ABD Başkanı Donald Trump’ın kamuoyuna büyük vaatlerle sunduğu “Trump Card" planı, hukuki ve politik açmazlarla karşı karşıya. Trump’ın 5 milyon dolarlık yatırım karşılığında varlıklı yabancılara vize ve oturum hakkı sağlamayı amaçlayan önerisi, uzmanlar tarafından “yasal zeminden yoksun” olarak değerlendiriliyor.
Yasal Süreçte Hiçbir Adım Atılmadı
The Washington Post’un haberine göre, Trump ve yakın çevresi planın uygulanabilir olduğuna inansa da, bu yönde gerekli yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi için hiçbir somut adım atılmadı. Göç hukuku uzmanları, bir ABD başkanının tek taraflı şekilde yeni bir vize kategorisi oluşturma yetkisi olmadığını, bunun yalnızca Kongre aracılığıyla mümkün olabileceğini vurguluyor.
Yatırım Yoluyla Vize: ABD Değerlerine Aykırı mı?
Trump Card planı, aynı zamanda kendi yönetiminin katı göç politikalarıyla da çelişiyor. Başkanlık görevine başladığı ocak ayından bu yana, göçmenlere yönelik geniş çaplı gözaltı ve sınır dışı işlemleri başlatan Trump, bu kez ülkeye yatırım yoluyla giriş hakkı vaat ediyor. Eleştirmenler ise bu yaklaşımın, göçü “satın alınabilir” bir ayrıcalığa dönüştürdüğünü ve Amerikan değerleriyle bağdaşmadığını savunuyor.
EB-5 Programı Yerine Geçeceği Söylenmişti
ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, Trump Card programının mevcut EB-5 yatırımcı vizesinin yerini alacağını açıklamıştı. Ancak hukukçular, hâlihazırda binlerce kişinin EB-5 vizesi için sırada olduğunu, bu kişilerin görmezden gelinerek sadece süper zengin yatırımcılara kapı açmanın ciddi hukuki sorunlar yaratabileceğini belirtiyor.
Doug Rand, Biden döneminde Vatandaşlık ve Göç Hizmetleri’nde danışman olarak görev yapmış bir isim. Rand, 1990’da çıkarılan ve bugünkü vize sisteminin temelini oluşturan yasadan bu yana hiçbir yönetimin vize kriterlerini değiştirmediğine dikkat çekerek, “Bu programın uygulanması için hiçbir yasal temel yok. Eğer yürürlüğe sokulursa, dava açılır ve neredeyse kesin olarak kaybedilir” ifadelerini kullandı.
Kongre 35 Yıldır Vize Sistemine Dokunmadı
Yüksek Mahkeme’nin göç politikaları konusunda Kongre’ye “mutlak yetki” tanıdığına işaret eden Göç Çalışmaları Merkezi’nden George Fishman ise, Trump’ın önerisinin Kongre onayı olmadan geçmesinin son derece düşük bir ihtimal olduğunu belirtti. Nitekim Kongre, 35 yılı aşkın süredir ABD’deki vize kategorilerine dair kapsamlı bir değişiklik yapmadı.
Avukatlardan Uyarı: “Bekleme Listesi Boşa Zaman Kaybı”
Tartışmalar sadece politik ve hukuki düzlemde değil, uygulama sahasında da etkisini gösteriyor. Göçmenlik avukatı Ron Klasko, “Trump Card" ilgilenen bazı Kanada ve Avrupa vatandaşlarının kendisine başvurduğunu ancak bu kişilere, “bekleme listesine girmenin şu aşamada anlamlı olmadığını” söylediğini ifade etti.
Ticaret Bakanı Lutnick, geçen ay Financial Times’a yaptığı açıklamada, yaklaşık 70 bin kişinin Trump Card hakkında bilgi almak üzere başvuruda bulunduğunu söylemişti. Ancak uzmanlara göre, yasal altyapısı olmayan bu sistemin yakın vadede hayata geçirilmesi beklenmiyor.
Sonuç: Vaat Var, Zemin Yok
Trump’ın vizyonu, yüksek gelirli yabancılar için cazip bir fırsat gibi görünse de, ABD’nin yasal düzenlemeleri ve göç politikası açısından ciddi engeller barındırıyor. Vize sisteminde köklü bir değişiklik için Kongre’nin harekete geçmesi şart; aksi takdirde bu planın kağıt üzerinde kalması kaçınılmaz görünüyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: