Amerika'nın Irak'a bıraktığı silahların IŞİD'in eline geçtiğini kaydeden Davutoğlu, "Kendilerinin dışlandığını hissedenler radikalleşmeye yönelir. Amerika'nın Irak'a bıraktığı silahlar, külliyen, topluca, en sofistike silahlar IŞİD'in eline geçti" dedi.
"ESAD'A NEREDEYSE YALVARDIK 'BU GİDİŞAT KÖTÜ REFORMLAR YAPIN' DİYE"
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kanal 24'te gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Türkiye'nin IŞİD politikasına ilişkin Davutoğlu, "Suriye, bölgenin en önemli bölgesi. Suriye krizinin bir önce çözülmesi lazım. 'Suriye krizi kontrol altına alınmazsa buraların hepsinde çok ciddi depremler yaşanır' diye hep anlatmaya çalıştık. Başta Esad'a anlattık. 8,9 ay. Anlamadı dinlemedi. Neredeyse yalvardık 'bu gidişat kötü reformlar yapın' diye. Dinlemedi bizi. Bu defa başka ülkelere konuyu anlattık. Türkiye her toplantıda neredeyse feryat etti" diye konuştu.
"AMERİKA'NIN IRAK'A BIRAKTIĞI SİLAHLAR IŞİD'İN ELİNE GEÇTİ"
Amerika'nın Irak'a bıraktığı silahların IŞİD'in eline geçtiğini kaydeden Davutoğlu, "Kendilerinin dışlandığını hissedenler radikalleşmeye yönelir. Maalesef olan Suriye'de yüzde 12'lik bir sınırlı bir azınlık geri kalanına hükmetmeye çalışınca bir mezhep çatışmasına dönüştü. Amerika'nın Irak'a bıraktığı silahlar, külliyen, topluca, en sofistike silahlar IŞİD'in eline geçti. Radikalleşme büyük tehdit. Biz sınırımızda herhangi bir terör yapılanması, radikalleşme istemeyiz. Sünni, Şii olması önemli değil. Şiiler yalnızlaşmış olsa onları da savunmak gerekirdi. Yapılması gereken derhal bu tür tehditlere karşı ortak bir tutum sergilemek. Ortak tutumun bir taraf adına dönüşmemesine özen göstermek" ifadelerine yer verdi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, akademisyenlere ekim ayında zam yapılabileceğini belirterek, "Ekim ayı içinde, ekonomik şartlarımızın el verdiği ölçüde hissedilir bir iyileştirme yapmayı planlıyoruz" dedi. IŞİD'e karşı Amerikan-Arap Ortak Bildirisi'ne Türkiye'nin imza atmamasını da değerlendirmesi istenen Davutoğlu, "ABD'nin ne istediği ne kadar belliyse bizim de neden imza atmadığımız o kadar açık ve bellidir. Arife tarif gerekmez. İmza atmamamızın gerekçesine de zarar verir" dedi.
"KILIÇDAROĞLU GİTTİ MALİKİ'NİN ELİNİ SIKTI"
Türkiye'nin Suriye politikasına ilişkin Davutoğlu, "Türkiye tek başına çok çalıştı bunu her yerde anlattı. Kılıçdaroğlu gitti Maliki'nin elini sıktı. Sırf bizi rahatsız etmek için. Sonra ne oldu? Maliki her şeyi bıraktı gitti ve her şey IŞİD'in eline geçti. ABD'nin Irak'a bıraktığı silahlar külliyen IŞİD'in eline geçti" diye konuştu.
"IRAK SURİYE LÜBNAN ORTAK GERİLİM HATTINA DÖNÜŞTÜ"
Davutoğlu, "Irak, Suriye, Lübnan ortak gerilim, fay hattına dönüştü. Sınırlı dönüşüm yaparsanız öbür tarafta büyük deprem olur. Ilımlı, Arap ve etnik milliyetçi olmayan grupların bir araya getirilmesi, desteklenmesi lazım. Yeni bir inisiyatif gelişecek. Bu siyasi inisiyatif de askeri olarak desteklenecek" açıklamasında bulundu.
"ABD'NİN STRATEJİSİ GEREKLİ AMA SİYASAL İSTİKRAR İÇİN YETERLİ DEĞİL"
Davutoğlu, "ABD'nin stratejisi gerekli, ama düzen kurmak, siyasal istikrarı tesis etmek için yeterli değil. "IŞİD'i yok etmek için Esad ile iş birliği yapalım" deniliyor. Bu ne demek Ortadoğu halkları artık iki kötüden birini tercih etmekle karşı karşıya bırakılmamalı" dedi.
(IŞİD BİLDİRİSİ) "NEDEN İMZA ATMADIĞIMIZ AÇIK"
IŞİD'e karşı Amerikan-Arap Ortak Bildirisi'ne Türkiye'nin imza atmamasını da değerlendirmesi istenen Davutoğlu, "ABD'nin ne istediği ne kadar belliyse bizim de neden imza atmadığımız o kadar açık ve bellidir. Arife tarif gerekmez. İmza atmamamızın gerekçesine de zarar verir" dedi.
"3 AYDIR BİZİ HER GÜN AÇIKLAMA YAPMAYA ZORLUYORLAR"
Davutoğlu, "3 aydır bizi her gün açıklama yapmaya zorluyorlar. Hala bir eski bir diplomat sorunsuzca bunu dile getiriyor. Ve istiyor ki bunun karşılığında bizim rehinelerimiz zarar görsün. Bundan memnun mu olunacak. Muhalefette ve basında duyarsızlık var. Bizim birinci önceliğimiz şuanda o kardeşlerimizin, canlarımızın ailelerine en kısa zamanda kavuşmasıdır. Beklediğimiz tek şey şu sorumluluk içerisinde davranılması. Devlet birimlerimize destek olmalıyız köstek değil. Bunun için insan olmak ve empati yapmak bunun için yeterli. Bu zor durum başka ülkelerin başına da geldi. Onlar için dua etmeliyiz" ifadelerine yer verdi.
"IRAK'TA BUGÜN ABADİ HÜKÜMETİ VARSA BUNDA TÜRKİYE'NİN KATKISI VARDIR"
Davutoğlu, "Irak'ta bugün Abadi hükümeti varsa bunda Türkiye'nin katkısı vardır. Bugün de katkı vermeye hazırız. Obama'nın planı stratejinin ne kadar kuşatıcı ve siyasal parametrelerin desteklenip desteklenemeyeceğine bağlı. Bu boyutu taşırsa başarılı olur. Türkiye'nin katkısı her aşamada istendi. Bağdat'ta en büyük başarı Türkiye'ye aittir" dedi.
"DENETÇİLERİMİZİN İŞVERENİN ARABASIYLA GİTTİĞİ GİBİ BİLGİLER GELİYOR"
İş kazalarını önlemek için eğitimin önemli olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Ne iş olsa yaparım deniliyor. Artık bu olmayacak. Denetçilerimiz gittiği yerde çay bile içmeyecek. Bazen işverenin arabasıyla gittiği gibi bilgiler geliyor. İşçilerimizi eğitelim. İşçilerin güvenli olmayan işte çalışmama hakkı var" diye konuştu.
(AKADEMİSYENLERE ZAM KONUSU) "HİSSEDİLİR BİR İYİLEŞTİRME YAPMAYI PLANLIYORUZ"
Davutoğlu, akademisyenlere ekim ayında zam yapılabileceğini belirterek, "Çok daha nitelikli insan kaynağına ulaşmamız lazım. En iyi beyinler üniversitede kalsın. Hissedilir bir iyileştirme planlıyoruz. Ekim ayı ortalarında nihai noktaya geliriz" ifadelerine yer verdi.
"KILIÇDAROĞLU'NUN RESEPSİYONDA OLMAMASI CUMHURBAŞKANIMIZ İÇİN DEĞİL KENDİSİ İÇİN KAYIP"
Cumhurbaşkanlığı ile herhangi bir krizin söz konusu olmayacağını ifade eden Davutoğlu, "Karşılıklı saygı ve etik olduğu sürece, kimse kriz beklemesin. Hepimizin muhalefetin de cumhurbaşkanlığı makamıdır. Cumhurbaşkanlığı resepsiyonu en kalabalık resepsiyondu. Kılıçdaroğlu yoktu. Olmaması büyük bir kayıp mı cumhurbaşkanımız için değil kendisi için kayıp. Ümit ederiz ki bir ana önce bu inadını bırakır da taşlar yerine oturur" dedi.
(ÇANKAYA'YI BAŞBAKANLIĞIN DA KULLANABİLECEĞİ KONUSU) "SİZ NASIL UYGUN GÖRÜRSENİZ" DEDİM
Çankaya'yı başbakanlığın da kullanabileceği konusuna açıklık getiren Davutoğlu, "Kendileri nasıl uygun görürlerse her türlü yer yeterlidir. Siz nasıl uygun görürseniz dedim" dedi.
"12 EKİM'DE ÖYLE BİR HSYK GELECEK Kİ BUNLARA BİZ HESABINI SORACAĞIZ"
Paralel yapı ile mücadelenin devam edeceğini ifade eden Davutoğlu, "Bir gurup yargıya egemen olmuşsa, artık siz adaletten emin olamazsınız. Hakim ve savcılar tek başına vicdanları ile karar vermemeye başlar. Bugün TÜSİAD Başkanına da söyledim. Yargı mensuplarına sesleniyorum. HSYK seçimleri sizin seçiminiz siz karar vereceksiniz. Şimdi yığınakları merak etmeyin. 12 Ekim'de öyle bir HSYK gelecek ki bunlara biz hesabını soracağız. Böyle bir hesap içindelerse buna izin vermeyiz. İzin verirsek, yasama, yürütme, yargı kalmaz " açıklamasında bulundu.
Yorumlar
Kalan Karakter: