Kendisiyle iletişime geçtiğimde çok nazik bir şekilde röportaj teklifimi kabul etti. Manhattan'daki ofisinde buluştuk. O kadar alçak gönüllü, nazik ve işine önem veren biri ki, beni çok güzel ağırladı. Ekibinden birlikte çalıştığı birkaç arkadaşını da haberdar edip ofise davet etmişti.
Kendisiyle gerçekleştirdiğimiz bu keyifli sohbet şöyle gelişti:
Gülay Hanım kaç yıldır ABD'de yaşıyorsunuz?
Ben 13 yıldır Amerika'da yaşıyorum ve Amerikan vatandaşıyım.
Kısaca özgeçmişinizden bahseder misiniz?
Karadeniz Ereğli doğumluyum. İstanbul Tersanesi Komutanlığı'ndan sivil personel olarak emekli olduktan sonra 2010 yılında kızım ile birlikte Amerika'ya yerleştim. 13 yıldır burada yaşıyorum. Kızım şu anda Londra’da Royal Holloway Üniversitesi'nde hukuk okuyor. Bu yıl mezun olacak ve tekrar buraya gelecek.
TADF'nin misyonu nedir? Siz ne zamandan beri federasyonda aktif rol alıyorsunuz?
Türk Amerikan derneklerinin bir araya gelerek kurdukları federasyon, üye dernekler arasında çatı kuruluşu gibi çalışır ve bu derneklerimizin teşkil ettiği Türk Amerikan toplumunu genel olarak temsil eder.
Türk Amerikan toplumunun asimile olmadan Amerikan hayatına entegre olması için gerekli bütün çalışmaları üye dernekleri ile birlikte yapar ve bunları yaparken de kar amacı gütmez. Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu 1956 yılında kuruluşmuştur. Başka bir kuruluş veya kuruluşların altında yer alamaz, yönlendirilemez veya başka kuruluşlara bağlanamaz.
Üye derneklerimiz gerek mali bakımdan, gerek idari yapı ve üye bakımından ne kadar güçlü olurlarsa, federasyon da o kadar güçlü olur. Federasyonumuza üye 61 adet dernek bulunmaktadır.
Ben 4 sene TADF Executuve Direktörlük görevimin ardından, 4 sene de Federasyon Genel Sekreterliği görevini üslendim. Son 1 senedir TADF Başkanlığını yürütüyorum. Toplam 9 senedir Federasyon’da görev yapıyorum.
Bugüne kadar hep erkek başkanlar seçilmiş. Siz ilk kadın başkansınız. Nasıl karar verdiniz aday olmaya?
Federasyon icrasında sekiz yıllık calışma süreci içerisinde insan yalnız tecrübe kazanmakla kalmıyor, milli ve toplumsal bilinci de o derecede gelişiyor. Toplumun giderek artan ihtiyaçları karşısında cevapsız kalamıyorsunuz. Tecrübelerinizin artması oranında topluma karşı mesuliyetlerinizin de arttığına gönülden inanıyorsunuz. Ve bütün bu duygular altında edindiğiniz bu tecrübelerden sonra başarabileceğinize inancınız da tam oluyor. Bunun ötesinde mensubu olduğumuz yönetim kurulunun bir üyesi olarak şimdiye kadar yapılmış ve yapılmakta olan faaliyetlerin devamını gerçekleştirebilmenin de size yüklenen bir vazife olduğunu farkediyorsunuz.
Ayrıca federasyona başkan adayı olabilmeniz için tüzük gereği en az 5 aktif derneğin yazılı onayını almanız gerekiyor. Ben adaylığımı açıklamadan önce fedrasyonumuzun aktif olarak görev yapan 15 adet derneğinden, benim adaylığımı destekleyen yazı aldım. Bu vesileyle sizin aracılığınızla onlara tekrar teşekkür ediyor ve bana olan güvenlerine layık olmak için tüm güçlüklere rağmen yılmadan azimle çalışacağımı bildirmek istiyorum.Tabii bir de değerli başkan yardımcımız Rahmi Yazar’ı unutmamak lazım. Kendisi, benim başkan adayı olmam gerektiğini ve benim bunu başarabileceğime inancının tam olduğunu yüzlerce kez bana söylemekten yılmadı ve icra kurulumuzda bulunarak tam destek vermeye devam ediyor.
1956 yılından bu yana bir kadın başkanın hiç seçilmemiş olması, kadınların başkan adayı olmadıklarından kaynaklanmaktadır. Federasyon, Atatürk'ün yolundan giden çağdaş bir kurum.
Benim de özgür ruhlu ve çağdaş bir kadın olmamın yanında, devletçilik ve milliyetçilik ruhumla da federasyondaki inancım, toplumumuza ve kuruma yakışır kadın-erkek birlikte geleceğimize yürüyerek birbirimize yardımcı ve destek olma anlayışımdır. Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.
Bugüne kadar güçlü erkekler aday olmuş ve seçilmiş iken hiç tereddüdünüz oldu mu? Sizce seçilmenizde en önemli etken neydi?
En büyük etken federasyonumuzun aktif olarak görev yapan derneklerinin bana güveni, başarabileceğime inançları ve benim adaylığımı destekleyen yazıları oldu. Ancak seçimde tüzüğe uygun olarak karşıma çıkmış erkek veya kadın rakibim yoktu. Tek aday olarak seçime girdim ve kazandık.
Siz aynı zamanda asker kökenlisiniz. Federasyon için bu da bir ilk. Neler söylemek istersiniz?
Bu konuda sivil personel olarak pek söylenecek bir şey yok. Belki Türk askerlerinin bulunduğu ortamda uzun yıllar çalışmış olmanın verdiği bir avantajım vardır. O da onlardan görmüş olduğum disiplinli çalışma, yaşanan büyük oyunlar karşısında güçlü, dimdik ayakta kalabilme ve stratejik düşünebilme yetisidir. Ayrıca her lafa verecek bir cevabım olduğu halde suskunluğun asaletten geldiğini ancak 'bir lafa bakmadan laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye' düşünmeyi öğrendiğimi ve uyguladığımı söyleyebilirim.
Federasyonun geleceği için ve buradaki Türk toplumu için gelecek plan ve hedeflerinizden bahseder misiniz?
Sizlerle, önümüzdeki süre içerisinde yapmayı ve başarmayı tasarladığımız projelerimiz hakkında çok yakın zamanda konuşacağız. Şurasını hepimiz rahatlıkla söyleyebiliriz ki proje üretmek kolaydır ancak başarmak için gerekli finansmanı sağlamak önemlidir. Hayali projeler kulağa hoş gelir ama inananları hüsrana uğratır.
Ama şunu bilmenizi istiyorum bizlerin burada yaşayan Türk toplumuna çok daha faydalı olabilmemiz için ilk önce yapmamız gereken, bu köklü kurumu bir bina sahibi yapmaktır. İçinde tüm üye derneklerimizin, okullarımızın, toplumumuza yönelik güzel projelerin gerçekleştirilebileceği büyüklükteki bir binayı federasyonumuzun sahip olmasını sağlamak şu an birlikte çalıştığımız yoldaşlarımız, candaşlarımız ile birlikte ortak hedefimizdir. Başaracağız…
Bir kadın olarak nasıl bir fark yaratmayı düşünüyorsunuz? Neleri değiştirmek istiyorsunuz?
Aslında Türk toplumundan ve üye derneklerden aldığımız güzel tepkiler ve oluşumlar, değişimin başladığının bir göstergesidir. Ben bir kadın olarak yalnız değilim. Benim başkan vekilim bir kadın, genel sekreterim, saymanım ve bazı icra kurulu üyelerim birer kadın. Benim icra kurulumda her biri birbirinden azimli, vatanına, milletine bağlı ve Atatürk’çü kadınlar var. Bu kadınlarla birlikte yan yana yürüyen bir birinden değerli ve yürekli erkekler de var.
Türk toplumunda sivil toplum kuruluşlarının başında yer alan kadınlarımız, Amerika'da yerel basın sahibi ya da görev yapan kadınlarımız, şirket ve kurumlarda görev yapan ve çeşitli mesleklerde bulunan kadınlarımız bizlere destek verdiklerini ve bizleri takip ettiklerini söylüyorlar. Bu sözler bizlerin heyecanına heyecan, gücümüze güç katıyor. Şuna inanabilirsiniz; bu ekip ne yapacağız dediyse tamamen bize inanan bu güzel insanlar sayesinde yapıyor ve yapmaya da devam edeceğiz. Bizim tek isteğimiz bizim yanımızda olmanız.
Sizce ABD'deki Türk toplumu birbirine yeterince destek oluyor mu?
Hemen hemen her toplumda olduğu gibi ne yazık ki federasyonda da küfür, hakaret ve iftira gibi acizlik dışavurumlarını tehdit olarak ortaya koyanlar öte yandan hakaretin kin, nefret ve düşmanlık duygu ve düşüncelerini özellikle sosyal medyada ifade eden bir kesim var. Federasyona verilen en büyük zarar aslında Türk düşmanları tarfından değil, bizzat bunlar tarafından verildiği için, toplumun federasyona olan güvenleri hatta derneklere olan güvenleri de sarsılmaktadır.
Ancak federasyon, tüm bu olumsuz karalamalara karşı devletini ve milletini her daim arkasına almış ve yoluna devam etmektedir. Bu nedenle Türk Amerikan toplumu içerisinde üç-beş federasyon hainleri dışında biribirimize her zaman destek vermeye devam ediyoruz.
Türk Amerikan Toplumu gerçeği gören güzel insanlardan oluştuğu için bizler tüm bu iftira, yalan ve çirkin şeyleri duymadan azimle hedefimize gitmeye devam edeceğiz.
Burada yaşayan Türk halkına ne mesaj vermek istersiniz?
Türk Amerikan toplumunun kötü olan her şeyden kendisini uzak tutup, yaşamın daha güzel, huzurlu olduğunu ve iyilik yapmanın insana verdiği mutluluğu birlik ve beraberlik içerisinde Türk derneklerimizle birlikte çalışarak yaşamalarını yürekten arzu ediyorum.
Cok guzel bir roportaj olmus, tesekkurler