Yanılmışım, Melih Altınok, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini gazetecilere alkışlatmasını “görmezden gelmemiş”, “sadece önemsemediği” için bu konuya değinmemiş! Sabah’taki yazısında böyle yanıtlıyor tutarsızlık eleştirimi.
Aslında Altınok, “önemsememek” ile kalmıyor Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gazetecilerden alkış istemesini, oradaki bazı gazetecilerin de onu alkışlamasını. “Zira salondaki meslektaşlarımız, ülkenin Cumhurbaşkanı’nın kendilerine takılmasına alkışla reaksiyon gösteriyorlar, o kadar” diyerek iki tarafın davranışını da doğal görüyor, savunuyor.
Oysa Altınok’un atladığı bir yanı var bu meselenin. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı zamanda bir siyasi kişilik. Onu alkışlayan gazeteciler, sadece Cumhurbaşkanını değil, AKP Genel Başkanı’nı da alkışlamış oluyorlar.
Altınok’un, Erdoğan’ın “espri yaptığı” ve “gazetecilere takıldığı” gerekçesi de dayanaksız. Erdoğan, o basın toplantısında “doğalgaz müjdesi”ni açıklıyor, ardından da “Basın mensupları da hiç alkışlamıyor ha. Yanlış iş mi yaptık?” diyerek alkış istiyor. Espri, “Yanlış iş mi yaptık” cümlesinin neresinde acaba?
Erdoğan, açık bir dille oradaki bakanlar, bürokratlar gibi gazetecilerin de alkışlayarak sözlerini onaylamasını istiyor. Nitekim toplantı sonunda da bu isteğini bakan ve bürokratlar içinde dile getiriyor. Pekâlâ orada da espri yapmıyor; bakan ve bürokratlar da geri dönüp yeniden alkışlıyorlar Erdoğan’ı. Öyle gülüp geçemiyor hiç kimse…
Makalenin Devamını Okumak İçin Tıklayınız