Kazandığı Green Card ile Los Angeles'a giden Okan Serbes üç yıldan uzun süredir burada yaşıyor. Ve edindiği tecrübelerle çoğu insanın yanlış bildiği beş Amerika gerçeğini bizlerle paylaştı.
1) Amerikalılar Şişman İnsanlardır!
Bu düşüncenin yanlış olduğunu, ancak kısmen doğru olduğunu söylüyor Serbes. Gerçekten aşırı obez insanlar yok değil ancak sabahın 06.30'unda bile spor salonlarının da dolu olduğunun altını çiziyor. Amerika'da insanlar çoğunlukla sabah çok erken saatte sporunu yapıp duşunu alıp işe öyle gidiyor.
Yani kendine ve yediğine içtiğine dikkat etmeyen aşırı obez insanlar olduğu kadar, her gün sporunu yapıp vücuduna gerekli önemi veren insanlar da çoğunlukta ABD'de. O sebeple Serbes, 'Amerika'da herkes şişmandır!' tezine artık inanmamakla birlikte, şişmanının da aşırı şişman olduğuna vurgu yapıyor ve ABD'nin gerçekten 'en'ler ülkesi olduğunu belirtiyor. Çünkü dünyanın 'en' şişman insanlarını sanırım bu ülkede görebilirsiniz. Zaten Amerikalıların hepsini şişman sanmamızın altında yatan sebep de bu olabilir.
Ayrıca spor yapan insanların da ciddi derecede vücut geliştirmeye önem verdiklernin altını çiziyor Serbes. Bunu adeta yaşam tarzı haline getirmişler. Yani şişmanı aşırı şişmanken, spor yapanı da bayağı vücut geliştirmiş durumda. Gerçekten 'en'ler ülkesi Amerika.
2) Amerika'da Kızlar Teklif Eder!
Serrbes, bu sorunun kendisine takipçileri tarafından en fazla sorulan soru olduğunu hatırlatıyor.
Amerikan insanı ile Türk insanı arasında kültürel farklılıklar olduğunu da hatırlatarak konuya giren Serbes, bu algının tamamen doğru olmadığını, ABD'de her zaman kızların teklif etmediğini belirtiyor.
Türkiye'de kadınlar üzerinde bir toplum baskısı olduğuna işaret ederek, sizden hoşlanan bir kızın size yaklaşıp teklfte bulunmasının daha zor olduğunu ama Amerika'da böyle tabular olmadığı için bir kızın da isterse bunu rahatlıkla yapabildiğini anlatıyor.
Ama tabii siz kendinize bakmayan biri iseniz yani görüntünüze önem vermiyorsanız Amerika'da da olsanız, dünyanın neresine giderseniz gidin orada da hiçbir kız size çıkma teklif etmez.
3) Sebze ve Meyvenin Amerika'da Tadı Yok!
Türkiye'de semt pazarlarından alınan sebze ve meyve ile Amerika'daki Wallmart gibi büyük market zincirlerinden alınan ucuz sebze ve meyvenin tadının aynı olduğunu belirtiyor Serbes. Ama bir farkla! Birkaç Dolar fazla ödeyip Amerika'da çok daha lezzetli sebze ve meyve alınabildiğini hatırlatıyor. Bunlar ABD'de 'organik' adı altında satılıyor. Türkiye'de de artık onları ancak köy pazarlarında bulmak mümkün ve fiyatları da oldukça yüksek. Yani sonuç olarak Türkiye'den hiç farkı yok ve arayıp da bulamayacağınız hiçbir ürün yok ABD'de.
Hollanda ve İsveç gibi Avrupa ülkelerinde yaşayan Türklerden ve hatta ABD'de yaşayan Türklerden de bu şikayeti çok duymuş ancak Serbes'e göre birkaç Dolar fazla ödeyerek organik sebze ve meyve aldığınızda çok lezzetlilerine ulaşmak mümkün Amerika'da.
4) Amerika'ya Gelen Herkes Zengin Olur!
Çalışmayı seven ve çalışkan biri iseniz ve hangi işleri iyi yapabileceğinizin bilinicinde iseniz Amerika'da şansınızın yüksek olduğuna işaret ediyor Serbes.
Amerika'ya göçmen olarak gelenlerden zengin olmayı başaranlar, gerçekten bir Amerikalı'dan çok daha fazla çalıştıtığı için bunu başarıyor. Bu sebeple de 'Amerika'ya gelen herkes zengin olur' anlayışı hakim. Yani daha çok göçmenlerden çıkıyor bunu başaranlar çünkü gerçekten çok fazla iş peşinde koşup çalışıyorlar.
Ame Serbes'in üç yıldır gözlemlediği ve Amerika'da daha uzun süredir yaşayan arkadaşlarından gözlemlediği ve çevresinden duyuğu kadarıyla Amerika'da hesrkes zengin olmuyor. Eğer rahat yaşamayı sevip fazla kasmayan biri iseniz "Ayda 2-3 bin Dolar kazanayım, bu da bana yeter." zihniyetinde iseniz asla zengin olamazsınız. Serbes birçok kişinin bu zihniyette olduğunun da altını çiziyor.
Fakat her zaman daha fazla kazanmayı hedefleyip sürekli iş kovalıyorsanız yani ABD'de 'Hussling' denen şeyi yapıyorsanız, devamlı paranın peşinden koşuyorsanız Amerika tam bir fırsatlar ülkesi. O zaman verdiğiniz emeğin karşılığını mutlaka alabileceğiniz bir ülke.
Serbes de ilk zamanlar yaptığı garsonluk ve Uber işlerini bırakıp yetenekleri doğrultusunda video işleri yapan 'Serbes Film'i kurdu devamlı iş peşinde koşuyor. Araç kiralama işi yapıyor. Üniversitede yazılım dersleri alıyor çünkü bu işte iyi para var. Yani devamlı kendini geliştirip para kazanabileceği alanları genişletiyor.
5) Amerika'da Komşuluk Yok!
Amerika çok büyük bir yer. Bazen eyaletler arasında bile kültürel farklılıklar gözlemlemek mümkün.
Mesela New York gibi gökdelenlerde yaşanan bölgelerde komşuluğun pek yapılmadığını söylüyor Serbes. Zaten Türkiye'de de durum pek farklı değil. Ama farklı eyaletlerde müstakil evlerde yaşadığınız takdirde bal gibi de komşuluk yapıldığını belirtiyor ve kendi yaşantısından bir örnek veriyor.
Serbes'in bir arkadaşı eve uzun süre gitmediği dönemlerde eve birinin girip girmedğini öğrenmek için komşusuna mesaj atarak ilgilenmesini rica edyor ve komşusu da gerçekten ilgileniyor. Tıpkı Türkiye'deki gibi. Ya da komşusu kendi çimlerini biçerken arkadaşının çimlerini de biçiyor.
Yani Amerika'da komşuluk yapılmadığı düşüncesi çok da gerçeği yansıtmıyor. Ayrıca sabah yürüyüşe ya da koşuya çıkan komşuların karşılaşınca selamlaştığını ya da bahçelerinde barbekü yaparken birbirlerini davet ettiğini de örnek veriyor.
KAYNAK: Okan Serbes
1) Amerikalılar Şişman İnsanlardır!
Bu düşüncenin yanlış olduğunu, ancak kısmen doğru olduğunu söylüyor Serbes. Gerçekten aşırı obez insanlar yok değil ancak sabahın 06.30'unda bile spor salonlarının da dolu olduğunun altını çiziyor. Amerika'da insanlar çoğunlukla sabah çok erken saatte sporunu yapıp duşunu alıp işe öyle gidiyor.
Yani kendine ve yediğine içtiğine dikkat etmeyen aşırı obez insanlar olduğu kadar, her gün sporunu yapıp vücuduna gerekli önemi veren insanlar da çoğunlukta ABD'de. O sebeple Serbes, 'Amerika'da herkes şişmandır!' tezine artık inanmamakla birlikte, şişmanının da aşırı şişman olduğuna vurgu yapıyor ve ABD'nin gerçekten 'en'ler ülkesi olduğunu belirtiyor. Çünkü dünyanın 'en' şişman insanlarını sanırım bu ülkede görebilirsiniz. Zaten Amerikalıların hepsini şişman sanmamızın altında yatan sebep de bu olabilir.
Ayrıca spor yapan insanların da ciddi derecede vücut geliştirmeye önem verdiklernin altını çiziyor Serbes. Bunu adeta yaşam tarzı haline getirmişler. Yani şişmanı aşırı şişmanken, spor yapanı da bayağı vücut geliştirmiş durumda. Gerçekten 'en'ler ülkesi Amerika.
2) Amerika'da Kızlar Teklif Eder!
Serrbes, bu sorunun kendisine takipçileri tarafından en fazla sorulan soru olduğunu hatırlatıyor.
Amerikan insanı ile Türk insanı arasında kültürel farklılıklar olduğunu da hatırlatarak konuya giren Serbes, bu algının tamamen doğru olmadığını, ABD'de her zaman kızların teklif etmediğini belirtiyor.
Türkiye'de kadınlar üzerinde bir toplum baskısı olduğuna işaret ederek, sizden hoşlanan bir kızın size yaklaşıp teklfte bulunmasının daha zor olduğunu ama Amerika'da böyle tabular olmadığı için bir kızın da isterse bunu rahatlıkla yapabildiğini anlatıyor.
Ama tabii siz kendinize bakmayan biri iseniz yani görüntünüze önem vermiyorsanız Amerika'da da olsanız, dünyanın neresine giderseniz gidin orada da hiçbir kız size çıkma teklif etmez.
3) Sebze ve Meyvenin Amerika'da Tadı Yok!
Türkiye'de semt pazarlarından alınan sebze ve meyve ile Amerika'daki Wallmart gibi büyük market zincirlerinden alınan ucuz sebze ve meyvenin tadının aynı olduğunu belirtiyor Serbes. Ama bir farkla! Birkaç Dolar fazla ödeyip Amerika'da çok daha lezzetli sebze ve meyve alınabildiğini hatırlatıyor. Bunlar ABD'de 'organik' adı altında satılıyor. Türkiye'de de artık onları ancak köy pazarlarında bulmak mümkün ve fiyatları da oldukça yüksek. Yani sonuç olarak Türkiye'den hiç farkı yok ve arayıp da bulamayacağınız hiçbir ürün yok ABD'de.
Hollanda ve İsveç gibi Avrupa ülkelerinde yaşayan Türklerden ve hatta ABD'de yaşayan Türklerden de bu şikayeti çok duymuş ancak Serbes'e göre birkaç Dolar fazla ödeyerek organik sebze ve meyve aldığınızda çok lezzetlilerine ulaşmak mümkün Amerika'da.
4) Amerika'ya Gelen Herkes Zengin Olur!
Çalışmayı seven ve çalışkan biri iseniz ve hangi işleri iyi yapabileceğinizin bilinicinde iseniz Amerika'da şansınızın yüksek olduğuna işaret ediyor Serbes.
Amerika'ya göçmen olarak gelenlerden zengin olmayı başaranlar, gerçekten bir Amerikalı'dan çok daha fazla çalıştıtığı için bunu başarıyor. Bu sebeple de 'Amerika'ya gelen herkes zengin olur' anlayışı hakim. Yani daha çok göçmenlerden çıkıyor bunu başaranlar çünkü gerçekten çok fazla iş peşinde koşup çalışıyorlar.
Ame Serbes'in üç yıldır gözlemlediği ve Amerika'da daha uzun süredir yaşayan arkadaşlarından gözlemlediği ve çevresinden duyuğu kadarıyla Amerika'da hesrkes zengin olmuyor. Eğer rahat yaşamayı sevip fazla kasmayan biri iseniz "Ayda 2-3 bin Dolar kazanayım, bu da bana yeter." zihniyetinde iseniz asla zengin olamazsınız. Serbes birçok kişinin bu zihniyette olduğunun da altını çiziyor.
Fakat her zaman daha fazla kazanmayı hedefleyip sürekli iş kovalıyorsanız yani ABD'de 'Hussling' denen şeyi yapıyorsanız, devamlı paranın peşinden koşuyorsanız Amerika tam bir fırsatlar ülkesi. O zaman verdiğiniz emeğin karşılığını mutlaka alabileceğiniz bir ülke.
Serbes de ilk zamanlar yaptığı garsonluk ve Uber işlerini bırakıp yetenekleri doğrultusunda video işleri yapan 'Serbes Film'i kurdu devamlı iş peşinde koşuyor. Araç kiralama işi yapıyor. Üniversitede yazılım dersleri alıyor çünkü bu işte iyi para var. Yani devamlı kendini geliştirip para kazanabileceği alanları genişletiyor.
5) Amerika'da Komşuluk Yok!
Amerika çok büyük bir yer. Bazen eyaletler arasında bile kültürel farklılıklar gözlemlemek mümkün.
Mesela New York gibi gökdelenlerde yaşanan bölgelerde komşuluğun pek yapılmadığını söylüyor Serbes. Zaten Türkiye'de de durum pek farklı değil. Ama farklı eyaletlerde müstakil evlerde yaşadığınız takdirde bal gibi de komşuluk yapıldığını belirtiyor ve kendi yaşantısından bir örnek veriyor.
Serbes'in bir arkadaşı eve uzun süre gitmediği dönemlerde eve birinin girip girmedğini öğrenmek için komşusuna mesaj atarak ilgilenmesini rica edyor ve komşusu da gerçekten ilgileniyor. Tıpkı Türkiye'deki gibi. Ya da komşusu kendi çimlerini biçerken arkadaşının çimlerini de biçiyor.
Yani Amerika'da komşuluk yapılmadığı düşüncesi çok da gerçeği yansıtmıyor. Ayrıca sabah yürüyüşe ya da koşuya çıkan komşuların karşılaşınca selamlaştığını ya da bahçelerinde barbekü yaparken birbirlerini davet ettiğini de örnek veriyor.
KAYNAK: Okan Serbes