Mahkeme, Trump’ı savunan Adalet Bakanlığının, Trump’ın kişisel Twitter hesabını bir yurttaş olarak kullandığı ve herkes gibi bloklama hakkı olduğu argümanını oy birliğiyle reddetti.
New York federal bölge mahkemesi, geçtiğimiz yıl Mayıs ayında verdiği kararda, ABD başkanı veya diğer kamu görevlilerinin sosyal medya paylaşımlarının altına yorum yazmanın ‘kamusal forum’ olduğunu ve bunu engellemenin ABD Anayasasınının ifade özgürlüğünü ve devletten şikayetçi olma özgürlüğünü garanti altına alan Birinci Ek Maddesine (First Amendment) aykırılık teşkil edeceğine hükmetmişti.
Trump yönetimini temsil eden Adalet Bakanlığı, New York Federal Bölge Mahkemesinin söz konusu kararını, Washington DC’de bulunan İkinci Bölge Federal Temyiz Mahkemesine taşımıştı.
Alt derece mahkemesindeki karar, Columbia Üniversitesinin ifade özgürlüğü çalışmaları yapan Knight Enstitüsü ile bazı Twitter kullanıcılarının, ABD başkanının kimsenin kendisini takibini ve paylaşımlarına yorum yazmasını engelleyemeyeceği gerekçesiyle açtığı davada alınmıştı. Davacı Twitter kullanıcıları arasında Maryland Üniversitesi sosyoloji profesörü Philip Cohen, şarkı sözü yazarı Holly Figueroa ve Texas eyaletinde polis memuru Brandon Neely gibi isimler de vardı.
Profesör Philip Cohen, üzerinde ‘’Kifayetsiz ve Yolsuz bir Otoriter’’ yazılı bir Trump fotoğrafı paylaştığı için Donald Trump tarafından bloklanmıştı. Ünlü roman yazarları Stephen King ve Anne Rice, komedyen Rosie O’Donnell, model Chrissy Teigen, aktrist Marina Sirtis ve gazi askerlerin haklarını koruma komitesi ‘VoteVets.org’ Trump’ın engellediği isimler arasında.
‘Mahkeme kararı, bütün kamu görevlilerini bağlıyor’
California Üniversitesi Hukuk Fakültesinde ifade özgürlüğü ile ilgili konularda uzman profesör Eugene Volokh, mahkeme kararının etkisinin Trump’ın takipçi bloklamasını engellemenin çok ötesinde bir hükmü olduğuna işaret ederek, ‘’Nihayetinde ülke çapındaki bütün kamu görevlileri için de geçerli olacak bir hüküm bu’’ değerlendirmesinde bulunmuştu.
New York federal bölge mahkemesi, geçtiğimiz yıl Mayıs ayında verdiği kararda, ABD başkanı veya diğer kamu görevlilerinin sosyal medya paylaşımlarının altına yorum yazmanın ‘kamusal forum’ olduğunu ve bunu engellemenin ABD Anayasasınının ifade özgürlüğünü ve devletten şikayetçi olma özgürlüğünü garanti altına alan Birinci Ek Maddesine (First Amendment) aykırılık teşkil edeceğine hükmetmişti.
Trump yönetimini temsil eden Adalet Bakanlığı, New York Federal Bölge Mahkemesinin söz konusu kararını, Washington DC’de bulunan İkinci Bölge Federal Temyiz Mahkemesine taşımıştı.
Alt derece mahkemesindeki karar, Columbia Üniversitesinin ifade özgürlüğü çalışmaları yapan Knight Enstitüsü ile bazı Twitter kullanıcılarının, ABD başkanının kimsenin kendisini takibini ve paylaşımlarına yorum yazmasını engelleyemeyeceği gerekçesiyle açtığı davada alınmıştı. Davacı Twitter kullanıcıları arasında Maryland Üniversitesi sosyoloji profesörü Philip Cohen, şarkı sözü yazarı Holly Figueroa ve Texas eyaletinde polis memuru Brandon Neely gibi isimler de vardı.
Profesör Philip Cohen, üzerinde ‘’Kifayetsiz ve Yolsuz bir Otoriter’’ yazılı bir Trump fotoğrafı paylaştığı için Donald Trump tarafından bloklanmıştı. Ünlü roman yazarları Stephen King ve Anne Rice, komedyen Rosie O’Donnell, model Chrissy Teigen, aktrist Marina Sirtis ve gazi askerlerin haklarını koruma komitesi ‘VoteVets.org’ Trump’ın engellediği isimler arasında.
‘Mahkeme kararı, bütün kamu görevlilerini bağlıyor’
California Üniversitesi Hukuk Fakültesinde ifade özgürlüğü ile ilgili konularda uzman profesör Eugene Volokh, mahkeme kararının etkisinin Trump’ın takipçi bloklamasını engellemenin çok ötesinde bir hükmü olduğuna işaret ederek, ‘’Nihayetinde ülke çapındaki bütün kamu görevlileri için de geçerli olacak bir hüküm bu’’ değerlendirmesinde bulunmuştu.