DHA ve TV100’ün önceki gün akşam saatlerinde geçtiği “Can Kıraç’ın torununa yakalama kararı” haberi, aralarında Hürriyet, Gazete Duvar, Gerçek Gündem, Yeniçağ, Yeni Akit, İnternet Haber, Medyatava, Medyafaresi ve Medyaradar’ın da bulunduğu onlarca internet sitesinde yayımlandı.
“İğrenç iddia! Can Kıraç’ın torununa yakalama kararı” ve “ABD'ye giden Can Kıraç’ın torununa yakalama kararı çıkartıldı” gibi başlıklar taşıyan bu haberlerin girişi özetle şöyleydi:
“İzmir’in Çeşme ilçesinde, villada düzenlenen yılbaşı gecesi partisinde, iddiaya göre, İnan Kıraç’ın ağabeyi Can Kıraç’ın torunu C.A.K. ve İstanbullu iş insanının torunu olduğu belirtilen T.K.S., 14 yaşındaki J.K.’ye cinsel istismar ve cinsel tacizde bulundu. Olaydan sonra gözaltına alınan T.K.S. adli kontrol şartıyla serbest kalırken, adresinde yapılan aramada bulunamayan C.A.K.’nin Amerika’ya gittiği tespit edildi. C.A.K. hakkında yakalama kararı çıkarıldı.”
İstismar ile suçlanan C.A.K. gerçekten Can Kıraç’ın torunu mu, hakkındaki suçlamalar ne kadar doğru? Bu bilgiler zamanla netleşecek. Ben bu haberleri habercilik tekniği açısından sorunlu gördüm.
Haberlerde 18 yaşından küçük şüpheli ve mağdurun isimlerinin kodlanması doğru. Ama suçlanan gençlerden biri için “İstanbullu iş insanının torunu olduğu belirtilen” yazılırken, diğeri için “İnan Kıraç’ın ağabeyi Can Kıraç’ın torunu” denilmiş. Aynı durumdaki iki kişiden birinin adını açık yazıp, diğerinin adını kodlamaya bile gerek duymadan tamamen gizlemenin mantığı olamaz. Can Kıraç aleyhine ayrımcılık yapılmış…
Makalenin Devamını Okumak İçin Tıklayınız