Malum, bu Pandemi döneminde insan kendini dinlemeye , boş zaman bulmaya daha çok fırsat bulabiliyor. Daha çok okumak daha çok geçmişi tanımak adına özellikle geçmişe dair sanat ve kültür eserleri ile tarihini öğrenmek ister insan. Bende öyle yaptım. Eski zamanlara dair araştırmalar yaparken en çok da dikkatimi çeken objelerin içinde , çanak ,çömlek,sürahi ve testi gibi topraktan yapılmış ev gereçlerine takıldım. Bu işin felsefesini kavramak için bende bir soru sordum kendi kendime. Biliyorsunuz, bilmediğini öğrenebilmenin ‘sorusuna’ denirmiş felsefe yapmak! Neden içine sıvı türünden şeyler konan eşyaların hepsinin taban yüzeyi gövdesinden daha küçük ve dardır? Hatta dahası, neden dökülen ağzı da dar ve küçüktür? Düşününce ve aklıma getirdikçe testiyi, cevabını bulmakta zorluk çekmedim. Çok anlamlı ve gerekçesi bana bir çok şeyi de düşündüren sebebi buldum sanırım. Testinin içi boşken tehlikededir, küçücük bir darbe ile hemen düşüverir, kırılır. Testinin içi doluyken daha güvende, ağırlık merkezi ile yere kuvvetle basar. Testiyi kolundan tutup boşaltmak istediğimizde ki orijinal testiler çok az kuvvetle eğilebilir. Taban yüzeyi gövdesi kadar büyük olan ‘ testi’ eğilmek için zorlanır, içindekini dökmez, dökmek istemez. Yada ağzı yere basan tabanı kadar olmaz ise , içindeki ni kusar.Dökülmek isteyip istemediğini anlayamadan etrafına dökülür yada çevreyi kirletir. Testi için bu anlattıklarımın felsefesindeki amacı aslında en basit fizik kuralları zaten açıklamaktadır. Peki neden ben bu testiye bu kadar derin baktım…
Allah cc. İnsanı yarattığında yaşaması için tüm imkanlarıda dünya üzerinde var ederek yarattığını, hergün yeni keşifleri yaparak görebiliyoruz. Peki insan çok değerli ise tüm insanlar aynı mı olmuş oluyor. Tabii ki hayır. Tüm insanların doğduğu an aynı beden özellikleriyle doğmasının dışında aslında çok büyük bir yarışın ve sınavın içine girmektedirler.
Dünyaya yeni gelen bebeklerin hepsi aynı ayak ölçülerinde aynı aynı ağız ve aynı gövde ölçülerinde doğdukları halde , ne oluyor ki insanların kimi kibirden dünyaya basan ayaklarının ölçüsünü bir ülkeye bastığı kadar hissettiriyor olabilir? Ne oluyor da insan zamanla kendini en güçlü hissedebiliyor? Ne oluyorda zamanla insan kendisinden başkasını hep cahil ve içi boş bir testi olarak görebiliyor? Aslında insanı yaratan Allah cc. herkesi aynı güzellikte yarattığı halde, yani başka bir deyişle Tüm insanlar orijinal ve amacına hizmet edecek en güzel ‘testi ‘ gibi yaratılmış olduğu halde neden bu kibir, hased, kin ve kıskançlık duygularını yaşayarak ömür tüketir insan.
O zaman testimize geri dönelim. Küçücük bir darbeyle yıkılmamak , kırılmamak incinmemek için içimizi boş ,kof ve bilgisiz bırakmamalıyız. Yere basan ayaklarımızın kuvvetini ayaklarımızın büyüklüğüne değil ,ayaklarımıza verdiğimiz kuvvete güvenerek ,haklılığımızda asla susmayarak , mazlumun başkası bile olsa onun için emin adımlarla ama çiğneyerek değil, dikkalice yardım etmeliyiz. Ağzımızı kocaman açıp içimizdeki duyguların hepsini birden dışarı çıkarmaya çalıştığımız sözlerle etrafımızı kirlettiğimizin farkında olduğunu bilerek, daha öz ve anlaşılır olmalı insan. Şimdide konuyu testinin eğilmesine getirirsek; insan, eğilmeyi başkalarının hizmeti altına girmek olarak anladığı sürece, biz toplum olarak ne özür dilemeyi, nede hoşgörüyü hiçbir zaman başaramayacağız. İnsanoğlu fizikende diğerlerinden güçlü olsa bile en fazla birkaç kişiyi kaba kuvvetle yenebilir. Ama kimi insanlar dünyanın sahibi gibi davranıp herkesin ona karşı tahammül edeceğini düşünmelerine ne dersiniz? Bir kere haklı olan en güçlüdür felsefesi ortada dururken haklılığı maddi ve diğer suni güçlerle yenmeye çalışmak toplumun testisinin ortadan ikiye ayrılması kadar felaket getirir.
Demek neymiş .. Testi gibi olmak; yerine göre eğilebilmek, eğilmediğinde sapasağlam dik durabilmek, ihtiyacı olana içinden verebilmek, verirken etrafını üzerek ,kirleterek değil sessizce dökebilmektir.
‘’Kibir ile dik durmayı , azimle çalışıp ihtiyacı olana ise çekinmeden yardım edebilmeyi iyi olanı sevebilmeyi taktir edebilmek ile hasedi, size yapılan haksızlığa hukuk yada diğer yasal yollarla mücadele etmek olmuyorsa Allaha havale etmek ile ona düşman olup aynı haksızlıkla karşılık vermeyi ’’ birbiriyle karıştırmadan ,yaratılmış en güzel testilerden olmak dileği ile hoşça kalın..
Harika bir yaklasim tebrikler
Tebrik ederim..
Eline, yüreğine, kalemine sağlık.
Emeğine sağlık ablacım çok güzel anlatmışsın ❤
Abla yüreğine sağlık işlenmesi gereken bir konu insan buğdayların başakları gibi olgunlaşınca ağırlaşıyor.
Eline ve diline sağlık Şefim.