1952 Yılında Ortaya Atılan Kehanet Gerçekleşiyor

Bibaktım.net'ten Eylül Ustaoğlu'nun kaleme aldığı yazı şöyle: "Naziler için roket tasarlayan bilim insanlarından biri, bir gün Mars’taki insan kolonilerini yönetecek bir “Elon” olacağını tahmin etmiş gibi görünüyor. Wernher Magnus Maximilian Freiherr von Braun, Almanya’da doğmuş bir mühendisti. Gençliğinde uzaya merak sardı ve 1932’de Alman ordusu için sıvı yakıtlı roketler üzerinde çalışmaya başladı. Nazi yönetimi altında, V-2 roketini hayata geçiren ekiple birlikte roketler üzerindeki çalışmalarına devam etti.

Bu roketler binlerce insanı canından etmeye devam edecekti. Ancak roketlerden alınabilecek en büyük hasarı bu roketleri acımasız koşullar altında inşa ederken hayatını kaybeden 20.000 toplama kampı esiri almıştı. Almanya için roket geliştirdiği süre boyunca, bu roketlerin inşa edildikleri yerleri ziyaret etti. Gerçekte ne kadar berbat olduğunu bilmediğini iddia etmesine rağmen, işçilerin korkunç yaşam şartlarını biliyordu.

Naziler için çalışmak konusunda ne kadar istekli olduğunu bilemesek de 1937’de partiye kaydoldu ve bir SS subayı oldu. ABD kuvvetlerine teslim olarak NASA’da uzun bir kariyere sahip oldu ve sonunda NASA’nın Marshall Uzay Uçuş Merkezi direktörü oldu. Burada insanları Ay’a götürecek roketler üzerinde çalışacaktı. Kariyeri boyunca; roketlerin nereye düştüğünü dahi umursamayan ve roket sevgisi her şeyden önce gelen biri olarak ün kazandı.

Braun, uzay yolculuğuna ve uzaya nasıl ulaşılabileceğine dair sorulara çok kafa yordu. 1952’de, Mars’a yapılacak bir keşif yolculuğunun nasıl olabileceğine dair The Mars Project adlı kurgusal olmayan bir kitap yazdı. İyimser bir şekilde, bir görevin 1965’te gerçekleşebileceğini ve görev için en iyi seçeneğin alçak dünya yörüngesi sayesinde, Mars’a 70 kişilik bir mürettebat göndermek olacağını düşünüyordu ancak böyle bir yolculuk gerçekleşmedi.

Ancak son zamanlarda insanların ilgisini çeken, kitabın ikinci yarısında bulunan ve daha çok bilim kurgu gibi görünen, Mars’a hükmedecek bir “Elon”dan bahseden kısım oldu. Kitaba göre insanlar bu gezegene vardıklarında, aslında Elon’un bir kişi olmadığını, daha çok üst düzey bir yönetici adı olduğunu keşfederler, Sezar veya İmparator gibi.

Kitapta, “Mars hükümeti; Elon adında, 5 yılda bir oyla seçilen bir liderin idaresi altında çalışan on adam tarafından yönetiliyordu. Parlamentonun iki kanadı, Elon ve kabinesi tarafından uygulanacak yasaları çıkardı.” “Üst Meclis, Yaşlılar Konseyi olarak adlandırıldı ve her biri, Elon tarafından ömür boyu atanan 60 kişilik üyeyle sınırlıydı. Bu yöntem, Roma Katolik Kilisesi Kardinaller Koleji’nin atanışına benziyordu. “Esasen, kitapta atıfta bulunulan “Elon”, bildiğimiz kadarıyla Elon Musk’ın uzay hakimiyeti planlarının bir parçası değil de daha çok bir tür Uzay Papası gibidir.