2012 yılının Ekim ayında bir arkadaşının zorlamasıyla Green Card’a başvuru yapmış Kızmaz. ‘Yes-No’dan öteye gitmeyen bir İngilizcesi varmış ve çatpat İngilizce bilen arkadaşının desteğiyle DV Lottery sitesindeki formu doldurmayı başarmış. O dönemler Green Card hakkında en ufak bir fikre dahi sahip olmadığını belirtiyor. Mayıs ayında sonuçlar açıklanınca yine arkadaşıyla siteye girdiklerinde kazandığını öğrenmiş.
O yıllarda her ne kadar yabancı bir ülkeye kapağı atma fikri kafasında dolaşsa da, Green Card kazandığını öğrendiğinde bir ikilemde hissetmiş kendini. Çünkü dil sorununu nasıl çözeceğini bilememiş. Ama yine de ortalama 800 dolar masraf yaparak tüm işlemleri halletmiş. Gidip Amerika’yı deneyimlemeye karar vermiş.
Her yıl 55 bin kişinin kazandığı çekilişte direkt olarak o 55 bin kişiye Green Card verilmiyor. Çünkü evli bir kişinin kazandığı hak, yanında getireceği eş ve çocuklarına da tanındığı için sayı düşüyor. O sebeple ortalama 36-37 binlerde kalıyor. O zamanlar bekar olan Kızmaz da sıranın kendisine gelip gelmeyeceğinden emin değilmiş. Fakat şansı bu konuda da yaver gitmiş.
O dönemler, bütün evraklar posta yoluyla Amerika’ya gönderilirken, şu anda her şey online sistemle hallediliyor. Sonunda ABD Konsolosluğu’ndan davet gelmiş ve bundan önce sağlık kontrolü yaptırmış. Şu anda da geçerli bu kural, konsolosluk randevusu almış iseniz çekilişten sonra, mutlaka öncesinde sağlık kontrolünden geçmiş olmanız gerekiyor. Bunu da konsolosluğun çalıştığı klinikte halletmelisiniz. Şimdi o da otomatik olarak konsolosluktaki dosyanıza gönderiliyor.
Türkiye’de bu görüşme bir tek Ankara’daki ABD Konsolosluğu’nda yapılıyor. Kızmaz da oraya gitmiş. Konsolosluktaki görevlinin Kızmaz’a ilk sorusu, Amerika’ya neden gitmek istediği olmuş. Kızmaz, üniversiteden yeni mezun olduğunu ve kendisine yeni bir hayat kurmak istediğini, İngilizce öğrenmek istediğini söylemiş. Çok heyecanlı olmasına rağmen kendinden emin konuşmuş. Bunun önemine işaret ederek, kısa ve net cevaplar verin diye uyarıyor.
10 Ağustos 2014’te gerçekleşen bu görüşmeden sonra Kızmaz’ın vizesi onaylanmış. Beğenmezse geri dönme ihtimaline karşı gidiş-dönüş çift yönlü bilet almış. 23 Ekim 2014 tarihinde uçağa binip Amerika’ya gelmiş ve ilk üç ay içinde kafasındaki dönme ihtimali ortadan kalkmış. Üstelik yarım yamalak İngilizce konuşmasına rağmen.
Ailesini geride bırakmanın hüznünü, dil bilmeden yabancı bir ülkeye gitmenin endişesini ve yeni bir hayata başlamanın heyecanını bir arada yaşayan Kızmaz’ı San Francisco’da bir arkadaşı karşılamış.
Green Card’ın Avantajları
Direkt Green Card ile Amerika’ya gelmek büyük avantajlar sağlıyor. Çalışma ve oturma izniniz oluyor ve bu 10 yılı kapsıyor. İlk 5 yılı geçirdikten sonra vatandaşlığa başvurabiliyorsunuz. Kızmaz da öyle yapmış. Direkt sosyal güvenlik numarası almış olduğunuz için de, her şey kolaylaşıyor. Kredi kartı alabilirsiniz, ev ya da araç kiralayıp satın alabilirsiniz, çalışabilirsiniz vs.
Yerleştikten kısa bir süre sonra Green Card’ı adresine postalanmış. İlk etapta 2016 yılına kadar Türklerin yanında çalışmış ama memnun kalmamış. Sonra Uber’de çalışmış ama yine mutlu olamamış. Aslında Uber’den güzel para kazandığını, ancak birikim yapamadığını, çünkü araç giderlerinin çok tuttuğunu bir kaza olduğunda yeniden araç alması gerektiğini söylüyor.
2019’da yine şansı yaver giden Kızmaz, bir devlet kurumu eleman alımı yaparken başvurmuş ve de kabul edilmiş. Kurumun gönderdiği kurslardan geçer not alarak işe alınmış. Halen orada çalışmakta. Yani ABD’de devlet memuru.
Vatandaşlık
Green Card ile 5. yılınızı doldurduktan sonra vatandaşlık başvurusu yapmaya hak kazanıyorsunuz. Ama bu 5 yılın 3 yılını da kesintisiz olarak Amerika’da geçirmeniz şart. Kızmaz da, Temmuz 2019’da vatandaşlığa ilk müracaatını yapmış. ABD pasaportuyla 150 ülkeye vizesiz, 30 ülkeye de kapıda vize yöntemiyle girilebiliyor.
4 yıl 9. ayı dolduktan sonra başvurusunu internetten yapmış ve birkaç ay sonra evine gelen zarfla parmak izi alınmak üzere çağrılmış. Orada fotoğrafı da çekilmiş. İşlemler resmen başlatılmış olmuş. Daha sonra bütün siciliniz inceleme altına alınıyor. Geçirdiğiniz 5 yıl içinde vergilerinizi düzenli ödeyip ödemediğinizden tutun, aklınıza gelecek her detay mercek altına yatırılıyor.
Sonra tekrar verilen bir randevuya gidiliyor. Daha önce parmak izi vermeye gittiğinde Kızmaz’a 100 soruluk bir kitapçık verilmiş çalışması için. Bu kitapçıkta yer alan 10 sorunun sorulduğu mülakatı da geçmeniz gerekiyor. En az 6 soruya doğru yanıt vermeniz şart.
Önce 23 Mart 2020 tarihine verilen randevusu, korona virüs pandemisinin patlak vermesiyle belirsiz bir tarihe ertelenmiş. O da o süreçte Washington’a taşınmış. Adres değişikliğini de bildirmiş tabii ki. 2 Kasım 2020 tarihine yeni adresi randevu vermiş. Bu tarih 2 ay öncesinden size hem posta hem e- posta yoluyla bildiriliyor. Kızmaz da o süreçte kitapçıktan çalışmaya başlamış.
Randevu günü sırası gelince doldurduğu formun üzerinden geçilmiş ki, değişiklik varsa güncellensin diye. Sonrasında 6 doğru cevap vermeniz gereken 10 soruya geçilmiş. 6 sayısına ulaşınca geri kalan soruların sorulmadığını belirtiyor Kızmaz. Kendisi ilk 6 soruya doğru cevap vermiş.
Sonra görevli size bir cümle yazdırıyor ve ardından bir cümle okutuyor Kızmaz’ın verdiği bilgiye göre. Bunu da aştıktan sora görevli “bugün vatandaşlık kazanmak ister misiniz?” diye sormuş. Halbuki önceden bunun için ayrı bir randevu verilirken, şimdi pandemiden ötürü kalabalık grupları yemin töreni için bir araya getirmek doğru olmayacağından, hemen o anda yemin metnini size tekrar ettirerek vatandaşlık işleminizi görevli hallediyor.
Son olarak pasaporta başvuru yapıp gerekli evrakları tamamladıktan sonra ABD pasaportuna da sahip olmuş.
KAYNAK: Mehmet V Kızmaz