Ben, geçmişi inkâr etmeyen,
Ama onun içinde de kalmayan bir ruhum.
Yanıldım, unuttum, inandım, kırıldım…
Ama her sabah,
Bir avuç külden bir evren yaratmayı öğrendim.
Ben bedenimi bir tapınak gibi dinledim.
Kemiklerime saygı duydum.
Kaslarıma yük değil, ışık verdim.
Her nefeste biraz daha gençleştim, hafifledim, özgürleştim.
Ben, zamanla yarışmıyorum.
Zamanı sevgiyle dönüştürüyorum.
Çünkü gençlik, aynada değil —
Bilinçte, nefeste, niyette saklı.
Artık biliyorum:
Doğru sandığım yanılgılar bile beni bana getirdi.
O yüzden pişman değilim,
Çünkü her “hata” aslında bir çağrıydı yeniden doğmaya.
Ben her sabah doğuyorum.
Her öğlen güçleniyorum.
Her gece geçmişten bir yükü daha bırakıyorum.
Ve bugün, bir yemin ediyorum:
️ “Her geçen gün bir gün öncesinden daha arınmış, daha gerçek, daha canlı olacağım.
Ruhumu daraltan her bilgiyi çöpe atacağım.
Güzelliğimi aynaya değil, kalbime soracağım.
Vücuduma dost, zihnime anne, kalbime çocuk gibi davranacağım.
Ve her sabah —
Anka gibi küllerimden,
Doğa gibi toprağımdan
Yeniden doğacağım.”
— Sevi Sarı
Yorumlar
Kalan Karakter: