Amerika Birleşik Devletleri’nde doğumla vatandaşlık hakkı, 14. Anayasa Maddesi kapsamında uzun süredir güvence altında.
Ancak geçtiğimiz hafta Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar, bu anayasal güvenceyi ‘zayıflatabilecek’ yeni bir dönemin kapısını araladı.
ABDPost.com New York Temsilcisi Özlem Özgüt Yörekli’ye konuşan göçmenlik hukuku uzmanı Av. Remzi Kulen, süreci ve kararı kapsamlı şekilde değerlendirdi.
“Bu bir iptal değil, fakat yorum değişikliğiyle anayasanın uygulama biçimi dönüştürülmek isteniyor” diyen Kulen, Trump’ın hukukçularının 14. Madde’deki "jurisdiction" (tabiyet/egemenlik alanı) kavramı üzerinden sistematik bir savunma kurduğunu belirtti.
Federal Mahkeme Kararları Artık Ülke Genelinde Geçerli Olmayacak mı?
Tartışmanın sadece bu yorumla sınırlı olmadığını, Anayasa Mahkemesi’nin son kararının doğrudan usule dair olduğunu anımsatan Av. Kulen, “Trump’ın avukatları, ‘Bir mahkemenin kararı neden tüm ülkeye uygulanıyor?’ diyerek itiraz etti. Anayasa Mahkemesi de bu noktada devreye girdi ve dedi ki: ‘Bir federal mahkemenin verdiği yürütmenin durdurulması kararı tüm ülke için geçerli olamaz” değerlendirmesinde bulundu.
Göçmenlik avukatı, halihazırda 22 eyaletin karara itiraz ettiğini, 28’inin sessiz kaldığını da hatırlatarak kararın yalnızca bazı eyaletlerde uygulanması sonucunu doğurabileceği bilgisini paylaştı.
Kulen şunları söyledi:
“Karar 6’ya 3 oyla kabul edildi. Muhalif yargıçlar, kararın anayasanın özüne aykırı olduğunu savundu. Şu anki durum şu: 22 eyalette itiraz olduğu için bu eyaletlerde kararname uygulanmıyor. Orada doğan çocuklar vatandaş sayılıyor.”
30 Günlük Kritik Süreç
Anayasa Mahkemesi’nin 30 günlük bir süre tanıyarak diğer eyaletlerin de itiraz etme ya da ülke çapında toplu dava açma yolunu açık bıraktığına dikkat çeken Kulen, “Eğer bu 30 gün içinde gerekli adımlar atılmazsa, ABD’de ilk kez aynı gün doğan çocuklardan biri vatandaş olurken diğeri olamayabilir” uyarısında bulundu.
Kazanılmış Haklar Geriye Dönük Etkilenir mi?
Yörekli’nin "Halk arasında en çok merak edilen sorulardan olan kararın geriye dönük etkili olup olmayacağı" ile ilgili sorusuna da yanıt veren Av. Kulen bu konuda net açıklama yaptı:
“Hayır. Kazanılmış haklar anayasal güvence altındadır. Kararın yürürlüğe gireceği tarihten önce doğan çocuklar Amerikan vatandaşlığını korur.”
Remzi Kulen Üç Ana Konuda Uyardı
Remzi Kulen, her yıl yüzlerce ailenin ABD’ye doğum için geldiğini belirterek bu kişilere üç ana konuda uyarılarda bulundu:
Amerikan vatandaşı bir çocuk, ileride dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, gelir elde ederse ABD’ye vergi beyanında bulunmak zorundadır. Bu, genellikle göz ardı edilen bir yükümlülük.
“Çocuğum Amerikan vatandaşı oldu, ben de onunla kalabilirim” düşüncesi hukuki değil. ABD yasalarına göre vatandaş bir çocuğun ebeveynleri, ancak geçerli bir vize (öğrenci, yatırımcı vb.) ile ülkede yasal olarak kalabilir.
En kritik uyarılardan biri: turist vizesiyle gelen kişilerin doğum masraflarını devlet kaynaklarından karşılaması ciddi bir ihlal sayılıyor. “Hastaneye ödeme yaptığınızı belgeleyemezseniz, ABD’ye tekrar girişiniz engellenebilir ya da vizeniz iptal edilebilir” diyen Kulen, bu durumun ilerideki vize başvurularını da doğrudan etkilediğini belirtti. Ayrıca bu tür devlet ödemeleri sonradan geri ödenemez, çünkü sistem buna izin vermez.
Hukuki Belirsizlikler Derinleşebilir
Anayasa Mahkemesi’nin aldığı bu yeni pozisyonun, ABD'nin federal sistem yapısını tartışmaya açabileceğini belirten Kulen, ilk kez eyalet bazında vatandaşlık uygulamalarının farklılık gösterebileceğini söyledi.
Kulen, bu durumu “şimdiye kadar hiç yaşanmamış bir anayasal kaos ihtimali” olarak nitelendirdi.
Şimdi Ne Olacak?
Kulen sürecin henüz tamamlanmadığına dikkat çekerek 30 günlük yasal sürecin sonunda ya tüm ülke çapında yürütmenin durdurulması kararı alınacağını ya da bazı eyaletlerde doğan çocukların vatandaşlık kazanamayacağına vurgu yaptı.
Kulen bunun da doğumla vatandaşlık hakkının otomatikliğini ortadan kaldırabileceği değerlendirmesinde bulundu.
Yorumlar
Kalan Karakter: