüncü sayfa haberlerinden.
“Gözleri önünde” kalıbıyla cinayetin ne kadar vahşice işlendiği ve kötülüğün boyutu vurgulanmak istenmektedir. Bu mantığa göre, bir erkeğin karısını çocuğunun gözleri önünde öldürmesi beter bir durumdur!
Fakat dijital habercilik güvenlik kameraları ve cep telefonundan çekilmiş görüntüleri elde etme fırsatını yakalayalı beri bırakın cinayetlerin çocukların gözleri önünde olmasını, bütün toplumun gözleri önünde işleniyor artık. Cinayet anı görüntülerini bulan internet siteleri ve televizyonlar, çoğu zaman flulaştırmaya bile gerek duymadan olduğu gibi yayımlıyorlar olayları.
Ece Erken dayanamadı
Hem de “İşte saniye saniye dehşet anı” gibi anonslarla duyuruyorlar kanlı görüntüleri. Avukat Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun bir restoranda iki kişi tarafından öldürülmesine dair görüntüler de aynı heyecanla duyuruldu onlarca internet sitesinde:
“Şafak Mahmutyazıcıoğlu cinayetinde yeni görüntüler! İşte saniye saniye o anlar
Şafak Mahmutyazıcıoğlu cinayetinde yeni görüntüler. İşte dehşet anı…
Şafak Mahmutyacızıoğlu’nun öldürülme anı ortaya çıktı
Şafak Mahmutyazıcıoğlu böyle kurşunlanmış. Cinayetin en net görüntüleri
Şafak Mahmutyacızıoğlu cinayetinde yeni görüntüler!
İki kişi, Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nu yerlerde sürüklüyor, defalarca ateş ediyorlardı. Cinayetin bütün dehşetini yansıtan bu görüntüleri gören Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun eşi Ece Erken isyan etti:
“Yeni, net görüntüler nasıl elinize geçiyor? Hadi geçti neden yayınlıyorsunuz? Neden acımıza acı katıyorsunuz? Kaçak katil Seccad Yeşil ve Serkan Dakman’ı yakalamak yerine haber yapmak yerine neden bu görüntülerle bizi bir kez daha öldürüyorsunuz? Neden!”
Tahmin edileceği gibi, Ece Erken’in bu çıkışı öldürülen eşiyle ilgili cinayet anı görüntülerinin internet sitelerinden, sosyal medyadan kaldırılmasını sağlayamadı. Hem büyük bir sorumsuzlukla ailenin “acısına acı katıldı”, hem de bütün topluma kanlı cinayet sahnesi izletildi. Bu tür kanlı sahnelerin, cinayet görüntülerinin insanlarda travmatik etki yaratmasına da aldırılmadı.
Tam da bu nedenle Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nde kan ve şiddet içeren görüntülerin yayımlanmasının doğru olmadığı vurgulanıyor:
“Ölümlere ilişkin haberlerde sansasyonel ve acıları artıracak üslup kullanılamaz. İnsanlarda travma yaratacak kan ve şiddet içeren fotoğraflara yer vermez, saldırının sonuçlarını korku ve yılgınlık yaratacak biçimde büyütmez.”
Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun öldürülme anına ilişkin görüntüleri yayımlayanlar bu ilkeleri çiğnedi. İnsanların acılarını artırmakla kalmayıp, bir restoranda böyle bir cinayet işlenebildiğini göstermiş oldu. İki fazla tık uğruna şiddet pornografisinden medet ummak büyük hata…
Keşke Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, dün bu görüntülere yayın yasağı getirmeden önce bu görüntüler kaldırılmış olsa, hatta hiç yayımlanmasaydı.
Yazının Devamını Okumak İçin Tıklayınız