Kanların karları erittiği Hocalı Soykırımı
Musaf Kizilkaya
2006 yılında Üniversite yıllarında Hocalı Soykırımdan kurtulan bir yaşlı amca ile röportaj yapmıştım.O zaman Hocalı Soykırımının 14. yılı diye bahsettiğim röportajın üzerinden 14 sene, Hocalı Soykırımının üzerinden ise 28 sene geçmiş. İşgal edilen toprakların hala bağımsızlığına kavuşamamasının üzüntüsünü derinden yaşadığımız koskoca 28 sene...
Acımız hiç dinmedi, tek tesellimiz kaybedilen toprakların biran önce geri alınmasının inancıdır...
Her sene Hocalı Soykırımının anıldığı 26 Şubatta yaşanılan sıkıntıları tekrar tekrar hatırlamak, hattırlatmak Ermenilerin Azerbaycanlı soydaşlarımıza yaptığı vahşeti yeniden kaleme almak dayanılır gibi değil...
1992 yılının Şubatının 25’ini 26’sina bağlayan gece Ermeni silahlı birlikleri SSCB devrinde Hankendi (Stepanakert) şehrinde yerleştirilmiş 366 motorlualayının zırhlı araçları ve ordu heyetinin yardımı ile Hocalı şehrini işgal ettiler. Saldırıdan önce, 25 Şubat akşam saatlerinde şehir toplar ve ağır zırhlı araçlar ile şiddetli ateşe tutuldu ve 26 Şubat sabah saat 5 civarı şehir tam olarak alevlere yenik düştü.Böyle bir durumda, Ermenilerin ablukaya aldıkları şehirde kalmış yaklaşık 2500 kişi Azerbaycan Türklerinin yaşadığı komşu ilçe olan Ağdam’ın merkezine varmak ümidi ile şehri terk etmek zorunda kaldı. Yazımın devamında bu korkunç geceyi yaşayan bir tanıdığın aktarımı ile devam edeceğim:
1933 doğumlu Hasan Allahyarov Hocalı köyünde doğmuş ve 1992 yılında Ermenilerin Hocalı köyünü işgal etmesi üzerine doğduğu toprakları terketmek zorunda kalan o soğuk subat gecesi gözleri yaşlı yaşlı yollara düşmüş yüzlerce insanlardan birisiydi…
Ermeniler Han ve Asgeren köylerinden Hocalıyı çembere almışlardı...Ahirdaki ineklerime yem verip eve girdim.O akşam oğlumla evde oturuyorduk. Saat 22:00 sularıydı birden dehşetli bir patlama sesi duyduk birkaç dakika sonra patlama sesleri aralıksız devam etti.Ermeniler tanklarla şehrimizi acımasızaca bomba yağmuruna tuttular.
Bir tanıdığım beni arayarak “Hasan Amca Ermeniler şehrimize girdiler havaalanını tamamen yerle bir ettiler sizin mahallenize doğru yaklaşıyorlar herkese haber verin şehri terk edin hemen” dedi.Biz öncelikle ışıklarımızı kapatarak ahira saklandık biraz sonra saklandığımız yerden çıkıp saat 23 sularında Ağdam şehrine doğru yola koyulduk...
O soğuk Subat gecesinde karda kışta çocuk, kadın demeden Ermenilerin işgalinden kurtulmak için 20 km uzaklıktaki Ağdama yürüyerek ulaşmak üzere Ormandan gizli gizli yola çıktık bir kısmımız Ağdamın Gülabli köyüne bir kısmımızda gene Ağdam şehrinin Senli köyüne gittiler.Çoğumuzun üzerinde ince elbiseler vardı... Bir tarafta korkunç Şubat soğuğu diğer tarafta ise korkunç bomba yağmuru...
O sene çok kötü kar yağmıştı bazı insanlar adımını attığı yerde kara gömülüyor ve öylecede olup gidiyordu.Çocuğu olan annelerin bazılarının çocukları kucaklarında öldüler zavallı kadınlar çocuklarının ölü bedenlerini kurda kuşa yem olmak üzere orada bıraktılar ve yola devam ettiler.Bazıları ise kendini taşıyamadığı için öylece çocuğu ile orada kalıp oldu çünkü adım atmaya dermanları yoktu.
Hocalıdan Ağdama gidenlerin bir kısmı Senli köyüne yakın bir yer olan Karakaya mevkiinde Ermeniler tarafından vahşicesine öldürüldü.
Kardeşimin oğlu Etibar evleneli 2 yıl olmuştu Etibarı Hocalıda öldürmüşler, Etibarın eşini ve annesini ise Karakaya mevkiinde öldürdüler.Allah Ermenileri mahvetsin...
Yola düşenlerin bir kısmı Ormanda yolunu kaybederek yanlışlıkla Ermeni köyleri olan Ağbulağa ve Dehraba ulaştılar onlar kurtulduk diye sevinirken Ermenilerin kıskacına düşmüşlerdi oraya gidenleri de o köylerde yaşayan Ermeniler katlettiler. Köylümüz olan bir tanıdığım kadının 3 oğlunu annesinin gözünün önünde öldürmüşlerdi, duyduğumda üzüntüden kahroldum...Allah o günleri bir daha göstermesin, Allah topraklarımızı geri almamız için bize güç versin...
Resmi verilere göre, Hocalı Katliamı'nda savunmasız durumdaki 106'sı kadın, 70'i yaşlı, 63'ü çocuk olmak üzere 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti. Katliamdan 487 kişi ağır yaralı olarak kurtuldu, Ermeni güçleri, bin 275 kişiyi esir aldı, bunların 150'sinden bugüne kadar haber alınamadı.