35’ten fazla ülkeye seyahat etme ve kültür ve yemeklerini tanıma şansım oldu diyen Yıldız Karabeyin "Amerika’ya ise çok sık gidip geliyordum, vegan vegeterian yeme alışkanlığı ve Amerikan Mutfağının çeşitliliğini öğrendim. Türk Yemeklerini kendi yöremize ait yemekleri yapmak tanıtmak ve öğretmek en büyük hayalimdi. Emekli olduktan sonra bunu bir nebze de olsa gerçekleştirdim." dedi.
2016 yılından beri yılın yarısını New York'ta geçiren Yıldız Karabeyin, bir çok yemek kültürünü mutfağında öğrenmiş.
KÖYDEN DÜNYAYA YAYIN
2020 yılında Corona virüs salgını sürecinde, Türkiye'ye dönmek zorunda kalan Karabeyin, annesiyle birlikte Kastamonu'da köye yerleşti."O günden beri köydeyiz. Ama sosyal medyadan paylaşımlara devam ediyorum. Köydeki yaşam, doğa büyüleyici bir masal gibi." diyen Yıldız Karabeyin, "Çok eski yemek tarifleri, kadim, organik hala genetiği bozulmamış gıdalar ilgimi çekiyor. Yöresel yemek kültürü üzerine araştırmalar yapıyorum. Artık yaygın yapılmayan ya da üretilmeyen ürünleri bulup eski tariflerine göre pişiriyorum." dedi.
İnstagram üzerinden @yildizlilezzetlerim den takipçileri ile paylaşımlar yaptığını belirten Karabeyin, "Kastamonu yöresel yemeklerden başlıcaları Dayama Islaması(banduma), Tirit, Kölhamur, Kabalak Dolması, Mantar, Ekşimayalı Ekmek, Pastırma, Kastamonu Tarhanası.. Siyez bulguru ve unu. Bunların üzerine sayfalarca yazıp saatlerce konuşabilirim." şeklinde konuştu.
ATALARIMIZIN TARİFLERİNİ NESİLLERE AKTARIYOR
Günümüz digital dünyasında işte bu atalık tohumlardan elde edilen nadide tariflerin unutulmaması, denenmesi ve yayılması için en uygun platformun instagram ve youtube olduğunu vurgulayan Yıldız Karabeyin, "Hedefim; coğrafi özelliklerine göre fazla duyulmamamış ya da artık unutulmaya yüz tutmuş olan Anadolu’nun sağlıklı organik ve yöresel lezzetlerini bulmak ve bu hesapta toplayıp kayıt altına alarak yaşatmaya devam etmek olacak." diye konuştu.
Yıldız Karabeyin'in youtube adresi ise:
Amerika'da kaldığı süre içinde bir çok anısı olduğunu dile getiren Yıldız Karabeyin, bazılarını ABDPOST.COM izleyenleri için paylaştı. İşte Yıldız hanımın dilinden Amerika maceraları...
1- 2010 yılında ilk defa Amerika’ya kuzenime gittiğimde Günübirlik San Francisco gezimizde Cheesecake Factory binasını gördüğümde haydi cheesecake yiyelim diye kuzenimi sürüklemiştim. O binanın yatırım firması olduğunu cheesecake yiyemeceğimizi söylemişti. Son zamanlarda gittiğimde Red Velvet cheesecake’inin müdavimiyim:)
2- Philadelpia havaalanından giriş yaptığımda valizlerim arandı ve yiyecek var mı diye soruldu. Ben de vakumlu kuru yiyecek paketlerim olduğunu söyledim. Gümrük polisi valizden kuru patlıcanları çıkartıp ne olduğunu sorduğunda ‘dry elephant’ demiştim.
Polisin gözlerini açıp yüzüme korkuyla bakışını unutamıyorum hala:) sözlükten yanlış hatırladığım ‘eggplant’i söylediğimde rahatlamıştı ve valizi kapatıp geçmeme izin vermişti..
3- 2015’te New York gezimde ünlü restorantlarda tadım yapmak istemiştik. Arkadaşlarımla hop on hop off otobüsündeyken downtown daki Baltazar restorant’a çok yakın olduğumuzu görünce hemen gezi otobüsünden inip restoranttan içeri daldık:) çok şık ve ünlü olan bu restorant için sadece patates kızartmasının çok iyi olduğu notlarımızda vardı. Menüye bakmadan 3 tane patates kızartması sipariş ettik. Siparişlerden önce enfes ekşimayalı ekmekler geldi ve yanında birşeyler.. aynı Kastamonu’da yapılan köy ekmeği tadını nasıl yakalamışlar diye düşünürken patatesler geldi ve bayılarak yedik. Garsonun bize bakışlarından sadece appetizer yenmeyen çok şık bir restorantta olduğumuzu anladık. Halen önünden geçerken o şık girişi ve patates siparişimiz gülümsetir..
4- Queens’te kaldığım zamanlarda roommate im Doris ve ben aynı mutfağı kullanıyorduk. Yemek yapma konusunda yarıştığımız birgün ben kuru patlıcan, kuru biber ve kabaklardan kıymalı bir dolma hazırladım. Birden o da ocağın yan yarafında muzları soyup pişirmeye başladı. O benim yemeğime şaşırarak ben de onun yemeğine şaşırarak bakıyorduk. Evdeki yemek kokusu alıp başını gittiğinde pişirdiklerimiz birbirimize hiç cazip gelmemişti.