Taşnak Ermenilerin yaptığı katliamlardan elbette Ermenilerde rahatsızdı. Rus Ordularının desteğini alan Ermeni çeteler Bingöl'e kadar geldi. Burada yaşayan halk ise daha Güneye göç etmek zorunda kaldı. Göç edenler arasında Müslümanlarla çatışmak istemeyen Ermeniler, Süryaniler ve diğer etnik halkta vardı. Osmanlı İmparatorluğu Doğu ve Güneydoğu'da halk direniş birlikleri Hamidiye Alaylarını kurarken ilk önce Ermeni sorununa eğildi. Rus Birlikleri ile birlikte aldıkları bölgeleri geri alan Hamidiye Alayları Güneydoğu'da topladığı Ermenileri Suriye'ye gönderdi.Şu an Türkiye sınırında bulunan Tel-ebyad, Aynel-Arab, Rasulayn, Azez gibi kentler Ermenilerin sürgün edilişi sırasında kurulmuş şehirlerdir. Bu kentlerde bulunan Ermeni Kiliseleri Ermenilerin soykırıma uğramadığının açıkça göstergesidir. Buradaki Ermenilerin bir bölümü Halep'te bir merkez kururken, Suriye'nin ekonomisine de yön vermiştir. Emekli Büyükelçi Gündüz Aktan Soykırım tanımı ile ilgili Birleşmiş Milletler kararı olduğuna dikkat çekerek "1948 yılında aldığı kararda, ya o ülkenin mahkemesi veya Uluslararası mahkemenin karar vermesi gerekmektedir. Ermeni olayları 1915-1916 yılında yaşandığından yaklaşık 30 yıl önce. Bugüne kadar açılmış bir dava olmadı. Ermenilerde zaten 1965 yılına kadar hiç soykırım olduğunu hiç dillendirmedi. Yani 50 yıl boyunca hiç soykırımdan söz etmeyen Ermeniler Yahudilerin Soykırım iddialarından sonra kendileride 1965 yılında soykırım iddiasında bulundu. Tabi yargıya gitmediler, ASALA ile bunu dünyaya duyurmaya çalıştılar. Bir çok diplomatımız şehit oldu. ASALA olayları bittiğinde Avrupa'da ne oluyor demeye başladı. 2001 yılında Fransız Parlamentosu bir tasarıyı kabul etti ama hiç bir yargılama belgeye dayalı değildi. Çoğunluk soykırım olmuş dedi ve bitti." dedi.Aktan Amerika Birleşik Devletleri'nde 24 Nisan'da yoğun olarak kutlanmasındaki sebebi de şöyle anlatıyor. "Ermeniler zannediyor ki, ABD başkanı soykırımı kabul ederse tüm dünya kabul etmiş olacak. Ermeniler bu işe bu kadar para sarf ediyor. Dünya'nın en iyi hukukçular bu propagandalarınıza devam edin ama sakın mahkemeye gitmeyin. Çünkü Uluslararası sözleşmelerde dayanağı yok. Birleşmiş Milletlerde Ermeni Soykırımı ile ilgili 1985'te bir uzman görevlendirildi. Rapor hazırladı. Alt komisyona sundu. Raporun sonuçları hakkında belgesiz olduğu gerekçesiyle kabul etmedi. Lahey Adalet divanına da gitmediler. İlk Ermeni Başbakanı Taşnak'tır. 1923'te Bükreş'te Taşnak kurultayında vermiş olduğu rapor harika. Nüfus ortalaması %16 olan Ermeniler %84 oranındaki Müslümanları yokedip bir vatan kurmak istiyor. Siyasi ve silahlı mücadele veriyor." Soykırımların nedensiz olduğunu aktaran Büyükelçi Aktan "Almanlar, Yahudileri tanımlarken, kötü bir ırktır, her tarafı birbirine karıştırırlar, Sonra pistirler, kokarlar, gibi biyolojik sıfatlar veriyor. Böylece bunları şeytanlaştırıyorlar. Bunları yok edersek, Almanya'da Dünya'da kurtulur. Ama savaşlarda 2 taraf vardır, siyasi bir çatışma vardır. Toprak için çatışırlar, Bağımsızlık mücadelesidir. Siviller öldürülürse suçtur. Ama savaşan 2 grubun çatışması soykırım olamaz. Bunu Ermenilerde diyor bu hukukta soykırım değildir." şeklinde konuştu.İşte Büyükelçi Aktan'ın tam konuşması:
Yaşam
24 Nisan 2019 - 13:51
Ermeni Soykırımı var mı?
Osmanlı İmparatorluğunda en sadık millet olarak bilinen Ermeniler, Osmanlı'nın son yıllarında İngilizlerin kışkırtması ve Rusların desteği ile Doğu Anadolu'da Müslümanlara yönelik soykırım başlattı. Erzurum, Iğdır, Kars başta olmak üzere bir çok kentte köylerde bulunan Müslüman kadın çoluk çocuk demeden katliamlar gerçekleştirdi. Sanatta usta olan Ermeniler 1965 yılından beri Anadolu'dan çıkarılışlarını soykırım olarak dünyaya anlatıyor.
Yaşam
24 Nisan 2019 - 13:51