Harvard Üniversitesi'nde gerçekleştirdiği genetik araştırmalarla bilinen fakat en son ABD'li sapık milyarder Jeffrey Epstein tarafından finanse edilmesiyle gündeme gelen gen bilimci George Church, CBS televizyonunda yayınlanan 60 Dakika programında, DNA tabanlı bir çöpçatan uygulaması üzerinde çalıştığını açıkladı.Kalıtsal hastalıkları azaltma amacı taşıyan uygulama, profili eşleşen kişilerden genom sıralamalarını da isteyecek. Böylece kişilerin daha ilk buluşmada birliktelikleri halinde çocuklarının genetik bir hastalıkla doğma riskini azaltmayı planlayan Church, bu yolla kalıtsal hastalıklara daha sevgililik aşamasına bile gelmeden önlem alınabileceğini düşünüyor. Yani genetik olarak birlikte olmaları sorunlu olan çiftlere daha yolun başında vakit kaybetmemeleri konusunda bir erken uyarı sistemi...Teorik olarak güzel gibi görünen bu uygulamanın pratikte kaç kişiye uyarlanabileceği tartışıladursun, Church'ün geliştirmeye çalıştığı genetik eşleştirme aracı herhangi popüler bir online çöpçatan sitesine de gömülebilecek (embed edilebilecek). Aslında bu araçta profillerine genom dizilimlerini yükleyen kişileri sistem eşleştirirken, birliktelikleri gelecekte nadir görülebilecek genetik hastalıklar yaratabilecek olan kişilerin birbiriyle asla eşleştirilmemesi sağlanacak. Kişiler neden eşleştirilmediklerini asla bilmeyecek fakat sistem bunu bilecek. ÖJENİK PROJESİ Mİ?Elbette bu açıklama gelir gelmez bir kıyamettir kopmuş durumda. Birincisi kim bir çöpçatan sitesine gen dizilimini vermek ister, bu en çok tartışılan konulardan biri. Fakat bunun da ötesinde ABD medyasında bunun bir soy ıslahı (öjenik)* projesi olarak "korkunç" ve "asla var olmaması gereken bir yöntem" olduğu eleştirileri hiç de hafife alınmayacak kadar yüksek sesle dile getiriliyor.Engellilik Görünürlük Projesi Kurucusu Alice Wong, Church'ün açıklamalarına çok sert tepki gösteren isimlerden biri. Wong'un, "Sanırım bu ben ve benim gibi milyonlarca engellinin yok olması anlamını taşıyor. Hiç genetik çeşitlilik diye bir şey duymuş muydunuz? Bu engellilere yönelik bir ayrımcılık ve soy ıslahıdır" eleştirilerine Church, "Soy ıslahına tamamen karşı biri olarak söyleyebilirim ki bu araç sadece Tay-Sachs veya kistik fibroz gibi en ciddi genetik bozukluklara karşı çalışacak" sözleriyle projesini savundu.Church, "Toplumda çeşitlilik yaratan çok sayıda genetik farklılıklar söz konusu, örneğin beyin farklılıkları gibi, bunları kaybetmek istemiyoruz. Fakat eğer bir bebek çok ciddi bir genetik hastalığa sahip ve bu, çok fazla acı ve ızdıraba neden oluyor, milyonlarca dolarlık tedavilere rağmen yine de hayatını kaybediyorsa işte bizim çözmeye çalıştığımız sorun budur" şeklinde devam etti. * ÖJENİK NE DEMEKTİR? (Kaynak: onedio)Kökeninin aslında Antik Yunan'a kadar uzandığı düşünülen öjenikler yani Türkçe karşılığıyla Soy Islahı taraftarları devletin vatandaşın üreme eylemini denetlemesi gerektiğini savunuyor. Örneğin Platon'un daha sağlıklı ve yetenekli bireylerin üreme düzeyi arttırılması yönündeki fikirleri bu zihniyetin ilk yansımalarından biri olarak kabul ediliyor. Keza Sparta'da, yeni doğan bebekler yetişkinlerce kontrol edilir ve yaşamını sürdürüp sürdürmeyeceğine karar verilirdi. Sağlıksız olduğu düşünülenler Taygetus Dağı'na götürülür ve orada öldürülürdü. Bu duruma daha çok erkek bebekler maruz kalırdı çünkü sadece en güçlü erkekler yaşamalıydı. Adolf Hitler, bu yöntemlerinden dolayı Spartalılara hayranlık duyuyordu.Romalılar da, benzer bir yöntem uygulamaktaydı. Uygun bulmadıkları bebekleri Tiber Nehri'nde boğarak öldürürlerdi. Öjeniği Almanya'da ilk benimseyen ve yayan kişi ise, ünlü evrimsel biyolog ve filozof Ernst Haeckel oldu. Haeckel'in düşünceleri ve çalışmaları "saf" ve "üstün" bir Alman ırkı yaratmak isteyen Nazilere miras kaldı. "Saf" ve "üstün" bir Alman ırkı yaratmak isteyen Adolf Hitler, öjenik yaklaşımına büyük bir ilgi gösterdi ve çeşitli programlar başlattı. Nazilerin öjenik alanındaki ilk çalışmaları "Kalıtımsal Olarak Hastalıklı Zürriyetin Engellenmesi Kanunu" oldu. Bu kanun kapsamında 400.000 kişi rızası olmadan kısırlaştırıldı. Hitler tarafından yürürlüğe konulan T4 Aksiyonu'na göre ırk ıslah edilecekti. 1 Ekim 1939 yılında yürürlüğe giren program ismini Berlin'deki Tiergartenstraße 4 numaradaki Şansölye (başbakan) Ofisi'nden alıyordu. Bir ötenazi (iyi/güzel ölüm) programı iddiası olmasına karşın, program bireylerin rızası dışında yürütülüyordu.Resmi rakamlara göre sadece Hartheim Ötenazi Merkezi'nde 18 bin kişi hayatını kaybetti. T4 Aksiyonu kapsamında hayatını kaybeden kişi sayısı ise 70 bin 273'ü buldu.Öjenik, sadece Nazi Almanya'sında ve ABD'de değil, İngiltere, Kanada, Fransa, İsveç, Norveç, Danimarka, Finlandiya, İzlanda, Çin, Japonya, Brezilya gibi ülkelerde de benimsenmiş ve farklı derecelerde uygulanmıştı.1907'de Indiana eyâletinde kabul edilen bir kanunla zekâ özürlü, sağır ya da körler zorla kısırlaştırılmaya başlanmıştır.Benzer bir yasayı 1909'da Washington ve California eyaletleri kabul etmiştir.1927'de Virginia eyâletinde zekâ özürlüler kısırlaştırılmışlardır. Yasa, Amerika'nın pek çok eyâletinde 1960'lara kadar yürürlükte kalmıştır. Toplamda 67000 insanın kısırlaştırıldığı düşünülmektedir.
Sağlık
14 Aralık 2019 - 13:02
Harvard'ta Ortalığı Karıştıran Çöpçatan Uygulaması
Harvard Üniversitesi'nde çalışmalar yapan genetik bilimci George Church, genetik hastalıkları azaltacak DNA tabanlı bir çöpçatan uygulaması üzerinde çalıştığını açıkladı. Açıklama bir anda ortalığı karıştırdı. Uygulama Nazivari bir soy ıslahı projesi mi?
Sağlık
14 Aralık 2019 - 13:02
# adolf hitler# washington# california# virginia# İngiltere# kanada# fransa# İsveç# norveç# danimarka# finlandiya# İzlanda# Çin# japonya# brezilya# hartheim# nazi almanya# ernst haeckel# indiana# tiber nehri# Öjeniği# taygetus dağı# church# alice wong# george church# cbs# harvard Ü
İlginizi Çekebilir