Amerika Ticaret Odası Başkan Yardımcılarından Khush Choksy, Türkiye’nin Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’na dahil olması ihtimalini Amerika’nın Sesi’ne değerlendirdi, Amerikan iş çevrelerinin Türkiye ile serbest ticaret anlaşması imzalanmasına verdiği desteği tekrarladı. Türkiye, AB ile imzaladığı Gümrük Birliği Anlaşması’nın yaratabileceği olumsuz etkileri gidermek için Amerika ile Avrupa ülkeleri arasında müzakereleri başlatılan Transatlantik Yatırım ve Ticaret Ortaklığı’nın (TTİP) dışında kalmak istemiyor. Ankara’nın, TTİP çerçevesinde gündeme getirdiği bir diğer alternatif de Amerika ile Türkiye arasında bir serbest ticaret anlaşması imzalanması formülü. Olası bir serbest ticaret anlaşması Amerika Ticaret Odası’nın da gündeminde. Yaklaşık 3 milyon Amerikan şirketini temsil eden çatı örgüt, olası bir serbest ticaret anlaşmasının iki ülke ekonomileri üzerindeki etkilerini araştıran bir çalışma yapıyor. Odanın konuyla ilgili raporu kısa süre sonra yayınlaması bekleniyor. Melek Çağlar, Amerika Ticaret Odası’nın, Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Khush Choksy ile rapor öncesinde, TTIP, Türk-Amerikan ekonomik ilişkileri ve olası serbest ticaret anlaşmasını konuştu. Melek Çağlar - Sizce Türkiye’nin TTIP görüşmelerine taraf olması ne kadar gerçekçi bir hedef? Khush Choksy - Biz Amerikan iş dünyası olarak, her iki tarafa da sayısız yararı olabilecek, istihdam artışı ve teknoloji transferini kolaylaştıracak ikili ticari ve ekonomik ilişkileri güçlendirmeyi hedefliyoruz. Türkiye’nin TTIP görüşmelerine taraf olması, müzakereye taraf olan ülkelerin alacağı siyasi bir karar. Biz elbette iş dünyası adına konuşuyoruz ve hükümetlerin bu yöndeki kararında belirleyici olamayız. Ama Türkiye, hem TTIP’e taraf olma hem de Amerika ile serbest ticaret anlaşması imzalama şansını zorlamak için bazı adımlar atabilir. Tüm taraflar masaya oturup bu iki yolu güçlendirebilecek konuları ele alabilir. Melek Çağlar - Peki sizce nedir Türkiye’nin atması gereken adımlar? Khush Choksy - Her iki tarafın da atabileceği adımlar var. Türkiye, başlattığı reformları sürdürebilir. Gümrük Birliği anlaşması imzalandığında başlattığı yenilikleri tamamlama yolunu seçebilir; fikri mülkiyet haklarının güçlendirilmesi, resmi ruhsat alınması sürecini modernize etmek, işgücünün kalifikasyonlarının yükseltilmesi sadece bir üretim merkezi değil, hedeflediği gibi finans merkezi ve hizmetler sektöründe bir merkez olması; bunlar arasında sayılabilir. Mikro düzeyde ise, olası bir ticaret anlaşması için Amerika’nın istediği standartların neler olduğunu anlaması için Türkiye, Amerika’nın diğer ülkelerle, mesela Güney Kore ile imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarını incelemeli. Bu çalışmayı hem Türk hükümeti hem de Türk iş çevreleri yapmalı. Amerika standartları tutturma arayışında Melek Çağlar - Nedir Amerika’nın istediği standartlar? Khush Choksy - Amerika ile Güney Kore arasında imzalanan serbest ticaret anlaşmasına bakarsanız orada hizmetler sektörü, kamu ihaleleri gibi bir dizi konuda belli standartlar getiriliyor. Türkiye de bu alanlarda önemli mesafeler kaydetti. Ama örneğin az önce belirttiğim gibi fikri mülkiyet hakları, bürokrasinin işleyişi, devletin işleyişi konularında yapılabilecekler hala var. Melek Çağlar - Amerika Ticaret Odası, Türkiye’nin TTIP müzakerelerine taraf olmasını destekliyor mu? Khush Choksy - Biz, Amerika ile Türkiye arasında serbest ticaret anlaşması için müzakerelerin başlatılmasını destekliyoruz. Melek Çağlar - Biraz daha açmak gerekirse, Amerika Ticaret Odası olarak Türkiye’nin, TTIP’e taraf olmak yerine Amerika ile serbest ticaret anlaşması yapma şansını mı zorlaması gerekir sizce? Khush Choksy - Hayır, biz bu ikisinin aynı anda mümkün olmayacağını söylemiyoruz. Biz Türkiye’nin TTIP’e taraf olma hedefini destekliyoruz. Ama bizim Amerikan iş dünyası olarak etki yapabileceğimiz, nüfuzumuzu kullanabileceğimiz alan Amerika ile Türkiye arasındaki ikili ticari ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi konusudur. Bizce ilişkileri güçlendirmenin en direkt yolu da hükümetlerin serbest ticaret anlaşması görüşmelerine başlamasıdır. Ancak bu durum, iki hükümetin, çok taraflı bir diğer ticaret anlaşması üzerinde çalışamayacağı anlamına gelmez. Senato'dan itiraz gelir mi? Melek Çağlar - Serbest ticaret anlaşması imzalamak uzun ve zor bir süreç, bunu Senato’dan geçirmek ise daha uzun ve daha zor. Diyelim ki Türkiye ile Amerika arasında görüşmeler başladı ve sorunsuz şekilde tamamlandı, böyle bir durumda bir serbest ticaret anlaşmasının yürürlüğe girmesi ne kadar zaman alır? Khush Choksy - Amerika’nın imzaladığı son üç anlaşmanın yürürlüğe girmesi uzun sürdü. Ancak bunların 5 ila 7 yıl sürmesi görüşmelerde yaşanan tıkanıklıktan kaynaklandı. Ama Ürdün, Bahreyn, Umman gibi ülkelerle yaptığımız anlaşmalardan bazıları 2 yıl gibi kısa bir sürede tamamlandı. Melek Çağlar - Türk hükümeti ve iş dünyası olası bir serbest ticaret anlaşmasının onaylanması için Kongre nezdinde lobi yapmanın önemine değiniyor. Sizce, Kongre’den Türkiye ile imzalanacak bir anlaşmaya ne tür itirazlar gelebilir ve bu itirazlar nasıl giderilebilir? Khush Choksy - Kongre’nin nelere itiraz edebileceği konusunda spekülasyonda bulunmak istemem. Ama daha önce imzalanan anlaşmalara bakıldığında, ekonomisi büyük olan ülkelerle ticaret anlaşması imzalamak her zaman Amerika’nın yararına olmuştur. Türkiye de dünyanın en büyük 17. ekonomisinden bir basamak yukarı çıkıp 16. sıraya yerleşti. Amerika işte bu tür canlı, büyük piyasalarla iş yapma arzusunda. Serbest ticaret anlaşmalarından Amerika her zaman, diğer tarafa göre daha kazançlı çıkmıştır. İşte bizler iş dünyası olarak bu bilgileri derleyip Kongre üyelerine, siyasetçilere, karar alıcı mekanizmalara iletmeliyiz. Türkiye'nin kazancı ne olacak? Melek Çağlar - Amerika’nın, imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarından diğer tarafa göre her zaman daha kazançlı çıktığını söylediniz, bu durumda Türkiye’nin kazancı ne olacak bu tür bir anlaşmadan? Khush Choksy - Türkiye için de sayısız yararı olacaktır. Herşeyden önce Türkiye’nin TTIP’e taraf olamaması durumunda Gümrük Birliği Anlaşması’ndan doğan yükümlülükleri nedeniyle, ülke, Amerika ile AB arasındaki anlaşmadan olumsuz etkilenebilir. Tarım gibi bazı sektörlerde pazarını Amerikan ve AB şirketlerine açarken, aynı uygulamadan kendisi yararlanamaz. Aynı şekilde, gümrük birliği yüzünden Türkiye, AB ile ticaret anlaşması imzalayan üçüncü ülkelerle kendisi anlaşma imzalayamıyor. İşte bu olumsuz unsurlar, Amerika ile imzalanacak serbest ticaret anlaşmasıyla giderilebilir. Bunun dışında Amerika ile imzalanacak bir anlaşma, Türkiye’nin son teknolojilere, yeni know-how sürecine erişimini kolaylaştıracaktır. Yine ayrıca bu anlaşma, Türkiye’nin küresel ekonomideki yerini, hedeflediği gibi, daha da güçlendirir. Melek Çağlar - Son olarak olası bir anlaşma durumunda bundan her iki tarafta da en çok hangi sektörler yararlanır? Khush Choksy - İkili ilişkiler halen o kadar güçlü ki, bundan yarar sağlayacak sektör yelpazesi de o kadar geniş. İlaç sanayinde teknoloji ve AR-GE faaliyetleri, finans hizmetleri, havacılık sanayi, imalat sektörü bunların başında geliyor. Bugün birçok Amerikan şirketi halen Türkiye’yi bölgesel merkez olarak kullanıyor. Türkiye üzerinden 25 milyarlık bölgesel pazarlara ve 1,5 milyarlık civar nüfusa erişim mümkün. Daha fazla Amerikan üniversitesi Türkiye’yi bölgesel merkez olarak seçmek niyetinde, aynı şekilde sağlık sektöründe Türkiye bölgenin merkezi olabilir. Melek Çağlar - Teşekkür ederim. Khush Choksy - Ben teşekkür ederim. amerikaninsesi.com
Ekonomi
27 Haziran 2014 - 10:51
ABD Ticaret Odası'ndan Türkiye'ye Destek
ABD Ticaret Odası’ndan Türkiye’ye Destek
Ekonomi
27 Haziran 2014 - 10:51
İlginizi Çekebilir