TRAJEDİYE DÖNÜŞEN GÜRCİSTAN STRATEJİSİ…
Musaf Kizilkaya / 2008
Saakaşvili’nin Güney Osetya stratejisi hiç beklemediği bir şekilde trajediye dönüştü. Rusya’nın Gürcistan’a bu denli orantısız güç kullanarak işgal etmesinin altında Gürcistan’ın Rusya ekseninden çıkıp ABD-Avrupa eksenine kayması yatmaktadır. Bu durumu bir türlü kabullenemeyen Rusya, Gürcistan’ın kendisine muhalif her adımında karşısına dikilmekte ve bütün planlarını suya düşürmektedir. Gürcistan-Rusya savaş nedenlerini anlayabilmemiz açısından öncelikle ilişkilerinin tırmandığı süreci özetleyelim. 2–4 Nisan 2008 tarihleri arasında Romanya’nın başkenti Bükreş’te yapılan NATO Zirvesine Gürcistan ve Ukrayna’nın NATO’ya girme talepleri ve Rusya’nın buna engel olması damgasını vurmuştu. Rusya-BDT eksenine muhalif attığı her adımda karşısında Rusya’yı bulan Gürcistan ve Ukrayna, NATO’nun Bükreş toplantısında da Rusya’nın çelmesine takılmıştı. Rusya bir taraftan NATO’yu Adaleleri işlevini yitirmiş bir teşkilat olarak nitelerken diğer taraftan da NATO’nun sınırlarına dayanmasından rahatsız olmakta bundan dolayı da Gürcistan ve Ukrayna’nın NATO üyeliğine şiddetli karşı çıkmaktadır. Zirvenin ardından Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO’ya üye olmaları hakkında itirazını:"En ciddi sorun, Gürcistan ile Ukrayna'nın utanmazca NATO'ya itilmesi. Washington eski Sovyet topraklarına giderek daha fazla aktif biçimde sızıyor. Bunun en vurucu örnekleri de Ukrayna ile Gürcistan." Diyerek açıklamıştı. Almanya Başbakanı Angela Merkel ise: "Bir ülke, sadece geçici siyasi liderliği istiyor diye değil, ancak nüfusunun kayda değer bölümü de destekliyorsa üye olabilir. Benim görüşüme göre, bölgesel sorunlar yumağına karışmış ülkeler üye olamaz." Şeklinde açıklama yapmıştı. Gürcistan bu açıklamayı bir mesaj olarak gördü ve gelecek NATO zirvesine kadar bu sorunları halletmek üzere zirveden ayrıldı. Rusya sadece Gürcistan’ın değil GUAM (Gürcistan, Ukrayna, Azerbaycan Moldova) teşkilatını oluşturan diğer ülkelerin de kendi ekseninden çıkıp Avrupa-Amerika eksenine kaymasına tahammül edememekte ve bunu da her platformda ima etmektedir. GUAM teşkilatı içinde Avrupa-Amerika eksenli devrimleriyle meşhur olan bu teşkilatın başını çeken Gürcistan ve Ukrayna, BDT içinde de ayrı duruşu ile her defasında Rusya’ya meydan okumaya kalkışmış ve bunun neticesinde de Rusya tarafından bir takım yaptırımlarla karşı karşıya kalmıştı. Rusya önce Ukrayna’yı kontrol ettiği hatlardan korsan gaz çektiği iddialarıyla suçlamış sonrada 2006 kışında Rusya’nın Ukrayna’ya verdiği gaza beklenmedik bir zam eklemesi ve Ukrayna’nın bunu kabul etmemesi neticesinde Rusya gazı kısarak aba altında sopa göstermiş ve kışın ortasında Ukrayna’yı soğuğa mahrum bırakmıştı.BDT ülkelerine vize istemeyen Rusya, Gürcistan vatandaşlarına vize uygulaması başlatmış ve Rusya’da yaşayan Gürcistanlı vatandaşlar ülkeyi terke zorlanmıştır. Daha sonra ise Rusya Gürcistan’dan Şarap alımını durdurmuş, Gürcistan’ı sahte şarap üretmekle suçlamış diğer ülkelere de bu ülkeden şarap almamaları çağrısında bulunarak Gürcistan’a ekonomik ambargo uygulamıştır. Ayrıca Rusya, Gürcistan’a kendisine borçlu olması sebebiyle doğalgaz aktarımını durdurmuştur. Gürcistan ise Abhazya, Acarya ve Güney Osetya sorularında Rusya’nın Gürcistan’ın iç işlerine karışarak, kışkırtıcı tutumunu eleştirmiştir. Gürcistan, NATO’dan ret yeme nedenlerini gelecek zirveye kadar ortadan kaldırmayı amaçlarken ABD ve Avrupa’yı da yanında bulacağını düşünerek, dünyanın ilgisinin olimpiyatlara kaydığı bir zamana Güney Osetyaya operasyon düzenledi. Fakat bu Operasyon Sakaşvili’nin tahmin edemeyeceği bir boyutta son buldu. Savaşı başlatan da ateşkes isteyen de kendisi oldu ve Sakaşvilinin stratejisi tam anlamıyla trajediye dönüştü. Gürcistan’ın Güney Osetyaya askeri operasyon düzenlemesiyle de Rusya-Gürcistan arasındaki ipler tamamen kopmuş oldu. Bu zemin aslında Rusya’nın kolladığı, savaşı meşrulaştırmak istediği bir zemindi. Çünkü Rusya bu zemini oluşturmak ve Gürcistan’ı savaşa çekmek maksadıyla defalarca Gürcistan’ı taciz ediyordu. Taciz edilen Gürcistan ise sadece sloganik tehditlerle karşılık veriyordu. 20 Haziran 2008 tarihinde hatırlanacağı gibi Gürcistan’da Barış Gücünde görev yapan 4 Rus askerine yapılan alçaltıcı durum bardağı taşıran son damla oldu. Rusya eski Sovyet ülkelerinin kendisine kafa tutmasını bir türlü kabullenemedi. Rusya eksenine girmek istemeyen devletler hatırlanacağı gibi 1997 yılında GUAM teşkilatını kurmuştu. Rusya GUAM teşkilatını kuran 4 ülkeye de bir takım yaptırımlar uyguladı. Bu yaptırımlara baktığımızda:· Gürcistana karşı: Abhazya ve Güney Osetya ayrılıkçı harekatını,· Ukraynaya karşı Gaz siyasetini, ?· Azerbaycana karşı: Dağlık Karabağı,· Moldovaya karşı ise: Transdinyester sorununu tehdit olarak kullanan Rusya, bu teşkilatı oluşturan ülkeleri adeta köşeye sıkıştırmaya çalışmakta kendisine karşı muhalif olmalarının cezasını ödetmektedir. RUSYA’NIN MESAJI... Rusya 90 yıla yakın hükmettiği topraklarda şimdi başka ülkelerin at koşturmasını, küresel ölçekli projelerde kendisinin es geçilmesini bir türlü benimseyemedi. Bu psikoloji ile kendisinin içinde bulunmadığı bütün projeleri kendisine yönelik bir tehdit unsuru olarak gördü. BTC (Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol hattı), BTE (Bakü-Tiflis-Erzurum doğal gaz hattı), BTK (Bakü-Tiflis-Kars demir yolu) projelerinden çok istemesine rağmen payını alamayan Rusya, bundan da Gürcistan’ı sorumlu tutmuş ve adeta bunun hesabını Gürcistan’dan soracağını ima etmişti. Rusya bugün bu hesabı kısmen sormuş oldu ve Kafkaslardaki Rus etkinliğini minimuma indirmeye yada tamamen yok etmeye çalışan ülkelere “ben buradayım” diyerek “etkilenen” değil “etkileyen faktör” oldu. Rusya Gürcistan’a girmekle sadece Gürcistan’a değil Başta GUAM teşkilatı olmak üzere Bağımsız Devletler Topluluğu, ABD, Avrupa ve Türkiye’ye bir mesaj vermiş oldu. Rusya’nın Gürcistan’a girmesinde Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanımakla vermek istediği mesajlara ve jeopolitik beklentilerine göz attığımızda karşımıza aşağıdaki 6 madde çıkmaktadır. 1) AB-ABD ve Türkiye’nin Kafkaslardaki etkinliğini sınırlandırmak. Kafkasya’nın denge arayışını sona erdirmek ve kendisinin alternatifsiz tek denge olduğunu kanıtlamak.2) GUAM’ın BDT ye muhalifliğini sona erdirmek, GUAM teşkilatına son vermek.3) Eski SSCB ülkelerinde yaşayan Rus azınlıkların hakkını korumak.4) Kosova’nın tanınmasına bir cevap.5) NATO’ya bir uyarı.6) Saakaşvilin stratejisini trajediye dönüştüren Rusya öncelikle Saakaşviliyi destekleyenlerin gözünde rezil duruma getirmeyi hedef aldı ve bunu da başarmış oldu. Gürcüler mantıklı olarak “Saakaşvili politikaları bizi savaşa götürdü”...vs şeklinde düşünüp Rusya’nın desteklediği alternatif lider aramaya yoluna gideceklerdir. 7) Rusya’nın Gürcistan’a yaptığı hamle Enerji koridorları da kısmen tehlikeye düşürdü ve koridor güvenliği sorgulanmaya başlanıldı. Bu tartışmalar da aslında Rusya’nın istediği türdendir. Kafkasya enerji nakil hatlarında söz sahipliği ve müdahale hakkı doğabilir.8) ABD’nin Polonya’ya kurduğu savunma füzeleri, Rusya da Kafkasya’ya kurabilir ve ikinci bir Küba krizi yaşanabilir.9) Rusya Kafkasya’da Ermenistan faktörünü artırabilir.10) Türkiye ve özellikle İran’ın shangay paktına davet edilmesi-alınması ve Shangayın etkinliğinin artması. Sonuç Olarak: Rusya’nın Kafkasya da alternatif denge arayışlarına müsamaha göstermeyecek, kendi eksenine muhalif atılan her adımda Gürcistan’ın karşısına dikilecektir. Güney Osetya ve Abhazyada stabilliğin oluşturulması bu aşamada çok güç gözükmektedir. Nitekim Vladimir Putin’in: “Gürcistan’ın bu adımlarından sonra Osetlerin Gürcistan bünyesinde yaşamaya razı olacağını düşünmek çok zordur.” Açıklaması da bu tezi doğrulamaktadır. Türkiye’nin de tarafların hassasiyetlerini göz önüne alarak ittifak ve stabillik arayışları en mantıklı harekettir. Türkiye’nin Gürcistan siyasetini yeniden irdelemesi gerekmekte ve Rusyadan enerji güvenlik tastiği almalıdır. MUSAF KIZILKAYA / Uzman Yardımcısı Turk Asya Stratejik Arastirmalar Merkezi TASAMSiyaset Bilimi ve Sosyokültürel Çalışma Grubu