Hamdi Ulukaya Yoğurdun Steve Jobs'ı

Amerika’da yer alan en büyük yoğurt markası Chobani’yi ilk kurduğunda, marketlere raf kirası ödeyecek durumda olmadığından ürünlerini raflara koyabilmek için marketlere para yerine yoğurt ile ödeme yapmış olan Hamdi Ulukaya , çabanın başarıya dönüştüğü en somut örneklerinden biri. Kendisi, Forbes Dergisi tarafından ‘Yaşayan En Büyük 100 İş Dehası‘ listesinde gösterildi.

Geçtiğimiz aylarda, çalışanlarına Chobani şirket hisselerinin yüzde 10’unu dağıtma kararı verdiğini açıklaması ile de gündeme gelen Hamdi Ulukaya’nın başarısı sadece bununla sınırlı değil. Fortune Dergisi ‘Dünyayı Değiştiren Şirketler’ listesinde Chobani markası yer almış, Ernst&Young’ın “Yılın Girişimcisi” ödülünü kazandı.

Fırat Nehri’nin kenarında, Munzur Dağları’nın eteğinde büyüyen, mandıracılık yapan babasına yazları yaylada yardım eden Hamdi Ulukaya, dil öğrenmek için gençliğin verdiği bir cesaretle küçük bir sırt çantası eşliğinde hiç dil bilmeden Amerika’ya gider. İlk girişimi olan, babasının “Burada hiç güzel peynir yok, bizimkileri getirip satsana.” diyerek yol gösterdiği peynir işine girer. Ancak Hamdi Ulukaya boş durmayı sevmeyen, mutlaka uğraşacak bir şeyler bulan insanlardan. Bu yüzden bir gün masasını toplarken, çöpe atıp sonra pişman olup tekrar çöpte aradığı “Makineleriyle satılık yoğurt fabrikası” broşürünü görür ve Chobani markasına giden yolda bir adım atar.

Neden Türk değil, Yunan Yoğurdu?

Amerika’da Yunan yoğurdu niş bir pazar. Türk yoğurdundan farklı olarak daha sulu ve tatlı. Yunan yoğurdu pazarda var iken aynı ürünü başka bir isimle lanse etmenin iş anlamında büyük bir hata olacağını düşünerek Hamdi Ulukaya, böyle bir karar almış.