Salih öncelikle, Meksika snırından ABD'ye geçmek isteyen çok sayıda insan olduğunu ve bu sayının her geçen gün arttığını hatırlatıyor. Bu konuda tavsiyeler veren çok sayıda video yaygınlaştı maalesef. Videolarda kendileri tecrübe etmediği halde insanlara, Meksika'dan ABD'ye kaçak geçmeyi öneriyorlar.
Oysa ki Salih, bu tecrübeyi yaşadıktan sonra çektiği bu videoda, durumun hiç de anlatıldığı gibi olmadığını vurguluyor. Kendi yaşadıklarını, bu süreçte başına gelen olayları anlatıp kararı yine de gelmek isteyenlere bırakıyor. Bastırarak uyarıyor, "Meksika'ya gelenlerle görüşürüm ama daha sonrasının garantisini veremem." diyor.
SALİH'İN HİKAYESİ...
Salih bir yıl önce Meksika'ya e-vize alıp Tjuana şehrine gitmiş. Tjuana, Pasifik Okyanusu ile Meksika-Amerika sınırının 'T' şeklinde kesiştiği noktada yer alıyor. Yani Salih tam da Pasifik Okyanusu ile Amerika sınırının kesiştiği noktada. Hatta birçok YouTuber da kaçak yolla Meksika'dan Amerika'ya geçme konulu videolarını bu şehirde çekiyor.
Salih, o videolarda kullanılan sahte görüntü ve bilgilere aldanıp yola çıkan binlerce insan olduğunun altını bir kez daha çizip uyarıyor.
Kendi düşüncesi, Meksika üzerinden Kanada'ya geçmekmiş. Fakat Kanada pandemiden ötürü sınırlarını kapattığı için bunu başaramamış. Salih, planını değiştirip bu defa da Amerika'ya gitmeye çalışmış.
Bu arada bir yıldır Tjuana'da yaşamaya devam ediyor ve videoyu yayınladığı 15 Şubat tarihinden yaklaşık 15 gün önce Amerika'ya geçmek üzere yola çıktığını ve Pasifik Okyanusu ile Amerika sınırının kesiştiği noktada kaçak bir geçiş yolu bulduğunu anlatıyor.
YAKALANMAMAK MÜMKÜN DEĞİL!
Bir gece, bahsetmek istemediği birilerinden yardım alarak sınırı geçmiş fakat kameralara yakalanmış. O da tecrübe ettikten sonra bu bilgiyi edinmiş. İki adet duvar olduğunu ve birincisinde kamera engelinin bulunduğunu, onu atlatsanız bile ikincisinde sınır devriye memurlarına yakalanacağınızı garanti ediyor.
Dahası, devriyeyi de geçseniz tepede devamlı turlayan helikopterin sizi mutlaka tespit edeceğini, onu da bir şekilde aşsanız dahi sınırın başlangıcındaki evlerde yaşayan Amerikan halkının, sizin kaçak olduğunuzu anlayıp mutlaka devriyelere haber vereceğini belirtiyor. Yani Salih'in verdiği bilgiler doğrultusunda, yakalanmadan ABD sınırını geçmek imkansız gibi görünüyor.
Kendi tecrübesinde o da kameralara yakalanmış. İki dakika bile yürümeden devriye polisi yanında bitmiş ve ellerini kaldırmasını söylemişler. Pasaportuna baktıklarında Türkiye yazdığını görünce polis 'fantastic' demiş Salih de bunun üzerine iltica verirler diye düşünmüş. Fakat durum hiç de onun umduğu gibi olmamış.
Ayakkabı bağcıklarını söküp, telefonu, cüzdanı, pasaportu ne varsa alıp bir kutuya koyduklarını ve kendisini tutuklular kampına götürüklerini anlatıyor. İçeri girince çoğunlukla Latin Amerika, biraz da Ortadoğu Afganistan ve dünyanın çeşitli ülkelerinden kaçak bir sürü insanla karşılaşmış.
Kalabalık havasız ve berbat kokan bir ortam olduğunu ve yatmak için incecik bir şilte verdiklerini ama örtünmek için battaniye ya da başını koymak için bir yastık dahi vermediklerini anlatıyor. Ayrıca tuvaletin leş gibi pis olduğunu ve çok kötü koktuğunu, yemek olarak da kötü bir sandviç ile küçücük bardak sulardan verdiklerini ilave ediyor.
Salih burada dört gün kalmış ve "Perperişan oldum." diye bahsediyor. Hatta kaldığı odadan şikayetçi olunca kendisini başka bir odaya aldıklarını ama o zaman da 'beterin beteri var' dedikleri gibi ilk odayı arar olduğunu söylüyor. Hiçbir temizlik yapılmadığını ve içeride hasta insanlar olduğunu belirtiyor pandemi olduğunu da hatırlatarak.
Bir kere saat sabah 09.30'da isim isim çağırarak kış günü dışarıda soğuk su ile banyo olanağı sağlamışlar!
SINIRDIŞI...
Dördüncü gün Salih'i ve Latin Amerika ülkelerinden birkaç kişiyi daha alarak eşyalarını verip bir araca bindirmişler. Salih, "Sınıra yaklaştığımızı gördükçe içimdeki sınırdışı edilme korkusu biraz daha arttı." diyor o anları anlatırken.
Ve tabii araçtaki herkes sınırdışı edileceğini anlamış. Ama öncesinde Salih, Latin Amerikalıları bir arada gönderdiklerini ve onların nereye gittiğini bilmediğini ama kendisinin bir süre bekletildiğini söylüyor. Çünkü pasaportu Türk pasaportu olduğu için, Meksika sınır görevlilerini uyarmışlar, bu sebeple bir saate yakın bekletilmiş.
BU DEFA MEKSİKA MÜLTECİ KAMPI...
Bu sefer de Meksika sınır muhafızları Salih'i Meksika'daki mülteci kampına götürmüşler. Oradaki durumun da berbat olduğunu ve devamlı domuz eti çıkardıkları için aç kaldığını ifade ediyor. Orada da günler geçtikçe Meksika'da kaldığı bir yıl içinde dışarıda tanıştığı kaçak Türklerin de yakalanıp getirildiğine tanık olmuş.
Bu süreçte o Türkleri tanıdığı için onların odasına geçme talebi kabul edilmiş. Hiç değilse tanıdık birilerinin bulunduğu ve Müslüman nüfusun yoğun olduğu bir odaya geçmek daha iyi hissettirmiş. Oradan da beşinci günün sonunda serbest bırakılmış ve hala Tjuana'da yaşıyor.
SALİH BİR KEZ DAHA UYARIYOR!..
Salih, tüm bu yaşadıklarından sonra bu konuda çok büyük sıkıntılar olduğunun altını çiziyor. Türkiye'den birçok içerik üretici yayıncının sosyal medyada, Meksika sınırından Amerika'ya çok rahat geçildiğini ve muhafız engeli olmadığını anlattığını tekrarlayarak, doğru olmadığına vurgu yapıyor.
Kimsenin kanmasını istemiyor Salih. Hele ki, Meksika'daki kartellerin eline düşerseniz durumun çok daha tehlikeli olduğu konusunda da uyarıyor. Çünkü birçok kişinin karteller tarafından öldürüldüğüne şahit olmuş Meksika'da.
Salih de artık Meksika'da kalıp kendi işini kurma kararı vermiş. Belki bir restoran açacağını belirtiyor.
Videosunu izleyebilirsiniz.
KAYNAK: Meksika - Şanlıurfa
Oysa ki Salih, bu tecrübeyi yaşadıktan sonra çektiği bu videoda, durumun hiç de anlatıldığı gibi olmadığını vurguluyor. Kendi yaşadıklarını, bu süreçte başına gelen olayları anlatıp kararı yine de gelmek isteyenlere bırakıyor. Bastırarak uyarıyor, "Meksika'ya gelenlerle görüşürüm ama daha sonrasının garantisini veremem." diyor.
SALİH'İN HİKAYESİ...
Salih bir yıl önce Meksika'ya e-vize alıp Tjuana şehrine gitmiş. Tjuana, Pasifik Okyanusu ile Meksika-Amerika sınırının 'T' şeklinde kesiştiği noktada yer alıyor. Yani Salih tam da Pasifik Okyanusu ile Amerika sınırının kesiştiği noktada. Hatta birçok YouTuber da kaçak yolla Meksika'dan Amerika'ya geçme konulu videolarını bu şehirde çekiyor.
Salih, o videolarda kullanılan sahte görüntü ve bilgilere aldanıp yola çıkan binlerce insan olduğunun altını bir kez daha çizip uyarıyor.
Kendi düşüncesi, Meksika üzerinden Kanada'ya geçmekmiş. Fakat Kanada pandemiden ötürü sınırlarını kapattığı için bunu başaramamış. Salih, planını değiştirip bu defa da Amerika'ya gitmeye çalışmış.
Bu arada bir yıldır Tjuana'da yaşamaya devam ediyor ve videoyu yayınladığı 15 Şubat tarihinden yaklaşık 15 gün önce Amerika'ya geçmek üzere yola çıktığını ve Pasifik Okyanusu ile Amerika sınırının kesiştiği noktada kaçak bir geçiş yolu bulduğunu anlatıyor.
YAKALANMAMAK MÜMKÜN DEĞİL!
Bir gece, bahsetmek istemediği birilerinden yardım alarak sınırı geçmiş fakat kameralara yakalanmış. O da tecrübe ettikten sonra bu bilgiyi edinmiş. İki adet duvar olduğunu ve birincisinde kamera engelinin bulunduğunu, onu atlatsanız bile ikincisinde sınır devriye memurlarına yakalanacağınızı garanti ediyor.
Dahası, devriyeyi de geçseniz tepede devamlı turlayan helikopterin sizi mutlaka tespit edeceğini, onu da bir şekilde aşsanız dahi sınırın başlangıcındaki evlerde yaşayan Amerikan halkının, sizin kaçak olduğunuzu anlayıp mutlaka devriyelere haber vereceğini belirtiyor. Yani Salih'in verdiği bilgiler doğrultusunda, yakalanmadan ABD sınırını geçmek imkansız gibi görünüyor.
Kendi tecrübesinde o da kameralara yakalanmış. İki dakika bile yürümeden devriye polisi yanında bitmiş ve ellerini kaldırmasını söylemişler. Pasaportuna baktıklarında Türkiye yazdığını görünce polis 'fantastic' demiş Salih de bunun üzerine iltica verirler diye düşünmüş. Fakat durum hiç de onun umduğu gibi olmamış.
Ayakkabı bağcıklarını söküp, telefonu, cüzdanı, pasaportu ne varsa alıp bir kutuya koyduklarını ve kendisini tutuklular kampına götürüklerini anlatıyor. İçeri girince çoğunlukla Latin Amerika, biraz da Ortadoğu Afganistan ve dünyanın çeşitli ülkelerinden kaçak bir sürü insanla karşılaşmış.
Kalabalık havasız ve berbat kokan bir ortam olduğunu ve yatmak için incecik bir şilte verdiklerini ama örtünmek için battaniye ya da başını koymak için bir yastık dahi vermediklerini anlatıyor. Ayrıca tuvaletin leş gibi pis olduğunu ve çok kötü koktuğunu, yemek olarak da kötü bir sandviç ile küçücük bardak sulardan verdiklerini ilave ediyor.
Salih burada dört gün kalmış ve "Perperişan oldum." diye bahsediyor. Hatta kaldığı odadan şikayetçi olunca kendisini başka bir odaya aldıklarını ama o zaman da 'beterin beteri var' dedikleri gibi ilk odayı arar olduğunu söylüyor. Hiçbir temizlik yapılmadığını ve içeride hasta insanlar olduğunu belirtiyor pandemi olduğunu da hatırlatarak.
Bir kere saat sabah 09.30'da isim isim çağırarak kış günü dışarıda soğuk su ile banyo olanağı sağlamışlar!
SINIRDIŞI...
Dördüncü gün Salih'i ve Latin Amerika ülkelerinden birkaç kişiyi daha alarak eşyalarını verip bir araca bindirmişler. Salih, "Sınıra yaklaştığımızı gördükçe içimdeki sınırdışı edilme korkusu biraz daha arttı." diyor o anları anlatırken.
Ve tabii araçtaki herkes sınırdışı edileceğini anlamış. Ama öncesinde Salih, Latin Amerikalıları bir arada gönderdiklerini ve onların nereye gittiğini bilmediğini ama kendisinin bir süre bekletildiğini söylüyor. Çünkü pasaportu Türk pasaportu olduğu için, Meksika sınır görevlilerini uyarmışlar, bu sebeple bir saate yakın bekletilmiş.
BU DEFA MEKSİKA MÜLTECİ KAMPI...
Bu sefer de Meksika sınır muhafızları Salih'i Meksika'daki mülteci kampına götürmüşler. Oradaki durumun da berbat olduğunu ve devamlı domuz eti çıkardıkları için aç kaldığını ifade ediyor. Orada da günler geçtikçe Meksika'da kaldığı bir yıl içinde dışarıda tanıştığı kaçak Türklerin de yakalanıp getirildiğine tanık olmuş.
Bu süreçte o Türkleri tanıdığı için onların odasına geçme talebi kabul edilmiş. Hiç değilse tanıdık birilerinin bulunduğu ve Müslüman nüfusun yoğun olduğu bir odaya geçmek daha iyi hissettirmiş. Oradan da beşinci günün sonunda serbest bırakılmış ve hala Tjuana'da yaşıyor.
SALİH BİR KEZ DAHA UYARIYOR!..
Salih, tüm bu yaşadıklarından sonra bu konuda çok büyük sıkıntılar olduğunun altını çiziyor. Türkiye'den birçok içerik üretici yayıncının sosyal medyada, Meksika sınırından Amerika'ya çok rahat geçildiğini ve muhafız engeli olmadığını anlattığını tekrarlayarak, doğru olmadığına vurgu yapıyor.
Kimsenin kanmasını istemiyor Salih. Hele ki, Meksika'daki kartellerin eline düşerseniz durumun çok daha tehlikeli olduğu konusunda da uyarıyor. Çünkü birçok kişinin karteller tarafından öldürüldüğüne şahit olmuş Meksika'da.
Salih de artık Meksika'da kalıp kendi işini kurma kararı vermiş. Belki bir restoran açacağını belirtiyor.
Videosunu izleyebilirsiniz.
KAYNAK: Meksika - Şanlıurfa