Son dönemde hem sosyal medya paylaşımları hem de dünyanın farklı yerlerinde açtığı yeni restoranlarıyla gündeme gelen Nusret Gökçe, hakkında bilinmeyenleri anlattı. İşte Nusret Gökçe ile Hürriyet'ten Barbaros Tapan'ın röportajından öne çıkanlar...
Mekanlarında her masayla yakından ilgileniyorsun. Fotoğraf çektirmek isteyen herkese “evet” diyorsun.
Hayır, “no” demeyi sevmiyorum. Arı gibi çalışıyorum. Ben bu işi 26 senedir yapıyorum. 26 senedir aynı tempoda çalışıyorum. Tabii insanlara garip geliyor sabah erkenden işimin başına geçmem. Tüm gün buradayım. Kim gelirse gelsin masalarla ilgileniyorum. Son müşteri gidene kadar buradayım. Normalde bir restorana gittiğinde müdür gelir, belirli masalara selam verir. Ben her masaya muhakkak dokunuyorum, muhakkak servis yapıyorum. Nusr-Et markası 11 senedir var ama arkasında 26 yıllık bir tecrübe ve günde 18 saat çalışmak var.
Peki böyle yoğun çalışmak, ailenle ilişkilerini nasıl etkiliyor?
Korona sayesinde 20 sene sonra kardeşlerimi toplayıp tüm aile aynı sofrada yemek yedik. Aynı masada 20 sene sonra birlikte oturabildik.
Dört kıtada lokasyonlarınız var. Etin tedariğini yaparken aynı kaliteyi nasıl sağlıyorsunuz?
Bizim en büyük silahımız etimiz. İki-üç tane çiftlik sadece bize et tedarik ediyor. Amerika’da ve Orta Doğu’da wagyu etini en çok satan markayız. Hepsi anlaşmalı olduğumuz ya da sadece bizimle çalışan çiftlikler.
Source : milliyet.com